Bir bina düşünün ki; zelzeleden yeterince nasibini almış, kolonları iki büklüm olmuş, kirişleri çatlamış, iskelet kısmı gözle görülür derecede hasar görmüş. Kovası ile fırçası ile oralarda dolaşan boyacıya ne yapmaya çalıştığını soruyorsunuz, cevap şaşırtıcı; "binayı tamir ediyorum" diyor.Bu gün bu şablona aynen uyabilecek o kadar çok örnek var ki. Siyasette ararsanız fazlası ile bulursunuz, ticari hayatımızda, medya faaliyetlerinde, dernekçilikte, vakıfçılıkta, hayatın her alanında böyle onlarca santimlik çatlakları boya ile örtme çabalarına sıkça rastlamak mümkün.Ekonomik gidişatınızı, dünyanın meşhur tefeci kuruluşlarından İMF'ye havale etmişsiniz, kritik noktalardaki ipleri onun eline teslim etmişsiniz ve böylece ciddi kırılmalara, kaymalara, tefeciden yana dalgalanmalara baştan razı olmuşsunuz.İrade ve idare elinizde olmadığı için, rüzgarın nerden ve ne zaman eseceğini, oluşacak dalganın, dalgalanmanın ve meydana getireceği çatlakların boyutlarını bilmiyor, bilemiyorsunuz. Enkaz yığınları arasında boyası ile fırçası ile bekleyen boyacı gibi; faizleri indirip kaldırarak, gavur parasını bazen piyasadan toplayıp bazen de dağıtarak ve yabancı yatırımcıya vergiyi sıfırlayarak durumu idare etmeye çalışıyorsunuz. Bu görüntünüz, sözünü ettiğimiz boyacıdan daha komik düşüyor.Baş bayiliğini aldığınız küresel bir plan-proje sayesinde bu milletin anasını ağlatmışsınız. Bin yıllık taşlarını yerinden oynatmışsınız, temel değerlerini alt-üst etmişsiniz ve bin yıldır nice canlarını feda ederek, nice kanlarını sebil ederek vatan yaptığı ve elinde tuttuğu vatan topraklarının kurtlar sofrasında paylaşılır duruma gelmesine azami katkı sağlamışsınız.Bu milletin bin yıldır uğruna savaştığı kutsal değerlerin haşa önemsizliğini, yok etmek için, evimden-barkımdan, yurdumdan-yuvamdan, çoluğumdan-çocuğumdan uzak olsun diye savaştığı batıl değerlerin, batılı şirk sembollerinin de öyle fazla yadırganacak şeyler olmadığını topluma yedirmek için epey mesafeler katetmişsiniz.Bu milletin parası ile devreye soktuğunuz basın-yayın organlarınızda yine bu milletin can düşmanlarını, ırz düşmanlarını her fırsatta alkışlatmışsınız, bu milleti ayakta tutan nice değerlere, değer yargılarına saldırtmışsınız. Bütün bu muzır faaliyetlerinizle milletin sinesinde nice onulmaz yaralar açmış, nice dev boyutlarda tahribatlara sebep olmuşsunuz.Tüm bu yıkıntıları güya tamir edeceğinizi ya da bu çilekeş millete yutturacağınızı zannederek, "bak senin dilini şunlara da şunlara da öğrettik" diyerek, milletten sinesine indirdiğiniz kılıç darbelerini unutmasını istiyorsunuz.Enkaz haline gelmiş bir binayı, elindeki boya fırçası ile tamir edeceğini zanneden boyacıdan ne farkınız var?Deprem çatlaklarının boya fırçası ile kapatılamayacağının idrakinde olan aziz milletimizin ferasetine güveniyoruz.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Emekli ağlar yıkılır dağlar / 29.03.2024
- Dipsiz kuyunun kazıcıları hayret içinde / 28.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Dipsiz kuyunun kazıcıları hayret içinde / 28.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024