İşte büyük insan bu. Büyük şey. Onurlu insan. İdol.
Bunca sıkıntı ve şaibeyi elinin tersiyle bir kenara itip, kendine dert edindi; Şu belediye otobüslerinin önlerine asılan bez afişlerin kaça asıldığını.
Hani şu Ankara Tandoğan'da 10 Haziran Pazar günü yapılan "Ermeni Soykırım İddialarını red ve Ulusal Bağımsızlık" mitinginin bez afişleri canım.
İnsan nasıl olur da bu kadar merak eder bu asılanları?
Ediyor işte.
Edebilir.
Şu ana kadar bir sürü bez afişi asıldı oralara.
"Hıyar festivali"
"Domates resitali"
"Acur ihtifali"
Ama bütün bunlar önemli değildi eminim Emin'ciğim için.
Bu başlık altında bir mitingin afişleri nasıl olur da önlere asılırdı?
Nasıl asıldı?
Parayla mı, parasız mı?
Bedava asıldıysa niye?
Parayla asıldıysa makbuzu nerede?
Adam maliye müfettişi sanki.
Ve arkadaşlar o asılanların bedel karşılığı asıldığını ispat için fakslayıvermişler para makbuzunu Emin'ciğime.
708 milyonluk para makbuzunu yani.
Şöyle derinden bir oh ve of çekmiştir eminim Emin'ciğim.
Ve karın boşluğundan bir ses duydu: "İşte size araştırmacı ve karıştırmacı gazetecilik örneği."
Tıpkı tuvalet mikseri.
Yağma yok. Öyle her isteyen, istediği yere asamaz afişini. Hele önlere ve bilabedel asla.
Ben Emin'ciğim gibi duyarlı ve meskenleri kalın duvarlı biri için şunları da soruşturacak diye bekledim.
Bu 708 milyonun;
Kaçı 10 milyonluktu?
Kaçı 5 milyonluktu?
8 milyon bozuk muydu, yoksa 3 artı 5 miydi?
Milyon muydu yoksa bir kısmı 500 binlik, geri kalanı 250 binlik miydi?
Filigranı var mıydı, yok muydu?
Yok idiyse niye yoktu?
Var idiyse niye vardı?
Aslında bunları da soruşturur diye bekledim, ama bu sıcak havada sizi ve bizi fazla yormak istememiştir eminim Emin'ciğim.
Şuna da eminim Emin'ciğim;
Kapısında, pardon gazetesinin köşesinde sağa sola şey ettiğin o meşhur patronunun önlenemeyen irtifasını/yükselişini soruşturup daha sonra işbaşı yaptığına.
Daha dün sıradan bir semt esnafıyken, bu kadar kısa zamanda bıraksalar ülkeyi satın alacak hale nasıl geldiğini, bu serveti hangi makbuza borçlu olduğunu da soruşturmuşsun eminim Emin'ciğim.
Önce o sizi keşfetmiştir tabi.
O sağa sola iftira, hakaret ve necaset fışkırtan kalemini.
Hemen işe başlamanı istemişti senden.
Sen de;
Bir asil
Biraz fosil,
Bolca kolibasil(i),
Az zurna,
Biraz da fasıl,
Velhasıl,
Nayır! Nolamaz! Bana önce servetini nasıl kazandığını göster, daha sonra işe başlarım demişsin eminim Emin'ciğim.
Patronun da sana:
Servetimin;
Yarısını altılı ganyandan,
Diğer yarısını da sayısal lotodan kazandım demişti.
Ne şanstı bu?
Siz de bu kadar ak-pak bir servetin hizmetkârı olmak benim için en büyük şereftir diyerek işe başlamışsındır eminim Emin'ciğim.
Sen bir yol da patronun ilçesine gidiversen.
Oranın halkıyla biraz sohbet edip o servetin anaparasının daha başka hangi oyunlarla elde edildiğini yöre halkının ağzından dinlesen.
Oyun derken, yanlış anlama.
Çayda çıra.
Kafkas,
Sepetçioğlu
Akçaabat sallaması,
Sürmene siksarası,
Oyunlarını kastettiğimi anladığına eminim Emin'ciğim.
Aklına yanlış bir şey gelmesin, amaan haa!
Hikaye şu; gazetenin patronunun babası folklor ekibindendi.
Çok güzel bir ekip kurmuştu ilçede. Horon ekibi yani.
Ancak bir kısmını yukarıda sayabildiğim oyunlar karşısında kendinden geçen ilçe sakinleri, patronunun babasına bütün mallarını bağışlayıvermişlerdi.
Kendilerine gelince de iş işten geçmiştir çoktan.
Brezilya dizisi sanki.
Babadaki bu kabiliyet oğula da sirayet etmişti.
O da yeni oyunlar geliştirmişti;
Ankara'da misket/bütün ihaleleri paket et.
Bursa'da kılıç kalkan/sana hamsi bana kalkan.
İzmir'de efe/sana turşu bana künefe. Vs.
Bütün bunları bildiğine eminim Emin'ciğim.
Bütün bunları öğrendikten sonra köşe sahibi olmaya razı olduğuna da eminim Emin'ciğim.
Yaa Emin'ciğim.
Eminim Emin'ciğim.
Bütün bunları bir bez afiş yap ve yazlığının, kışlığının ve dört mevsimliğinin kapısına asıver.
Makbuzu da sende kalsın.
