KKTC hakkında düne kadar "Ne var canım, orada duruyor işte, topraklarda orada, halk da" diyen bazıları, ve yine onlara destek çıkarak "Dereyi görmeden paçayı sıvamayın, ortada birşey yok, Tayyip'in vardır bir bildiği" söylemlerinde bulunan bazılarının yandaşları, paçalarını sıvamaya hazırlansınlar artık.
Hazırlansınlar, çünkü Papadopulas'tan vize almadan Kıbrıs Ada'sına giremeyecekleri, sadece denizinde yüzebilecekleri günler çok yaklaştı.
Sıvasınlar paçalarını, çünkü yüzerek geçmek zor olur 75 mil Akdeniz serin sularını.
Hani o Tayyip beyin her yaptığında bir hikmet arayanlar varya, onlar da alsınlar paletlerini.
"Her şey kontrol altında" diyen siyasiler...
"Referandumda Türk tarafından 'evet', Rum tarafından 'hayır' çıkarsa çarıklarımızı giyer tüm dünyayı karış karış dolaşırız" diye ahkam kesen Başbakan yardımcıları...
Sizleri de bekleriz...
Merak etmeyin,
KKTC diye bir meseleniz kalmayacak zaten yakında.
Öyle bir toprak parçasının derdini tasasını taşımayacaksınız bundan böyle.
Bir müddet sonra haritası da değişecek çünkü KKTC'nin.
Daha doğrusu dünya haritasında artık yeri falan olmayacak böyle bir ülkenin.
Bunun en açık işaretini de, Annan planı referandumunun yıldönümüne denk gelen KKTC Cumhurbaşkanlığı devir-tesliminde aldık çünkü.
Ne dedi KKTC'nin yeni Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat?
"Kıbrıs halkı tarihimizi değiştirmek için bana büyük bir görev vermiştir."
Peki ne demek bu cümle?
Talat'ın değiştirmeyi taahhüt ettiği tarihi "KKTC'nin anayasası, bayrağı, hatta haritası olarak rahatlıkla tercüme edip değerlendirebiliriz" demek.
Talat konuşmasında "Türkiye'nin, daha doğrusu Türk hükümetinin de bu uğurda kendilerine tam desteği verdiğini ve artık önlerinde hiçbir engel kalmadığını da" belirtti.
Açık açık olmasa da Denktaş'ı -kimilerinin yardımıyla- devirmenin sevinç çığlıklarını da atıyordu sanki Sayın Talat.
Niye atmasın ki!
Türkiye, her türlü istenilen anlaşmaya imzayı basmış, gerekli taahhütleri vermiş, Gümrük Birliği bahanesiyle (hükümet yandaşları tarafından üstü kapalı şeklinde yorumlansa da) gayet aşikar bir şekilde Rum Kesimi'ni tanımış, Rauf Denktaş'ı siyaset sahnesinden silmiş, kendisi de Cumhurbaşkanlığa oturup bütün ipleri eline almış...
He dese koparacak zincirlerini,
Daha ne istesin,
Ne desin Talat.
Tüm iyi niyetine rağmen arkasında milli ve manevi değerlerinden yoksun bir halk topluluğu bırakan emektar Denktaş ise, 2005'in Rumlar tarafından Eoka yılı olarak ilan edilmesine atıfla 21 bin Eoka'cıya madalya takıldığı uyarısını yapmaktan başka bir şey yapamadı.
Ne yapabilirdi ki artık,
Ne yapsa nafile.
"Sivil platformlarda davaya hizmet etme" hikayelerini bundan böyle torunlarına anlatır.
Ne diyelim!
AB-u hayat suyu aktı ve yatağını buldu.
Daha önceki hükümetlerin hiçbirinin cesaret edemediği birçok şeyi yapan AKP, Tayyip beyin sevdiği ifadeyle, "Öyle bir pas çıkardı ki, Talat'a sadece dokunmak kaldı..."
Hazırlansınlar, çünkü Papadopulas'tan vize almadan Kıbrıs Ada'sına giremeyecekleri, sadece denizinde yüzebilecekleri günler çok yaklaştı.
Sıvasınlar paçalarını, çünkü yüzerek geçmek zor olur 75 mil Akdeniz serin sularını.
Hani o Tayyip beyin her yaptığında bir hikmet arayanlar varya, onlar da alsınlar paletlerini.
"Her şey kontrol altında" diyen siyasiler...
