Bu yazıda esas konu ülkemize yapılan şantajlardır. Öncelikle şunu bilmemizde yarar vardır. Şantaj, suçluya, borcundan dolayı borçluya, geçerlidir. Birde bizim için geçerli olmamasına rağmen güçsüzedir. Ermeni soykırımından bahsetmeme karşılığı Afganistan'a asker gönderme, Trabzon'da ABD üssüne müsaade verecek bir ülke asla bizim ülkemiz olamaz. Öncelikle yalan ile iftira ile yapılan şantaja boyun eğme bir devlet için çok utanç vericidir. Ne yazık ki aman bunu demesinler, aman meclislerinde kabul etmesinler diye bunca yıldır halkımızı yalandan iftiradan korkar hale, dolayısı ile suçluluk kompleksine getiren iktidarlara yazıklar olsun. Bundan böyle şantajlardan kurtulmanın tek yolu, iftiranın kaynağını kurutmaktır. Yani düşmanına mümkünse aynı silahla karşılık vermektir. Amerikanın kullandığı şantaja bakınız. İstedikleri yapılmazsa sözde Ermeni soykırımından bahsedermiş. Çok korktuk değil mi? Amma ne yazık ki iktidarlar, bu iftiralar yüzünden, senelerce neleri taviz olarak verdi, bilen var mı? Ermeni bize muhtaç, ama topraklarımızda gözü var. Öğleyse ona yardımcı olmak düşmana hizmettir. Kesersek yardımı, resmen ve mecburen iftirayı bırakmak zorundadırlar. Yani devlet olarak yalanlamadıkları sürece her türlü ilişkiye son vermek şarttır. İnanın bir yılı geçmez pes ederler. Dolayısı ile başkaları da şantaj yapacak konu bulamazlar. Ne dersiniz.Bakın hele şu işe.İftirayı var sayıp, vaat ile ulaşmıştı seçilişe.Haydi görelim dediklerinde,Menfaati var ya, geçiverdi inişe.Her zaman olduğu gibi,Kabak Türkiye'nin başına patladı.Hüseyin Obama iftiranın üzerine atladı.Dedi ki bahsetmem sözde soykırımdan, Asker gönderirsen Afganistan'a, Verirsen Trabzon'u askeri üs olarak bana?Olmazsa asker ve üs,Ne yapalım, kaderine küs?Bu şantajları sona erdirmek elinizde iken,Sen olmazsan, Ermeniler yaşayamazken,Büyük Ermenistan hayali ile karşında ise düşman,Tedbir gerekmez mi? olmamak için pişman.Eğer desen ki ya iftiradan vazgeç,Ya da ben seninle yokum, yok olmayı seç.Nerede bu cesaret sende.Zaten şimdiye kadar yapamadın. İstesen de.Kredi vermezler diye korktun.Hem suçlanmaya razı olup hem milleti borca soktun.Hiç şüphen olmasın? Desen ki: mademki Ermeni'sin Soykırım iftiradır demelisin.Demezsen benden sana selam dahi yok bilmelisin?Ayıp falan olmaz. aynı silahla karşılık vermelisin.Akıllı olmak iyidir ne dersin.O zaman, artık vakti geldi geçiyor.Belki de son şansın, millet, mademki seni seçiyor.Göster bir liyakat. Bir çizgi çek Ermeni hayaline.Bak bundan böyle dünyanın ahvaline.Tehditler şantajlar kalacak mı?Kimse kraldan fazla kralcı olamaz.Bunlara da yan bakınca karşında duramaz.Onlarda şantaj ile bir şeyler peşindedir.Ege'ye, Güney Doğuya göz dikenler, bu kadar pervasız olacak mı?Hele ödersen borçlarını,Bir düşman, Karşına çıkmayı göze alacak mı?Hepimizin ideali artık bağımsız bir TÜRKİYE.Peki ama bu gaflet niye? İstiyorsan tam bağımsız, güçlü bir TÜRKİYEHerhalde her şey açık ve net,Ey millet, vatanı bir süre,BTP ye emanet et.Bak gör o zaman kalır mı ülkemizdeki garabet.Çizdiğinde üzerine kırmızı çizgi, hayaline Ermeni'nin,O anda sonu gelir, Irak'ta kürt hayalinin.Ege'de sona erer Rum'un sataşması.Dünyaya ders olur TÜRKÜN birlik olup kaynaşması.Sonuçta bize yapılan haksız davranışların aslını kendileri yapan insanlarda utanma yoksa, yüzlerine vuracak cesareti gösteremeyenlerin bu ülkeyi, şantajcıların, tefecilerin ve düşmanların eline bırakmasını ben şahsen hazmedemiyorum. Bu nedenle BTP'deyim. Problemlerin çözümü, biri birini suçlamakta değil, çözümü üretmekte ve sonucu göstermektedir. Öncelikle uyanıp artık tek umut olan BTP'yi görmektedir.