Nisan ayında domates fiyatı artışı yüzde 61 oranıyla rekor kırdı. Salkım domatesin toptan fiyatı İstanbul Hali'nde 8 liraya, market satışı 15 liraya yükseldi.
Bu rakam, gerçekten "korkunç" bir rakam.
Ama ekonomiye yön verenle için ortada hiç de "korkunç" bir durum yok.
Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın, twitterden bir domates fotoğrafı paylaşarak "büyüksün" diye yazdı.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ise bu vahim tablodan, sevinç gülücükleri çıkarma maharetini gösteriyor.
"Domatese o kadar büyük itibar kazandırdık ki, o da fiyat şampiyonu oldu."
Yani fahiş noktaya yükselen domatesin bu durumu "ekonomi politikasına yön verenlerin domatese kazandırdıkları itibardan"
kaynaklanıyor.
E, o zaman daha çok itibar için domatesin 20 lira, hatta mümkünse 30 lira olması
gerekir.
Böyle olursa rahmetli Barış Manço'nun "domates, biber, patlıcan" şarkısını milletçe koro halinde söyler dururuz.
Ha gayret!
Oysa kazın ayağı hiç de öyle değil.
Domatesin fiyatının rekor kırması, domatesin itibar kazanmasından değil, ekonomi yönetiminin itibarsızlığından kaynaklanır.
Tarım politikasının itibarsızlığından
kaynaklanır.
Dış politikanın çıkmaza girmesinden kaynaklanır.
700 milyon dolarlık domates sattığımız Rusya'nın bizden tek gram domates almaz hale gelmesinin mimarı olan dış politika kahramanları "ben talimat verdim, Rus uçağını düşürdük" diye heyheylenirken şimdi konuşmuyorlar. Binlerce domates üreticisinin perişan olmasının ötesinde, domatesin fiyatı 15 lirayı buldu.
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Rıza Seyyar, "domates rekoltesi çok düştü" diyerek, Rusya'nın 2016 yılında Türk domatesine ithalat sınırlaması koymasının ardından özellikle Antalya bölgesindeki örtü altı üreticilerinin kış dönemindeki domates ekimini azalttığını söylüyor.
Seyyar, "2015'te Rusya'nın Türkiye'ye ithalat sınırlaması getirmesi nedeniyle 2016'da domates ihracatı geriledi. Hal böyle olunca 2017'de domates için ayrılan alanlara alternatif ürünler ekildi" diyor.
Dünyanın en büyük domates üreticilerinden olan Türkiye'nin bu duruma düşmesinin iki acı sebebi var:
Bir: Yanlış Suriye politikası.
İki: Plansız tarım politikası.
Soçi'deki Putin-Erdoğan buluşmasında "domates dışında her konuda anlaştık" açıklaması, Rusya'nın hala ne kadar katı ve tavırlı olduğunu ortaya koyuyordu ama biz bu açıklamayı bile zafer havasında karşıladık.
Bu köşede epey zamandan beri tarım konusuna temas ediyoruz. İğdeyi bile ithal ettiğimizi "yeni öğrenen" Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun "Böyle saçmalık olur mu? Canım çok sıkıldı" açıklamasını yeni bir uyanışa işaret olarak yorumlarken, Nihat Zeybekçi'nin açıklaması "uyku halinin devam edeceğini" gösteriyor.
Ne diyelim, uyanırsak hepimizin karına.