"Referandumda Türk tarafından 'evet', Rum tarafından 'hayır' çıkarsa çarıklarımızı giyer tüm dünyayı karış karış dolaşırız" diye ahkam kesen Başbakan yardımcıları...
Sizleri de bekleriz...
Merak etmeyin,
KKTC diye bir meseleniz kalmayacak zaten yakında.
Öyle bir toprak parçasının derdini tasasını taşımayacaksınız bundan böyle.
Bir müddet sonra haritası da değişecek çünkü KKTC'nin.
Daha doğrusu dünya haritasında artık yeri falan olmayacak böyle bir ülkenin.
Bunun en açık işaretini de, Annan planı referandumunun yıldönümüne denk gelen KKTC Cumhurbaşkanlığı devir-tesliminde aldık çünkü.
Ne dedi KKTC'nin yeni Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat?
"Kıbrıs halkı tarihimizi değiştirmek için bana büyük bir görev vermiştir."
Peki ne demek bu cümle?
Talat'ın değiştirmeyi taahhüt ettiği tarihi "KKTC'nin anayasası, bayrağı, hatta haritası olarak rahatlıkla tercüme edip değerlendirebiliriz" demek.
Talat konuşmasında "Türkiye'nin, daha doğrusu Türk hükümetinin de bu uğurda kendilerine tam desteği verdiğini ve artık önlerinde hiçbir engel kalmadığını da" belirtti.
Açık açık olmasa da Denktaş'ı -kimilerinin yardımıyla- devirmenin sevinç çığlıklarını da atıyordu sanki Sayın Talat.
Niye atmasın ki!
Türkiye, her türlü istenilen anlaşmaya imzayı basmış, gerekli taahhütleri vermiş, Gümrük Birliği bahanesiyle (hükümet yandaşları tarafından üstü kapalı şeklinde yorumlansa da) gayet aşikar bir şekilde Rum Kesimi'ni tanımış, Rauf Denktaş'ı siyaset sahnesinden silmiş, kendisi de Cumhurbaşkanlığa oturup bütün ipleri eline almış...
He dese koparacak zincirlerini,
Daha ne istesin,
Ne desin Talat.
Tüm iyi niyetine rağmen arkasında milli ve manevi değerlerinden yoksun bir halk topluluğu bırakan emektar Denktaş ise, 2005'in Rumlar tarafından Eoka yılı olarak ilan edilmesine atıfla 21 bin Eoka'cıya madalya takıldığı uyarısını yapmaktan başka bir şey yapamadı.
Ne yapabilirdi ki artık,
Ne yapsa nafile.
"Sivil platformlarda davaya hizmet etme" hikayelerini bundan böyle torunlarına anlatır.
Ne diyelim!
AB-u hayat suyu aktı ve yatağını buldu.
Daha önceki hükümetlerin hiçbirinin cesaret edemediği birçok şeyi yapan AKP, Tayyip beyin sevdiği ifadeyle, "Öyle bir pas çıkardı ki, Talat'a sadece dokunmak kaldı..."
Ender Karabulut / diğer yazıları
- Sistem yanlış / 08.12.2020
- "Ben PKK'yı bitireyim, sen Kürdistan'ı tanı" / 19.12.2007
- PKK'ya af devlet politikası mı? / 06.12.2007
- Kürt' sorunu mu, 'Terör' sorunu mu / 24.11.2007
- Erdoğan ABD'ye neden gitti? / 22.12.2006
- Tebrikler Paşam! / 09.12.2006
- 50 milyon "Ortaçağ" kafalı! / 07.12.2006
- Papa'ya tepkimiz(!) çok komik oldu / 01.12.2006
- Deniz bitti! / 30.11.2006
- Papa ne yaptı, biz ne yapıyoruz! / 29.11.2006
- "Ben PKK'yı bitireyim, sen Kürdistan'ı tanı" / 19.12.2007
- PKK'ya af devlet politikası mı? / 06.12.2007
- Kürt' sorunu mu, 'Terör' sorunu mu / 24.11.2007
- Erdoğan ABD'ye neden gitti? / 22.12.2006
- Tebrikler Paşam! / 09.12.2006
- 50 milyon "Ortaçağ" kafalı! / 07.12.2006
- Papa'ya tepkimiz(!) çok komik oldu / 01.12.2006
- Deniz bitti! / 30.11.2006
- Papa ne yaptı, biz ne yapıyoruz! / 29.11.2006