Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, "DEHAP'ın sahte belgelerle seçime girmesinde tam hukuksuzluk hali" bulunduğunu belirterek, "Bu durum anlaşıldığında hem sahtekarlık yapan, hem de bundan yararlananların mazbataları iptal olur" dedi.
Savaş, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Fen Fakültesi'nde düzenlenen "Halkçılık Sempozyumu'nda gazetecilerin sorularını cevapladı.
Yargıtay'da görülen DEHAP davasınının ardından yaşanan tartışmaların hatırlatılması üzerine Savaş, her şeyden önce DEHAP'ın sahte belgelerle seçime girmesinde "Tam kanunsuzluk hali varmı yok mu" sorusunun cevabının aranması gerektiğini söyledi.
Bahattin Şeker
olayı örnek
Savaş, şunları kaydetti: "Bana göre DEHAP'ın sahte belgelerle seçime girmesinde tam kanunsuzluk hali vardır. Çünkü gerek Milletvekili Seçimi Kanunu'nda, gerek Seçimlerin Temel Hükümleri Kanunu'ndaki ilgili maddeler, belli sayıdaki ilde ve ilçede teşkilatlanmadan seçime girmeyi yasaklamıştır. Tam kanunsuzluk halleri anlaşıldığı andan itibaren hem sahtekarlık yapan, hem de sahtekarlıktan yararlananların mazbataları iptal olur. Çünkü hiçbir hukuk düzeni sahtekarlıkla hak kazanmaya izin vermez. Bu sahtekarlık, kazanılmış hak da doğurmaz. Buna en güzel örnek Bahattin Şeker olayıdır. Nitekim Bahattin Şeker'in yıllar sonra sahte belgeyle milletvekili seçildiği için mazbatası iptal edilmiştir."
DEHAP'a ilişkin davanın onanması durumunda 2 görüş ortaya atıldığını, bunlardan birinin 3 Kasım seçimlerin iptali olduğunu dile getiren Savaş, bunun sakat bir görüş olduğunu ve bu durumun adaleti sağlamayacağı gibi çok büyük karışıklıklara neden olabileceğini söyledi.
Savaş, "burada en adaletli yolun DEHAP'a verilen oyların geçersiz sayılması" olduğunu ileri sürerek, "Kazananlar il il hesaplanıp verilmeli. O zaman Türkiye'de hiçbir şekilde karışıklık olmayacak, AK Parti tek başına iktidar olmaya devam edecek. Sadece Anayasa'yı değiştirecek çoğunluktan yoksun kalacak. Bir de Siirt seçimlerinin yenilenmesi gerekecek. Artı mazbatalar iptal edilenceye kadar çıktartılacak yasalar da geçerli olacak" diye konuştu.
Savaş, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Fen Fakültesi'nde düzenlenen "Halkçılık Sempozyumu'nda gazetecilerin sorularını cevapladı.
Yargıtay'da görülen DEHAP davasınının ardından yaşanan tartışmaların hatırlatılması üzerine Savaş, her şeyden önce DEHAP'ın sahte belgelerle seçime girmesinde "Tam kanunsuzluk hali varmı yok mu" sorusunun cevabının aranması gerektiğini söyledi.
Bahattin Şeker
olayı örnek
Savaş, şunları kaydetti: "Bana göre DEHAP'ın sahte belgelerle seçime girmesinde tam kanunsuzluk hali vardır. Çünkü gerek Milletvekili Seçimi Kanunu'nda, gerek Seçimlerin Temel Hükümleri Kanunu'ndaki ilgili maddeler, belli sayıdaki ilde ve ilçede teşkilatlanmadan seçime girmeyi yasaklamıştır. Tam kanunsuzluk halleri anlaşıldığı andan itibaren hem sahtekarlık yapan, hem de sahtekarlıktan yararlananların mazbataları iptal olur. Çünkü hiçbir hukuk düzeni sahtekarlıkla hak kazanmaya izin vermez. Bu sahtekarlık, kazanılmış hak da doğurmaz. Buna en güzel örnek Bahattin Şeker olayıdır. Nitekim Bahattin Şeker'in yıllar sonra sahte belgeyle milletvekili seçildiği için mazbatası iptal edilmiştir."
DEHAP'a ilişkin davanın onanması durumunda 2 görüş ortaya atıldığını, bunlardan birinin 3 Kasım seçimlerin iptali olduğunu dile getiren Savaş, bunun sakat bir görüş olduğunu ve bu durumun adaleti sağlamayacağı gibi çok büyük karışıklıklara neden olabileceğini söyledi.
Savaş, "burada en adaletli yolun DEHAP'a verilen oyların geçersiz sayılması" olduğunu ileri sürerek, "Kazananlar il il hesaplanıp verilmeli. O zaman Türkiye'de hiçbir şekilde karışıklık olmayacak, AK Parti tek başına iktidar olmaya devam edecek. Sadece Anayasa'yı değiştirecek çoğunluktan yoksun kalacak. Bir de Siirt seçimlerinin yenilenmesi gerekecek. Artı mazbatalar iptal edilenceye kadar çıktartılacak yasalar da geçerli olacak" diye konuştu.