Bir vatandaş olarak AKP'ye sesleniyorum. Geliniz ve artık hakikatleri görünüz. Diyoloğu kendi din kardeşleriniz arasında oluşturunuz. Kutsalların tüm İslam aleminin ortakları olduğunu bilmeyen bir tek kişinin bulunmaması gereken İslam aleminde, bilhassa Irak'ta, dış güçlerin açık bir şekilde iki taraflı soykırım yaptığını açıklayınız. Irak'taki kardeşlerimizi, onların dini liderleri arasında gerekli diyaloğu sağlayarak uyandırınız. Şu anda uyandılar. Tehlikeyi gördüler, Türkiye'nin desteğine ihtiyaçları olduğu bir gerçek. Bu size düşen bir görevdir. Bu görevi yaparken sakın ha! ABD'ye ve diğerlerine danışmayınız. Ama görünen o ki bu yapılmaktadır. Bu her zaman yaptığınız temel yanlıştır. ABD istedi diye onların direktifleri doğrultusunda yaptığınız kuryeliği, halkımıza sanki kendiliğinizden yaptığınız arabuluculuk görevi olarak yutturma çabalarından vazgeçiniz. İfade ettiğiniz gibi, BOP'un gereğini yaptığınızı söylüyorsunuz. Bu sizin iktidarınızın ABD'nin emrinde olduğunun ifadisidir ki, bu vebal ile nereye kadar gidebilirsiniz Allah (C.C) hesabı doğru olandır. Yalancının mumu eskisi gibi yatsıya kadar yanmıyor. İlk televizyon programında veya okunan ilk gazetede hemen ortaya çıkıveriyor. Son derece önemli olan Irak'ın parçalanması konusunda sahiden arabuluculuğu yapabileceğinizi bir kere de olsa bizlere gösteriniz. Bu sizin görevinizdir. Bunu derhal yapmazsanız, tarihi sorumluluk bir tarafa, dini sorumluluğunuzdan sizi kurtaran olamaz. Her ne kadar bu konuda İslam'a yapılan saldırılarda göstermiş olduğunuz pasif, hatta negatif performansınız, halkımızca takip edilmekte ve değerlendirilmektedir. Şunu kesinlikle biliyoruz ki İslamiyet, toleransların hakiki olarak hayata yansıdığı ve bu yansımanın tarih boyu uygulandığı, bir dindir. Onu dejenere etmek isteyenler, ne yazık ki, bizim içimizdeki diyalogcu, Vatikancı ve kültürleri buluşturmacı, mandacıların 'vesaire'cilerin vasıtası ile o derece ileri gittiler ki, sonuçta cami açmak ne kelime, on binlercesini kapatan, yerine, 50 bini bulan sayıda kiliseyi açtıran, Hatta bazılarının açılışında baş rollerde, papazlarla sarmaş dolaş pozlar vererek, aldıkları görevleri yaptıklarını ilan eden, yetkili bir topluluğa sahip oldular. Emirler yerine getiriliyorYazar arkadaşlarım hep yazdılar, söylediler geniş şekilde tartıştılar? Basından gelen haberlerde, Papa emirlerini 19 madde ile verdi. Bazı maddeler derhal uygulamaya geçirildi. Nüfus kağıtlarında din hanesi boşaltıldı. Zaten kalpleri önceden boşaltılmış; içlerine ABD, AB, BOP, CAZ, POP vs.. yerleştirilmiş insanlar için cüzdandaki bir hane dolu olmuş, boş olmuş ne önemi olabilir ki. Geriye kalan emirler de hiç şüphe yok ki her zaman olduğu gibi harfi harfine uygulamaya geçirilecektir. Bunlar İnanın ki demokrasi, insan hakları ve hatta İslamiyet adına yapılıyormuş gibi demagojik yollardan yapılacaktır. Bunların hesabını milletimiz zamanı gelince elbet soracaktır. Gittikçe şımaran, şımardıkça azıtan Batının, kasıtlı olarak İslam'a saldırması haçlı seferinin psikolojik bir atağı olup, karşılığında İslam ülkelerinin reaksiyonlarına göre BOP'un daha kolay gerçekleştirilmesi projesidir. Irak'taki olaylar, ne ilk ne de sondur. Sıra Iran ve Türkiye'ye gelmiştir. PKK yolu ile senelerdir Güneydoğu'da bu yapılmıştır. Daha da şiddetli olarak devam edecektir. Tedbir alınması ve bir an önce duruma el konulması gerekmektedir. İslam'a yapılan son saldırılar sonucunda, Türkiye'nin pasif politikasının diğer ülkelerde infiallerin oluşmasına fırsat verdiği ve bu nedenle de ABD'nin istediği ortamların oluşmasına sebep olduğu gerçektir. Zamanında zayıf diplomasi ile bu işin içinden çıkılamayacağını görmek ve düşünmek gerekmekteydi. İslam'ın temsilcisi olması gereken Türkiye'nin derhal diplomatik tedbirleri uygulaması şarttı. Bazı ileri görüşlü şahıslarca çok defa uyarılmalarına rağmen en ufak bir uygulama olmamıştır. İşte gelinen nokta. Bu günlerde Irak'ta ortaya çıkan bu iç savaş nedeni ile Başbakanın temaslar için komşu ülkeler ile bir toplantı yapacağı beyan edilmiştir. Hiç şüpheniz olmasın bu fikir de ABD kaynaklıdır. Olayların dışında olduğu kanaatini uyandırmak, aynı zamanda İslam ülkelerinin bu fiili durumda taktiklerini öğrenmek ve daha etkili olmanın yolunu tespit içindir. Kendimizi kandırmayalım. Bunun gibi AKP'nin gerçekleştirdiği toplantılarda veya diplomatik ilişkilerde, her zamanki klasik görev, ABD'nin nasihatlerinin, tavsiyelerinin, emir ve arzularının, ilgili ülkelere iletilmesi olmuştur ve olacaktır. Bu milletin arzusu, onu temsil edenlerin, kendi inisiyatifleri ve güçleri ile bu işi temelden halletmeleridir. Bunun yolu elbet İslam'ın yapısında fazlası ile mevcuttur. Yeter ki uygun zeka ve beceri uygulansın. Benim milletime tavsiyem, hala tavizler vererek, kiliseleri ziyaret ederek, Papayı babaya çeviren, AB uğruna ve batıya hoş görünme uğruna, maddi, manevi neyimiz varsa feda eden, mirasyedi iktidarı ve hiçbir önemli konuda sesi çıkmayan muhalefeti, sandıkta yok etmeleridir. Geride tek kesin çözümü artık herkes görmektedir. Borçsuz, Güçlü, Gururlu, Bağımsız, TÜRKİYE.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017