Kuşlar ötüyor,Güneş hüzmeleri vuruyor yüzüme.Bir anlık dalgınlığımdan istifadeKüçük çocuklar basıyor yeşim çimlere.
Uyuyup kalmışım deniz kenarında,Kız Kulesi karşısında bir bankta.Vapur sesleri arasında uyanırkenSevdiklerime olan özlemim geliyor aklıma.
Ve birgün çıkıp gelen sevgiliyeÖzlemim daha da artıyor bu sahildeSevmenin ne demek olduğununYeniden farkına varıyorum aslında.
Dayı, hala, teyze, kardeş, kuzen,Herkes kendini dışarı atmış bu havadaYapılan pikniklerin heyecanıylaPişen et kokuları geliyor burnuma.
Bugün hergünden farklı gelirkenFarklı olanın ben olduğunu hissediyorumUyku ile uyanıklık arasında gibiHayal gerçek ayrımı yapıyorum.
Dünyanın tüm yükü sırtımdan gitmişBeni tanımayanlardan uzakta kalmışım,Siren sesleri arasında bir koşuşturmacaUzandığım yerden kalkıyorum.
Bir yerlerin yandığınıBirilerinin öldüğünüBazılarının hıçkırıklarınıKimilerinin gülüşlerini duyuyorum.
Haftasonu da olsa hafta başı daDünyanın dengesinin olmadığınıBu dengeyi birilerinin bozduğunuBunun önüne geçilmesi gerektiğini söylüyorum.
Yapamadıklarıma, yapılmayanlara hayıflanıyorumİnsanların iyilikleri ile kötülükleriniKarşılaştırarak fikir yürütüyorumArada böyle dalıp gidiyorum.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005