Bunca sıkıntı ve şaibeyi elinin tersiyle bir kenara itip, kendine dert edindi; Şu belediye otobüslerinin önlerine asılan bez afişlerin kaça asıldığını.
Hani şu Ankara Tandoğan'da 10 Haziran Pazar günü yapılan "Ermeni Soykırım İddialarını red ve Ulusal Bağımsızlık" mitinginin bez afişleri canım.
İnsan nasıl olur da bu kadar merak eder bu asılanları?
Ediyor işte.
Edebilir.
Şu ana kadar bir sürü bez afişi asıldı oralara.
"Hıyar festivali"
"Domates resitali"
"Acur ihtifali"
Ama bütün bunlar önemli değildi eminim Emin'ciğim için.
Bu başlık altında bir mitingin afişleri nasıl olur da önlere asılırdı?
Nasıl asıldı?
Parayla mı, parasız mı?
Bedava asıldıysa niye?
Parayla asıldıysa makbuzu nerede?
Adam maliye müfettişi sanki.
Ve arkadaşlar o asılanların bedel karşılığı asıldığını ispat için fakslayıvermişler para makbuzunu Emin'ciğime.
708 milyonluk para makbuzunu yani.
Şöyle derinden bir oh ve of çekmiştir eminim Emin'ciğim.
Ve karın boşluğundan bir ses duydu: "İşte size araştırmacı ve karıştırmacı gazetecilik örneği."
Tıpkı tuvalet mikseri.
Yağma yok. Öyle her isteyen, istediği yere asamaz afişini. Hele önlere ve bilabedel asla.
Ben Emin'ciğim gibi duyarlı ve meskenleri kalın duvarlı biri için şunları da soruşturacak diye bekledim.
Bu 708 milyonun;
Kaçı 10 milyonluktu?
Kaçı 5 milyonluktu?
8 milyon bozuk muydu, yoksa 3 artı 5 miydi?
Milyon muydu yoksa bir kısmı 500 binlik, geri kalanı 250 binlik miydi?
Filigranı var mıydı, yok muydu?
Yok idiyse niye yoktu?
Var idiyse niye vardı?
Aslında bunları da soruşturur diye bekledim, ama bu sıcak havada sizi ve bizi fazla yormak istememiştir eminim Emin'ciğim.
Şuna da eminim Emin'ciğim;
Kapısında, pardon gazetesinin köşesinde sağa sola şey ettiğin o meşhur patronunun önlenemeyen irtifasını/yükselişini soruşturup daha sonra işbaşı yaptığına.
Daha dün sıradan bir semt esnafıyken, bu kadar kısa zamanda bıraksalar ülkeyi satın alacak hale nasıl geldiğini, bu serveti hangi makbuza borçlu olduğunu da soruşturmuşsun eminim Emin'ciğim.
Önce o sizi keşfetmiştir tabi.
O sağa sola iftira, hakaret ve necaset fışkırtan kalemini.
Hemen işe başlamanı istemişti senden.
Sen de;
Bir asil
Biraz fosil,
Bolca kolibasil(i),
Az zurna,
Biraz da fasıl,
Velhasıl,
Nayır! Nolamaz! Bana önce servetini nasıl kazandığını göster, daha sonra işe başlarım demişsin eminim Emin'ciğim.
Patronun da sana:
Servetimin;
Yarısını altılı ganyandan,
Diğer yarısını da sayısal lotodan kazandım demişti.
Ne şanstı bu?
Siz de bu kadar ak-pak bir servetin hizmetkârı olmak benim için en büyük şereftir diyerek işe başlamışsındır eminim Emin'ciğim.
Sen bir yol da patronun ilçesine gidiversen.
Oranın halkıyla biraz sohbet edip o servetin anaparasının daha başka hangi oyunlarla elde edildiğini yöre halkının ağzından dinlesen.
Oyun derken, yanlış anlama.
Çayda çıra.
Kafkas,
Sepetçioğlu
Akçaabat sallaması,
Sürmene siksarası,
Oyunlarını kastettiğimi anladığına eminim Emin'ciğim.
Aklına yanlış bir şey gelmesin, amaan haa!
Hikaye şu; gazetenin patronunun babası folklor ekibindendi.
Çok güzel bir ekip kurmuştu ilçede. Horon ekibi yani.
Ancak bir kısmını yukarıda sayabildiğim oyunlar karşısında kendinden geçen ilçe sakinleri, patronunun babasına bütün mallarını bağışlayıvermişlerdi.
Kendilerine gelince de iş işten geçmiştir çoktan.
Brezilya dizisi sanki.
Babadaki bu kabiliyet oğula da sirayet etmişti.
O da yeni oyunlar geliştirmişti;
Ankara'da misket/bütün ihaleleri paket et.
Bursa'da kılıç kalkan/sana hamsi bana kalkan.
İzmir'de efe/sana turşu bana künefe. Vs.
Bütün bunları bildiğine eminim Emin'ciğim.
Bütün bunları öğrendikten sonra köşe sahibi olmaya razı olduğuna da eminim Emin'ciğim.
Yaa Emin'ciğim.
Eminim Emin'ciğim.
Bütün bunları bir bez afiş yap ve yazlığının, kışlığının ve dört mevsimliğinin kapısına asıver.
Makbuzu da sende kalsın.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua... - 1 / 20.03.2024
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024