logo
20 NİSAN 2024

Dünya basını ve Türkiye'deki seçimler

06.11.2002 00:00:00
Türkiye, dünyanın en dikkat çekici ülkelerinden biri. İsrailli Uluslararası İlişkiler Uzmanı Barry Rubin'in deyişiyle "Dünya'da ABD'den sonra en geniş kapsamlı dış politika izleyen ülke." (Bakınız: Turkey in World Politics, edited by Kirişçi and Rubin, sayfa 1). Türkiye, şu anda Orta Afrika ve Latin Amerika dışında kalan dünyanın bütün bölgeleri ile derin diplomatik ilişkiler kurmuş durumda. Dolayısıyla Türkiye, dünyanın en karmaşık dış siyaset durumlarından birine sahip.

Türkiye'nin sahip olduğu önem, Batıdaki akademik dünyada da geniş ölçüde yankı bulmuş durumda. Türkiye ile ilgili basılan kitapların sayısı çoktan 5 bini geçti. Sadece Türk dış politikasını analiz eden kitapların sayısı 15'ten fazla. Türkçe'de bile bu alanda bu denli eser basılmış değil! Türkiye böyle bir ülke olunca, seçimlerin de o oranda dış medyada yankı bulması doğal. Nitekim önce günkü ve dünkü dünya basınını taradığımda, 3 Kasım seçimlerini mercek altına alan yüzlerce haber ve makaleye tanık oldum. Fransız Le Monde ve Rus "Russia Today" gazeteleri, internet sitelerinde gelişmeleri saniye saniye aktarıyorlar.

Nasıl görüyorlar?

Dış dünya seçimleri 3 eksende değerlendiriyor: 1) Merkez sağ ve sol partilerin çöküşü 2) AKP'nin başarısı. 3) "Bundan sonra Türkiye'de ne olabilir?" sorusunun analizi. Başlangıç olarak, Lübnan'da yayınlanan Daily Star gazetesinin 1 no'lu başlıkla ilgili yorumunu aktarayım. "Eski Başbakan Bülent Ecevit'in partisi, sadece yüzde 1.2 oranında oy alarak, seçimlerde resmen silindi. Merkez sağın iki önde gelen lideri Tansu Çiller ile Mesut Yılmaz, belirli politikacıların reddedilmesinden ziyade halkın öfke patlamasının kurbanı oldular. Seçimler yönetici seçkinlerin ve onların iş dünyasındaki uzantılarının toptan reddedilişiydi."

Fransız Le Monde gazetesi de, genel seçim sonuçlarının Türk siyasi sahnesini tamamen değiştirdiğini ve geleneksel partilerin parlamento dışında kaldığı yorumunu yaptı.

AKP'nin seçimlerde elde ettiği çıkış, dünya tarafından sürpriz karşılanmadı. Peki yabancılar AKP'yi nasıl görüyor? Göz atabildğim Fransız Le Monde, İspanyol El Pais, İtalyan La Repubblica, İngiliz The Independent, Alman Die Welt, Norveç Dagbladet, Rus Pravda, Holllanda'dan Afteenpost, kısaca Türkiye'deki seçimleri kendi muhabirleri ile izleyen Batı dünyasındaki tüm medya organları, programı itibariyle siyaset bilimi terminolojisinde böyle nitelenmemesine rağmen AKP'yi "İslamcı bir parti" olarak değerlendiriyor. Yorumları birkaç başlık altında işleyebiliriz.

1) Türkiye ile AB arasındaki ilişkiler nasıl olacak?

2) Türkiye IMF ilişkileri, daha doğrusu Türkiye ile küresel sermaye arasındaki ilişkiler nasıl olacak?

3) Erdoğan, 1997'de olduğu gibi Erbakan ile aynı akıbeti paylaşır mı?

4) Türkiye'deki gelişmeler, İslam dünyası için bir örnek teşkil eder mi?

Türkiye ile AB

arasındaki ilişkiler

Refah Partisi'nin 1995 yılındaki seçimlerde elde ettiği başarı sonucunda Batı dünyasında Türkiye-AB ilişkileri çerçevesinde oluşan "olumsuz yaklaşımlar" sergilenmiyor. Erdoğan'ın önceliğini AB'ye verdiğini açıklaması, Batı dünyasını memnun etmiş durumda. Benim anlamadığım durum şu: AB, hem Türkiye'nin tam üyeliğinin önüne diğer adaylardan farklı olarak ilave şartlar koyuyor, hem de Türkiye'nin AB yolunda ilerlemesini istiyor!

Bu çerçevede en keskin yorum Alman Hıristiyan Demokratlar'dan geldi. Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin Avrupa politikası sözcüsü Peter Hintze, "Fundamentalist güçlerin parlamentoda çoğunluğu sağlamaları, Türkiye'nin AB'den daha da uzaklaşması tehlikesini içermektedir" ifadesini kullandı. Yine Alman Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi Genel Başkanı Angela Merkel'in Türkiye'nin AB üyeliğinin kendilerin için gündemde olmadığını söylemesi dikkat çekti. Almanya'nın AB bütçesinin yüzde 26'sını sağladığını not edelim.

