Dil birliği çok önemlidir!

Bir ülkede konuşulan ortak dil, birliğin ve beraberliğin en önemli unsurlarından biridir. Farklı etnik kökenli insanların konuştuğu diller mutlaka olacaktır. Ama dilde birliğin sağlanması devletin birliği ve beraberliğinin göstergesi olduğu için tüm vatandaşların konuştuğu ortak bir dilinin var olması zaruridir. Bu ortak dil, en iyi şekilde öğretilmeli ve diğer etnik dillerin baskısından korunmalıdır. Resmi işlerde ve eğitimde Türkçe'nin kullanılacağı Anayasa'da açıkça belirtilmiştir. AB sürecinde giderek dozu artan bir şekilde ülkemizde Türkçe'nin dışında yeni resmi diller tanımlaması yolunda baskılar uygulanıyor. AB'nin bu ve benzeri dayatmalarına göz yumulursa işin hangi noktalara geleceğini İspanya'da yaşanan bazı olaylar açıkça ortaya koydu.İspanya'da Katalanca, Baskça ve Galiçyaca dilleri de 30 yıldır İspanyolcanın yanında resmi dil olarak kabul edilmişti. Gelinen noktada Katalanya, Bask eyaleti ve Galiçya'da ayrılıkçıların yerel dilleri siyasi bir silah olarak kullandıkları ve İspanyolcayı kullanma haklarının ellerinden alındığı yönünde halktan şikâyetler gelmeye başladı. Okullarda öğrencilere sadece yerel dillerin öğretildiği ve çocukların İspanyolcayı iyi öğrenemediği bildiriliyor. Kendi dillerini kullanmalarına baskıyla engel olunduğunu söyleyerek 30 yıl önce yerel dillerini resmen kabul ettiren Katalan, Bask ve Galiçyalılar şimdi İspanyolcayı baskı altında tutuyorlar. Hem bunu yapıp hem de İspanyolca'nın etkisinin giderek arttığını ve kendi dillerini yok olmaktan kurtarmaya çalıştıklarını iddia ediyorlar. İspanya bu noktaya gelmiş bir problemle nasıl baş edeceğini bilememenin çıkmazını yaşıyor. İspanya'da 1975'li yıllardan bu yana milyonlarca dolar harcayarak devlet ve anayasa desteğiyle unutulmaya yüz tutan diller diriltilmeye çalışıldı. Şimdi ise "Anadilimiz intikam almak isteyen azınlık dillerinin baskısı altında" diye İspanyollar feryat etmeye başladı.İşte İspanya'nın bugün yaşadığı ve anlaşıldığı üzere uzun zaman devam edecek olan ve İspanyolların başını hayli ağrıtacak olan dil problemi Türkiye'ye ders olmalı. AB veya başka ülkeler istiyor diye Türkiye dil birliğini kaybedecek adımlar atmaktan kesinlikle kaçınmalı. Dil birliği, bir millet için diğer ortak noktaların yanında milleti birbirine kaynaştıran en güçlü yapışkan gibidir. Dilde birlik varsa, bir olmak ve kenetlenmek o millet için zor olmayacaktır. Dolayısıyla dil birliği ortadan kaldırılırsa o milleti parça parça etmek de daha kolay olacaktır. Bir önemli gerçek de İspanyanın içinden çıkamadığı gibi, dil birliğini kaybeden bir milletin bir daha eski haline gelmesinin çok zor olacağıdır. Çünkü bölücüler destekçileri tarafından hep daha fazlasını istemeye programlanmıştır. Asla doymayacaklar ve sürekli olarak yeni talepler öne sürecekler. Tamamen parçalanma gerçekleşinceye kadar asla durmayacaklardır.Dil birliğinin ne kadar önemli olduğunu AB'nin Türkiye'nin dil birliğini bozmak için ısrarcı bir şekilde etnik dilleri gündemde tutmasından da anlamak mümkündür. Bundan dolayıdır ki İspanya örneğinde olduğu gibi dil savaşları yaşamak istemiyorsak ve Türk milleti ailesini birbirine bağlayan önemli bağlardan birini daha kaybetmek istemiyorsak dil birliğimizin bozulmasını sağlayacak her türlü adımdan kaçınmalıyız.