logo
20 NİSAN 2024

Erdemir peşkeş çekilemez

24.05.2005 00:00:00


BTP Lideri Prof. Dr. Baş, AB ile müzakere tarihi alma tavizi olarak Türkiye'nin üç kilit kuruluşundan biri olan Erdemir'in bir Fransız firmasına peşkeş çekilmek üzere olduğunu bildirerek, böyle bir yanlışa imza atma konusunda iktidarı uyardı

*Türkiye'yi imha planıKonya'daki "Kuşatılan Türkiye" mitinginde konuşan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, mevcut iktidarın, Türkiye'yi imha uygulamalarına dikkat çekti. Ve ilk seçimde AKP iktidarına "geriye dön marş marş!" denilmesi, Türkiye'nin yaralarının onarılması, ayağa kalkması, Türk milletinin kâinat milleti, devletinin de kâinat devleti olması için BTP'nin mutlaka iktidar olması gerektiğini belirtti. 

*Erdemir yabancılara satılamazErdemir Ereğli Çelik Fabrikası'nın özelleştirilmesine değinen Prof. Baş, şunları söyledi: "Erdemir Avrupa'nın en büyük üç demir çelik kuruluşlarından bir tanesidir. Otomobilden tekstile kadar elimizde sanayi adına ne varsa altyapısını Erdemir hazırlamıştır. Erdemir, Türkiye'nin kâr rekorları kıran ve 15 bin insanımızın istihdam edildiği bir işyerimizdir. Avrupa'dan bir müzakere tarihi alabilmek için Erdemir'i peşkeş çekiyorlar. Haberiniz var mı? Şimdi vekillerinize hesap soracaksınız. 'Erdemir'i satamazsınız' diyeceksiniz." Konya'daki "Kuşatılan Türkiye" mitinginde konuşan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, mevcut iktidarın, Türkiye'yi imha uygulamalarına dikkat çekti. Ve ilk seçimde AKP iktidarına "geriye dön marş marş!" denilmesi, Türkiye'nin yaralarının onarılması, ayağa kalkması, Türk milletinin kâinat milleti, devletinin de kâinat devleti olması için BTP'nin mutlaka iktidar olması gerektiğini belirtti.  Madenlerimiz yabancılara peşkeş çekildiAKP iktidarının hem kültürümüzü, hem medeniyetimizi, hem siyasetimizi imha ederken hem de topraklarımızın elimizden çıkması için ne yapılması gerekiyorsa bunları yapma durumuna geldiğini söyleyen BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Halbuki Anayasa Mahkemesi'nin 1986/24 sayılı kararı şöyle: 'Toprak bir devletin vazgeçilmez unsuru, egemenlik ve bağımsızlık simgesidir.' Bunlar, bu kararı delmiş ve maalesef 5 milyon m2 toprağımız Türk milletinin elinden çıkmış, ecnebilerin eline geçmiştir.  Bunu yapmak için, 5 Haziran 2003'te Doğrudan Yabancılara Yatırım Kanununu çıkardılar. 3 Temmuz 2003'te Köylerden Yabancılara Toprak Satışına izin veren kanun çıktı. 17 Temmuz 2003'te Yabancılara Gayrimenkul Satışına izin veren kanun çıkartılmıştır. Öyle şirketlere ruhsatlar verilmiş ki 400 bin km2'ye ulaşan yer altı kaynaklarımızın tamamı yabancı şirketlerin eline geçmiştir. Rio Tinto'ya (İngiliz) 30, Anglo Amerikan'a (ABD) 20, Comingo'ya (Kanada) 191, Eldorado Gold'a (ABD) 150, Krupp'a (Alman) 59, Omia'ya (İsviçre) 85 ruhsat verilmiştir. 2 milyar dolar karşılığında 3 katrilyon dolarlık madenlerimiz bu yabancılara peşkeş çekilmiştir. Bu bilgileri biz kendi bakanlıklarımızdan öğrenemiyoruz. Bu şirketlerin internet sitelerinden ediniyoruz. Madenlerimizin tutarı 3 katrilyon dolardır. Altın madeninde Türkiye, dünyada ikinci sıradadır. Biz BTP olarak ne yapacaktık? Millet ve devlet olarak bütün bu madenleri işletmeye koyacaktık. Sizler patron olacaktınız. Bu fakirliğe son verecektik. 'Ama şimdi ne yapacaksınız?' diyeceksiniz. Yapacağımız şudur: Şirketleri tek tek çağıracağız. 