ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, geçtiğimiz Mart ayında Suriye ile ilgili dengeleri değiştirecek bir açıklama yaptı. "ABD, sonunda Esad ile masaya oturmak zorunda kalacak" diyen Kerry'yi destekler mahiyette birçok Avrupa ülkesinden de açıklama geldi. Artık savaş istemeyen ve girdikleri acımasız savaşta Ortadoğu'yu adım adım IŞİD'e teslim eden Batılı güçlerin bu açıklamasından en çok rahatsız olan ülke Türkiye oldu.Başta Davutoğlu olmak üzere birçok hükümet erbabı, "Kendi halkını öldüren bir kişiyle masaya mı oturulur?" diye feveran etti.Bu süreçte ben ve benim gibi Ortadoğu'yu yakından takip edenler, Suriye bağlamında gidişatı değiştirecek yeni hamleler beklemeye başladık. Doğal olarak masa başı görüşmelerin hız kazanacağı bir süreç bekliyorduk.Ama beklediğimiz gelişme barış yanlısı değil savaş yanlısı kesimlerden geldi. Ağırlıklı olarak Nusra Cephesi militanlarından oluşan muhalif Fetih Ordusu etrafında birleşen birçok muhalif grubun İdlib'i ele geçirdiğini öğrendik. Ardından Cisr eş-Şuğur'da muhaliflerce ele geçirildiği haberi geldi. Ele geçirilen bölgeler Türkiye sınırına çok yakın. Cisr eş-Şuğur, 15 kilometre ötemizde.Muhaliflerin ele geçirdiği yerler Şam, Halep ve Lazkiye yolunun bağlantı noktasında. Esad rejimi savaşın devam ettiği birçok yer ile bağlantısını koparma noktasına gelebilir. Özellikle Lazkiye ülkenin en güvenli bölgelerinden ve Rus radarlarının bulunduğu bir şehir. "Bir güç", muhalifleri adım adım Lazkiye'ye yönlendiriyor.Peki, bir anda birbiriyle savaşan muhalif gruplar bir araya gelip nasıl oldu da İdlib'e saldırdı?Beşar Esad'a göre Türkiye bu saldırı için askeri ve lojistik destek verdi. El Hadath'ın haberinde, El Kaide bağlantılı Ahrar'uş-Şam'a yakın bir kaynağın aktardığına göre, İdlib operasyonu Türkiye'deki operasyon odasında planlandı. Avrupa ülkeleri de destek verdi. Amaç Esad'ın elini zayıflatmak.Türkiye, İdlib saldırısına destek verdiği iddialarını yalanlamadı. Türkiye, yakında masaya oturma sinyalleri veren Suriye savaşında batıdan yediği bunca kazığa rağmen hala kullanılan ülke olarak "Suriye'nin elini zayıflatma" operasyonlarında figüran olmayı kabul etmişse bizden uyarı:Rusya faktörünü sakın unutmayın.Zira Rusya'nın tam da İdlib ve Cisr eş-Şuğur saldırıları sürecinde Türkiye'nin Ermenilere soykırım yaptığına dair açıklama yapması aslında "soykırım iddialarına" destek vermekten çok, Türkiye'ye yönelik "Artık Suriye'den elini çek. Suriye'de kan dökmeye devam edersen karşında bizi bulursun" mesajı olarak algılanmalı.Evet, birileri aklını başına almalı.