"Geçen hafta ilçe teşkilatından 16 -17 arkadaşımız Ankara'yı ziyaret etti. Ben çok memnun oldum. Gönül isterdi ki daha çok arkadaşımız gelsin. Gelen arkadaşlarla birlikte Sayın Başbakanımızla 5 dakikalığına bile olsa sohbet etmek imkânı bulduk. Fotoğraf çektirme imkânımız oldu. Teşkilattaki arkadaşlarım Sayın Başbakanımıza yakinen sorular sordular, elini sıktılar. Sayın Başbakanımıza dokunmak bile inanın bence ibadettir. Ben bunu söylüyorum. Çünkü varlığı ile bile bizlere enerji veriyor. Çalışma tempomuz ne kadar yoğun olursa olsun artması için enerji veriyor." (20-07-2011 hürriyet)Bu açıklamayı geçen hafta AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin yaptı. Tabi milli, manevi ve siyasi hassasiyetleri olanlar kabullenemedi. Eleştirdiler, karşı çıktılar, olmaz öyle şey dediler. Ama geç kaldılar. Bu bir başlangıç değil, sonda değil. Başlatılan dinlerarası diyaloğun meyvelerinden bir tanesi bence. Malum cemaat liderinin Şubat 98'de Vatikan'a yazdığı ve peşinden yaptığı ziyaretle "dinlerarası diyalog" veya "Ilımlı İslam" projesi aktif hale getirilmişti. O günleri hatırlarsanız Prof. Dr. Haydar Baş ve ekibinin ve bu çizgide olan yayın kuruluşlarının dışında kimse, bu yaşanılan tehlikeye, milletin imanı üzerinde oynanan oyuna dikkat çekmemiş, kâle almamış hatta Batı ile iyi geçinmek adına destekleyenler olmuştu. Papanın kutsal misyonunun bir parçası olmak üzere oraya giden, okyanusun ötesindeki vaiz, papaya ve Vatikan'a teslimiyetini sunmuş, sözde dünya barışı için üç dinin birleştirilmesi ve İbrahim'i dinler adı altında yeni bir din, iman anlayışını ortaya koymuş ve hala uyguluyor. Yahudileri de, Hıristiyanları da cennete gönderiyorlar, amentüde ittifak ettiklerini ifade ediyorlar, Kuran ayetlerinin çok sert olduğunu ifade ediyorlar, Müslüman olmak için Allah'a inanmanın yeterli olacağını, Hz. Muhammed'in Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna şahitlik etmenin gerekli olmadığını bizzat söylüyorlar. Dört hak dinden bahsediyorlar vs. vs.Tabi bu süreç çok eskiye dayanıyor. Kurulma ve yapılanma dönemlerini sessizce yapan bu anlayış sahipleri, gerekli güce ulaştıklarını hissedince ortaya çıktılar. Hangi kurumlarda, hangi makamlara geldikleri medyada yazıldı, çizildi. Artık kimse de inkâr etmiyor. Çünkü millet tepki vermiyor. Yıllarca içimizde yaşadılar. Gözü yaşlı Sultanahmet vaazları hala milletin hafızasında, tuz yalayarak yaptıkları kulluğu millete anlattılar. Millette onları aldı, koydu gönlüne. Şimdi yaşanılan gerçekleri, kendi kitaplarından, kendi seslerinden, gazetelerinden, yakınlarından millete anlatıyorsun, vatandaş "olmaz öyle şey, hoca efendi yapmaz öyle şey" diyor. Artı seni münafıklıkla suçluyor. Malum cemaatin okullar, yurtlar, gazeteler, televizyonlar, vakıflar vs. alanlardaki yapılanmalarıyla da milletten "hizmet ehli" lakabını almışlar. Ama millet kime hizmet edildiğini sorgulamamış bile. Siyaset içinde de çok iyi bir yapılanma gerçekleştirdikleri aşikâr. Hem sağda, hem solda hem de dinci kesimlerde. Hatırlarsanız Ecevit dâhil birçok lider hoca efendiyi üzmemek adına kendi çizgilerini inkâr etmişlerdi. Tabi bu anlayış en büyük siyasi desteği AKP ile buldu. Neden? Çünkü ayrı-gayrıları yokta ondan. Açılan kiliseler, patriğe verilen özel imtiyazlar, milli eğitimdeki din kültürü anlayışı, iftar sofraları, papazdan dua istemeler, kilisede mum yakmalar hepsinin aynı anlayışta olduklarını ve hedeflerinin bir olduğunu gösteriyor. Sonra bu olay AKP'de ilk de değil. Bırak ibadeti, AKP'linin biri de Tayyip beye peygamber yakıştırması yapmıştı. Tabi medya gündem edince o kişi ihya edilerek, ihraç edilmişti. Bakalım nereye kadar!
Akın Aydın / diğer yazıları
- ‘Para milletin itibarıdır’ diyordu onu da kaybettirdi / 29.03.2024
- Siyasetçiler Yasak Elma ve Kızılcık Şerbeti dizilerini mi izliyor! / 28.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Siyasetçiler Yasak Elma ve Kızılcık Şerbeti dizilerini mi izliyor! / 28.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024