'Ne verdin?' diyeceğiz. '500 milyon dolar verdim' diyecek. 'Al sana 1,5 milyar dolar. Geriye dön marş marş' diyeceğiz. 300 milyon dolar verene 'al sana 900 milyon dolar, geriye dön marş marş' diyeceğiz. İki üç misli vererek geriye alacağımız maden şirketlerini milletimle el ele verip işleteceğiz." Erdemir yabancılara satılamazHükümetin madenleri peşkeş çekmek, toprakları satmakla yetinmeyip Türkiye'nin stratejik kuruluşlarının da özelleştirme adı altında ipinin çekildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Baş, bu ip çekmenin zirve noktasının Erdemir (Ereğli Demir Çelik Fabrikası) gerçeğinde yaşanmakta olduğunu belirterek şunları söyledi: "Erdemir Avrupa'nın en büyük üç demir çelik kuruluşlarından bir tanesidir. Erdemir, Türk sanayisinin üç tane kilit kuruluşundan bir tanesidir. Otomobilden tekstile kadar elimizde sanayi adına ne varsa altyapısını Erdemir hazırlamıştır. Erdemir, Türkiye'nin kâr rekorları kıran ve 15 bin insanımızın istihdam edildiği bir işyerimizdir. Erdemir'in bu güzel kazancına rağmen, Sayın Başbakanımız Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Chirac beraber oluyorlar. Bir buluşmada Erdemir'in yönetim kurulu başkanı da hazır oluyor. Avrupa'dan bir müzakere tarihi alabilmek için Erdemir'i peşkeş çekiyorlar. Haberiniz var mı? Şimdi vekillerinize hesap soracaksınız. 'Erdemir'i satamazsınız' diyeceksiniz. Erdemir, hükümetin, 17 Aralık öncesinde, hükümetin gittiği Avrupa ülkelerinde verdiği tavizlerden yalnızca bir tanesidir. Bir Fransız firmasına peşkeş çekilmek üzeredir. TÜPRAŞ ve THY da öyle. Bunlar en fazla kâr getiren kurumlarımızdır. Bütün bunları yapan yine bu iktidar partisidir. Her konuda olduğu gibi bu konuda da maalesef iktidar partisi azami dikkat yerine asgari dikkati dahi göstermemekte, Türk milletinin menfaatlerine sırt dönmektedir." Egemenlik ve bağımsızlıktan taviz verilemezMilletlerin haysiyetlerinin bağımsızlıklarıyla eş orantılı olduğunu söyleyerek konuşmasını sürdüren Prof. Dr. Haydar Baş, Mustafa Kemal Atatürk'ün, İzmir İktisat Kongresindeki, "Bütün cihan halkı bilmelidir ki Türk halkı hakimiyetini hiç bir şahıs ve makama veremez. Hakimiyet demek şeref demek, namus demek, haysiyyet demektir. Milletin bu evsaf-ı medeniyye ve insaniyyesinin terkini talep etme onu insanlıktan çıkarmak demektir" sözlerini hatırlatarak, bu sözlere rağmen hakimiyet ve bağımsızlık konusunda işlenen cinayetlere şöyle dikkat çekti:  "Bağımsızlık milletimizin karakteridir. Bir devlet için bağımsızlık yasama, yürüme ve yargı erklerini hiç bir gücün etkisinde kalmadan düzenlenmesi demektir. Yani 'Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsız bir devlettir, diyebilmek için yasama, yürütme ve yargı yetkisini Anayasa'da belirtildiği şekilde kullanması şarttır. Değiştirilemeyecek maddeler arasında yer alan bu yetkinin devri veya içinin boşaltılması Anayasamızın ruhuna tamamen aykırıdır. Bu durumda ortaya çıkacak durum ise Anayasaya aykırılık nedeniyle kabul edilemez. Bu nedenle 'AB'ye gireceğiz' bahanesiyle, AB, ABD ve IMF istekleri doğrultusunda yasama, yürütme ve yargıya müdahaleler aslında bağımsızlığa müdahaledir. Ve Anayasa'nın da ruhuna aykırıdır. Bir manada yapılan, Anayasa'nın ihlalidir. Yasama yetkisinin hiç bir dış müdahale olmadan kullanılabilmesi manasına gelen egemenlik Anayasanın 6. