Devletler, yüzlerce yıl sonraki hedeflerini belirler. Bu o devletin politikasıdır. Hükümetler ise bu hedeflere ulaşmak için o zaman diliminin koşullarına göre politika belirlerler. Bu da hükümet politikasıdır. Devlet adına yapılan uygulamalar devlet politikası çerçevesinde gerçekleştirilir. Dolayısıyla kendi içinde bir düzen ve ahenk vardır. Her icraat bir diğerini desteklediği için sürekli hedefe doğru ilerlenir. Kimliği belli olan bir devlet ve millet kendi duruşuna ve milli menfaatlerine uygun olan devletlerle dostluk ilişkisi de kurarlar. Bu bahsi geçen uygulama bağımsız her devlet için söz konusudur.Gelelim bizim ülkemize?Maalesef bizim ülkemizde devlet politikası ile hükümet politikası birbirine karışmış vaziyette. Günü birlik politikalar ile idare edilir olduk. Birkaç örnek verelim?Libya, Kıbrıs'ta yaptığımız savaşta kayıtsız şartsız Türkiye'ye destek vermişti. Ülkemize batılı devletler tarafından uygulanan ambargolara rağmen Kaddafi hep yanımızda olmuştu. Libya'nın devrik lideri Kaddafi'nin elinden barış ödülü alan Başbakan Erdoğan'ın ise Kaddafi'nin devrilmesi için elinden geleni yapmış olduğunu görüyoruz. Üstelik batılılar tarafından Libya'ya saldırının konuşulduğu ilk günlerde Başbakan Tayyip Erdoğan'ın NATO'nun Libya'ya müdahalesinin "söz konusu olmadığını" söylemesine rağmen. Günümüzdeki en güncel konu Suriye ile olan ilişkilerimiz. Daha dün Başbakan Erdoğan Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile son derece samimi idiler. Arkasından vizesiz geçiş uygulaması başlatıldı. Daha ne olduğu anlaşılmadan AKP hükümeti tarafından devletlerarası ilişkiler aniden soğutuldu ve artık savaş bile konuşulur hale geldi. Dünyadaki hiçbir devletin tarihinde buna benzer zikzaklı uygulama görmek mümkün değildir. İktidar, İran ile her fırsatta dost olduğunu ima eder durur. Batının menfaatleri söz konusu olduğu zaman bu duruşundan hemen çark eder. 'Karakolda doğru söyler mahkemede şaşar' kabilinden uygulamalardır bunlar. Doğu bölgelerimize kamuoyunun bilgisi dahilinde olarak ve olmayarak kurulan füze savunma sistemi niçin inşa edilmiştir? AKP hükümetinin sözde her fırsatta karşı çıktığı İsrail devletinin güvenliği için? Kime karşı kurulmuştur? Sözde dost olunan İran devleti için. Bu politikanın izahı nasıl yapılacaktır?Hükümetin uygulamaları bir mirasyedinin uygulamalarından farksız. Yapılan uygulamalarda devekuşu misali gelişmeler görmezden gelinse de, özde, sözde, niyette ve amelde ayan beyan ortadadır. Yapılan her icraat ile komşularımız ve dostlarımızdan kopuyoruz. Bölgemizde süratle yalnızlığa doğru itiliyoruz.Hükümetler geçicidir kalıcı olan devletlerdir. Ancak devletlerin bekasının da hükümetlerin icraatları ile şekillendiğini unutmamak gerekir.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Yine ikilem yine istismar / 18.03.2024
- Ekonomik gerçekler ve beklentiler / 11.03.2024
- Partilerin mesajı ve seçmenin sınavı / 10.03.2024
- Vatandaşın çığlığına kim cevap verecek / 09.03.2024
- Yerel seçimlerde emeklilerin tercihi ne olacak? / 29.02.2024
- BTP, güçlü bir alternatif / 23.02.2024
- Belediyecilik: Yol mu, su mu yoksa daha fazlası mı? / 16.02.2024
- Deprem öldürmez, ihmal öldürür! / 09.02.2024
- Gelir adaletsizliği derinleşiyor / 01.02.2024
- Gazze’de vahşet neden devam ediyor? / 26.01.2024
- Ekonomik gerçekler ve beklentiler / 11.03.2024
- Partilerin mesajı ve seçmenin sınavı / 10.03.2024
- Vatandaşın çığlığına kim cevap verecek / 09.03.2024
- Yerel seçimlerde emeklilerin tercihi ne olacak? / 29.02.2024
- BTP, güçlü bir alternatif / 23.02.2024
- Belediyecilik: Yol mu, su mu yoksa daha fazlası mı? / 16.02.2024
- Deprem öldürmez, ihmal öldürür! / 09.02.2024
- Gelir adaletsizliği derinleşiyor / 01.02.2024
- Gazze’de vahşet neden devam ediyor? / 26.01.2024