İtalyan Hıristiyan Demokratlar Birliği Partisi Genel Başkanı ve uluslararası komitelerle ilişkilerden sorumlu Devlet Bakanı Rocco Buttiglione'nun da endişeli şu sözlerini not etmeye değer: "Türkiye'nin AB'den uzaklaşacağına dair büyük endişeler vardı. Ama hükmü şimdi veremeyiz. Bekleyip görmemiz lazım." CHP'yi desteklemek için büyük çaba sarfeden Avrupa Parlamentosu üyesi Ozan Ceyhun'un, "Türkiye'deki genel seçimlerde alınan sonuçlardan hayal kırıklığına uğradığını" belirterek, "AK Parti kazandı, Türkiye kaybetti" şeklindeki sözleri de dikkat çekiciydi!

Türkiye ile IMF

arasındaki ilişkiler

AKP'ye verilen oyların analizi yapıldığında, 3 başlık öne çıkıyor: 1) Halkın ekonomik olarak çektiği sıkıntı, işsizliğin yükselmesi. 2) Her türlü adaletsizlik ve ezilmişlik. 3) Siyasal istikrarsızlık.

AKP, IMF programının revize ederek uygulanacağını seçim öncesinde beyan etmişti. Sözkonusu programın hangi ölçüde revize edilebileceği şimdilik belirsizliğini koruyor. Mesela tünü ve şeker pancarı üreticisini bitiren Şeker ve Tütün yasaları revize edilecek mi?

Dış basında yapılan yorumlarda IMF programının devam etmesi olumlu karşılanıyor. Ancak Arap Gazetesi El-Ahram'daki şu yorum da dikkatlerden kaçmadı: "Türkiye'deki seçimlerde yenilgiye uğrayan iktidar partileri, 1999'da işbaşına geldiklerinde ilk iş olarak IMF'ye başvurarak, Stand-by Anlaşması imzalamışlardı. Stand-by Anlaşması süresince Tükiye iki kez krize yakalandı. Türkiye üzerindeki ekonomik tehlikeler henüz ortadan kalkmış değil. Bu çerçevede Erdoğan'ın en çok zorlanacağı alan, önceki hükümet partilerini bitiren ekonomik zorluklar ve IMF programının uygulanması olacak."

Yunan Elefteros Tipos gazetesi ise ekonomik krizin "yasaklı lideri" iktidara getirdiğine işaret etti.

AKP-TSK ilişkileri

Batı basınında özellikle üzerinde durulan konu bu. Örnek olarak da 28 Şubat süreci veriliyor. O dönemde TSK'nin Erbakan başbakanlığındaki 54. Hükümeti işbaşından uzaklaştırdığına dikkat çekiliyor. Ancak Batı dünyası bu kez her alanda olduğu gibi bu konuda da "ılımlı" bir çizgi izliyor. Örneğin Erdoğan, kendisine "Askerler size engel olmayacak mı?" şeklinde soru yönelten İtalyan La Repubblica gazetesinin muhabirine "Trovo la sua domanda un po' provocatoria. La forza militare non opporrà ostacoli. In Turchia ognuno ha il suo ruolo. La funzione dell'esercito è una, quella di una compagine politica un'altra" yani "Bu sorunuzu, biraz provokatörce buluyorum. Silahlı Kuvvetlerin bir engel teşkil edeceklerine inanmıyorum. Türkiye'de herkesin kendi görevi var. Ordunun fonksiyonu ayrı, siyasetçilerinki ayrı" cevabını verdi. AKP Genel Başkanı Erdoğan, CNN International'ın benzer sorusuna da şu cevabı veriyordu: "Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Tüm kurumların görevleri, yetki alanları bellidir. Bu ordu bizim ordumuzdur. Kimse ordu ile bizim aramıza girmesin. Bu konuda aracı ve tefeci istemiyoruz."

İngiliz The Guardian'daki şu not da önemli: "Halk oyunu rahat kullandı, zira herkesin kafasında 'Nasıl olsa aşırı siyasi bir hareket ordu tarafından engellenir' düşüncesi var!"

Türkiye İslam dünyası için bir model olur mu?

AKP ile birlikte bu soruyu tartışma gündemine Amerikalı strateji uzmanları getirdi. Lübnan'da yayınlanan etkili Daily Star gazetesinin bu konudaki yorumunu aktaralım: "Türkiye'deki Milletvekili seçimlerinin sonuçları, başarısızlığın sonuçlarından kaçamayacak olan diğer Müslüman ülkelerdeki yöneticiler için uyarı olarak değerlendirilmeli." Gazetenin yorumcusu, İslam dünyasındaki ülkelerin de biran önce gerçek demokrasiye geçmelerini salık veriyor.

Fransız Le Monde gazetesi, bu çerçevede "AKP'nin, İslam ile demokrasinin aynı anda olabileceğini göstermek açısından omuzlarında önemli bir sorumluluk olduğu" yorumunu yaptı. Gazetedeki yorumda, "Bu Türkiye'nin sınırlarını aşan bir olay, bu parti eğer İslam ile modernliği birleştirebilirse Arap dünyası için de model olabilir" görüşü seslendirildi.

Peki Arap basını ne diyor? Londra'da yayınlanan El-Hayat gazetesinin dışındaki basın organlarında "İslam ve demokrasi" arasında bağ kurulmamaya özen gösterildi.

İşte durum bundan ibaret....
 
Recep Bahar / diğer yazıları
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Istakoza değil balinaya bakın
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Istakoza değil balinaya bakın
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.