BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, enflasyonun gerçek panzehirinin "Milli Ekonomik Model"de olduğunu söylediBağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, BTP'nin 2. Kuruluş yildönümü münasebetiyle Türkiye ekonomisinin kurtuluş reçetesi Milli Ekonomi Modeli'ni, Gaziantep'te düzenlenen toplantı ile anlatmaya devam etti. Gaziantep Tuğcan Hotel'de gerçekleştirilen toplantida Prof. Dr. Haydar Baş, enflasyonda düşüş gibi görülen gelişmelerin aslinda saticinin malini zararina satiştan kaynaklandigini söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş, enflasyonun tespiti dogru yapilmadigi, Türkiye'deki maliyet enflasyonuna talep enflasyonu reçetesi uygulandığı müddetçe enflasyonu düşürmenin mümkün olmadığına dikkat çekti. Enflasyon gerçekten düşüyor mu? Günümüzün en bilinen ekonomi hastalığı olarak belirttiği enflasyonun belli dönemlerde fiyatlardaki genel seviyenin sürekli yükselmesi hadisesi olduğunu söyleyen, talep ve maliyet enflasyonu olmak üzere ikiye ayrıldığını belirten Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Toplam talebin toplam arzdan fazla olmasından kaynaklanan enflasyon talep enflasyonudur. Bu enflasyon çeşitli kaynaklardan beslenir. Piyasada, ekonomide üretilen mal ve hizmet hacminden daha fazla para olması, karşılığı olmayan bir alım gücü oluşturarak fiyatların genel seviyesini yükseltir. Maliyetin artmasına sebep olan unsurların devreye girmesiyle vücuda gelen enflasyon maliyet enflasyonudur. Maliyet enflasyonu, hammadde fiyatları, enerji giderleri, sigorta primleri, gelir vergileri, kullanılıyorsa kredi faizleri gibi kalemlerin aşırı yükselmesi ile beslenir. Hammadde, yarı mamul, enerji giderleri, vergiler, SSK primleri, ulaşım giderleri gibi üretim kalemlerinin pahalılaşması, üretimin maliyetini arttırmaktadır. Bu da mal ve hizmetlerin fiyatlarını yükselterek maliyet enflasyonuna neden olmaktadır. Ülkemizde mevcut olan enflasyon talep değil, maliyet enflasyonudur. Maliyet enflasyonuna etki eden, yukarıda bazılarını zikrettiğimiz unsurların hiçbirisi aşağıya inmediğine göre Türkiye'de enflasyonun düştügünü iddia etmek ilmi bir hakikat degildir. Aksine deflasyon ve stagflasyon habercisidir." Enflasyon iç barışı da bozuyorBugün, ülkemizde hammadde, yarı mamul, enerji giderleri, vergiler, SSK primleri, ulaşım giderleri gibi üretim kalemlerinin pahalılaşmasının, üretimin maliyetini arttırdığını, bunun da mal ve hizmetlerin fiyatlarını yükselterek, "Maliyet Enflasyonu"na sebep olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, yüksek enflasyonun yatırımları sıfıra indiren, iç barışı bozan bir tehlike arzettiğini de belirttiği konuşmasında şunları söyledi: "Yüksek enflasyon ekonomilerde yatırımları sıfıra indirir. Faiz oranlarının enflasyon nedeniyle yükseldiği bir ekonomide kişiler üretimden uzaklaşarak reel getirisi yüksek olan spekülatif yatırımları tercih eder. Bundan dolayı enflasyon kısa dönemde kaynak ve gelir dağılımını bozan, uzun dönemde ekonomiler için üretim ve büyümeyi engelleyen ciddi bir hastalıktır. Enflasyon ortamında yükselen faizler, servet sahibi müteşebbisi, üretime değil, kolay ve yüksek getirisi olan faiz kazancına yönlendirir. Bu tür ekonomilerde devlet bütçe açıklarını kapatmak için yüksek faizlerle borçlanır. Borçlarını ödemek için de üretime devam eden girişimciye ve sabit gelirli vatandaşlara işçi ve memura, küçük esnafa, tarım ve orman köylüsüne, denizci ve hayvan üreticisine kısaca toplumun tamamına vergi yükler. Bu durum sabit gelirli vatandaşların ezilmesine yol açtığı gibi parayla para kazanmayı alışkanlık haline getirmiş rantiye kesimine de gelir transferi yapmaktan başka bir işe yaramaz. Bu ise iç barışı bozan bir unsur, ekonomide bir ahlak sorunudur."
Ülkemiz ele geçiriliyor
Enflasyonun tarifi ve sonuçları bu iken ülkemizin yönetimini eline alan iktidarların, ekonominin en önemli hastalığı olan enflasyonu tanımlayamadıkları gibi doğru çözüm reçeteleri de uygulayamadıklarını, ülke ekonomisinin teslim edildiği IMF, Dünya Bankası gibi kurumların, Türkiye'de "Maliyet Enflasyonu" yaşanmasina ragmen, "Talep Enflasyonu" şartlarina göre programlari dayatmasiyla ortaya çikan krizlerle ülkemizin ele geçirildigine dikkat çeken BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, "Ekonomide maliyet enflasyonu yaşanirken, hükümetler IMF telkinleriyle sanki bir talep enflasyonu varmiş gibi politikalar uygulamişlardir. Enflasyonla mücadele adi altinda uygulanan programlarda, yanliş enflasyon taniminin etkisiyle, ekonomiyi genişletici önlemler yerine daraltici tedbirler almişlardir. Bu politikalarla yüksek faizle piyasalardan para çekilmiş ve paranin bizzat maliyeti artmiştir. Tüketim gruplari olan memur, işçi, çiftçi ve emeklilere enflasyonun altinda gelir artişi yapilarak tüketim devlet eliyle azaltilmiştir" şeklinde konuşarak sözlerini şöyle bitirdi: "Bu sebeple Milli Ekonomi Modeli'nin en önemli mücadele alanı enflasyon olacaktır."
Ülkemiz ele geçiriliyor
Enflasyonun tarifi ve sonuçları bu iken ülkemizin yönetimini eline alan iktidarların, ekonominin en önemli hastalığı olan enflasyonu tanımlayamadıkları gibi doğru çözüm reçeteleri de uygulayamadıklarını, ülke ekonomisinin teslim edildiği IMF, Dünya Bankası gibi kurumların, Türkiye'de "Maliyet Enflasyonu" yaşanmasina ragmen, "Talep Enflasyonu" şartlarina göre programlari dayatmasiyla ortaya çikan krizlerle ülkemizin ele geçirildigine dikkat çeken BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, "Ekonomide maliyet enflasyonu yaşanirken, hükümetler IMF telkinleriyle sanki bir talep enflasyonu varmiş gibi politikalar uygulamişlardir. Enflasyonla mücadele adi altinda uygulanan programlarda, yanliş enflasyon taniminin etkisiyle, ekonomiyi genişletici önlemler yerine daraltici tedbirler almişlardir. Bu politikalarla yüksek faizle piyasalardan para çekilmiş ve paranin bizzat maliyeti artmiştir. Tüketim gruplari olan memur, işçi, çiftçi ve emeklilere enflasyonun altinda gelir artişi yapilarak tüketim devlet eliyle azaltilmiştir" şeklinde konuşarak sözlerini şöyle bitirdi: "Bu sebeple Milli Ekonomi Modeli'nin en önemli mücadele alanı enflasyon olacaktır."