Ehl-i Beyt sempozyumu ve zamanlaması

Geçtiğimiz hafta sonu tertip edilen Uluslar arası Ehl-i Beyt Sempozyumu'nun zamanlaması da mükemmeldi, İslam dünyasının birlik ve beraberliğe en fazla muhtaç olduğu bir zamanda gerçekleşti.11 Eylül ile İslam dünyasında başlayan Haçlı işgali, 2004 yılında şekil değiştirmiş ve içeride organize edilen fitne ve kargaşa yöntemiyle İslam ülkeleri parçalanmaya, halkları da ılımlı İslam adı altında inancından kopartılmaya çalışılmıştır. Ve maalesef Türk siyasiler, BOP eşbaşkanlığı adı altında bu sürecin bir parçası olmuş ve İslam dünyasına İsrail'in yapamadığını yapmıştır.Bu masum görünümlü işgal ve parçalama yöntemi İslam ülkelerine direkt işgalden çok daha fazla zarar vermiştir ve vermektedir.Ehl-i Beyt Sempozyumunun mimarı Prof. Dr. Haydar Baş, yaptığı kapanış konuşmasında bu konuda çok önemli açıklamalarda bulundu ve Arap Baharı olarak isimlendirilen iç isyanların Soros tarafından finanse edilen terör hareketleri olduğunu vurguladı.Sayın Baş, Haçlı dünyasının buradaki amacının, İslam ülkelerinin kaynaklarını sömürme, topraklarını işgal etme ve halklarını da Hıristiyan yapma olarak özetledi.Ve Prof. Dr. Baş tarihi ikazını yaptı:"Tarih boyunca haçlılara karşı mücadele eden Türk milleti şimdi onların safına geçip kardeşine silah doğrultamaz"İslam toplumlarını Dinlerarası Diyalog ve ılımlı İslam adı altında Hıristiyanlaştırma ya da en azından Haçlı işgaline karşı dirençsiz kılma faaliyetlerini "Deccalizm" olarak ifade eden Sayın Baş, "Bu ahir zamanın en büyük fitnesidir" ifadelerini kullandı.Bu tarihi sempozyumun, haçlı dünyasının İslam coğrafyası üzerinde oynadığı oyunları sona erdireceğini belirtti ve şunları söyledi: "İki gün boyunca devam eden ve Türk İslam dünyasının birçok ülkesinden çok kıymetli ilim adamlarımızın iştirakiyle gerçekleştirilen Uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumundaki birlik, kardeşlik ve basiret, ülkemizdeki ve bölgemizdeki Haçlı oyununa son verecek kudret ve imanın bir ifadesidir"Çünkü fitnenin, kargaşanın, zayıflığın, bölünmenin, parçalanmanın, iç çatışmaların ve ahir zaman fitnesi olan Deccalizm'in tek bir panzehiri var, o da İslam dünyasının Ehl-i Beyt gemisinde buluşması?Allah'ın Habibi (SAV) buyuruyorlar:"Ehl-i Beyt'im Nuh'un gemisi gibidir, O'na binen kurtulur, binmeyen boğulur, helak olur".Prof. Dr. Haydar Baş'ın Suriye ve Şam ile ilgili söyledikleri oldukça önemliydi.Hz. Hüseyin'in şahadetinden sonra Ehl-i Beyt mensuplarının Şam'a yerleştiklerini ve Peygamber Efendimizin ifadesiyle Şam'ın "Belde-i Emin" olduğunu belirtti.Şimdi bizler kalkıyoruz, Haçlı ile kol kola, Haçlı'nın hatırı için Şam'ı vurma planlarına dahil oluyoruz. Şam zarar görmez ama Şam'a zarar vermek isteyen mutlaka zarar görecektir.Sempozyumda konuşan Suriyeli İslam alimi Hamevi'nin bu konuda sözlerini de hatırlatmak isterim:"Suriye Ehl-i Beyt'in ülkesidir. Orası ilahi koruma altındadır."Evet, Suriye Ehl- Beyt'in ülkesidir, oraya saldıran her ne bahane olursa olsun duvara toslamış gibi olur. İran ise Ehl-i Beyt sevdalılarının ülkesidir. Oraya da saldıran duvara toslamış gibi olur.Unutmayalım ki, Osmanlı'nın yıkılışı Yavuz'la başlar. Yavuz, halifelik bahanesiyle Ehl-i Beyt sevdalılarına saldırmış ve Cenab-ı Hak rahmet ve bereketini Osmanlı'nın üzerinden kaldırmıştır. Türk milleti olarak aynı hataları tekrar etmeyelim.