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre egemenlik kayıtsız şartsız milletimizindir. Yasama yetkisi ise 7. Maddeye göre Türk milleti adına TBMM'ne verilmiştir. Bugün Anayasa'nın 90. Maddesinde yapılan değişiklik ile milletlerarası anlaşmalar kanunların üzerinde sayıldığı için bu konularda Meclis iradesi, dolayısıyla Meclis'e bu yetkiyi veren milletin iradesi kalmamıştır ve kalkmıştır. Bu durum yasama yetkisinin içini boşaltmış, onu maalesef sembolik hale getirmiştir. Anayasa'nın 8. Maddesine göre yürütme yetkisi ve görevi Başbakan ve Bakanlar Kurulu tarafından Anayasa'daki tanımlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir. Başbakan ve Bakanlar Kurulu ise AB, ABD, IMF istekleri doğrultusunda hareket etmektedir. Tezkere görüşmeleri sırasında ABD'nin istekleri açısından gündem edilmiş, Meclis kararı olmadan İncirlik sırf ABD istiyor diye ABD'ye verilmiştir. Ekonomimize IMF direktörlerinin talimatlarıyla yön verilmektedir. Bu güçlerin istekleri ile hareket etmek yetkinin içinin boşaltılmasıdır ki bu durum Anayasa'nın da ruhuna aykırıdır. Anayasa'nın 9. Maddesine göre yargı yetkisi Türk milleti adına bağımsız mahkemelerde kullanılır. Bugün 30 bin insanımızı şehit eden Apo'yu yargılayıp idam kararı alan mahkemelerimizin kararları, 'dışarıdan infazı istenmiyor' diye rafa kaldırılmıştır. Hangi bağımsız yargıdan Türkiye'de bahsedilebilir?" Millete yok, diyalogculara varBütün bunları bize dayatan AB'ye ve IMF'ye "hayır!" dediklerini belirten BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ekonomik konulara da değindiği konuşmasında Prof. Dr. Haydar Baş, söylenenlerin aksine ekonominin hiç de iyiye gitmediğini, bu hükümetin ekonomideki hiç bir sorunu çözemeyeceğini ifade ederek şöyle dedi: "Ekonomideki büyüme hızının % 9,9 Ama Başkanı Zafer Çağlayan, yakınlarına iş bulmak için milletvekilleri ve bakanların bile kendisine müracaat ettiğini söylüyor. Bu nasıl büyüme? İç ve dış borç toplamımız 380 milyar dolardır. Mevcut iktidar döneminde borcumuz 170 milyar dolar artmıştır. 220 bin işyeri kapanmıştır. Köyle her geçen gün fakirleşmiştir. 1997 yılında 2 kg buğdayla bir ekmek alan köylü bugün 65 kg buğdayla bir ekmek alabilmektedir. 1997'de 2,86 gram buğdayla bir litre mazot alan köylü bugün 6,88 gram buğdayla bir litre mazot alabiliyor.  56 ton buğdayla bir traktör alan köylü, bugün 110 ton buğdayla bir traktör alabiliyor. Ak partisi iktidarı hayvancılığımızı da bitirmiştir. Koyun varlığımız 40 milyondan 25 milyona, sığır varlığımız 13 milyondan 7 milyona düştü. 2 yıllık Ak partisi iktidarında en fazla darbeyi yiyen kesim tarım kesimidir. Ak partisinin dayattığı IMF politikaları ile tarım kesimine tahditler, kısıtlamalar getirilmiştir. Ak partisi destek alımlarına son vermiştir. Çiftçi gübre ve ilaç alamaz hale gelmiştir. 80 yıl boyunca kendi kendine yeten bir tarım ülkesi olan Türkiye bugün 1 milyar dolar dış ticaret açığı verme noktasına gelmiştir. Sayın Başbakan, 'biz ABD ve AB gibi tarımı destekleyemeyiz' diyor. 25 milyon insanın geçimini düşünmeden 'destekleyemeyeceğiz' diyen Sayın Başbakan, diğer yandan Türkiye'nin Hıristiyanlaştırılması projesi olan diyalog  projesine yüzlerce milyon dolar tahsis ediyor. Anadolu'daki harabe kiliselerin tamiri, Antalya'daki dinler bahçesinin imarı ve hayata geçirilmesi, Urfa'da Halepli Bahçe projesinin hayata geçirilmesi ve orada kilise ve havraların yapılması, Türkiye'nin her köşesi ve bucağında kilise onarımına ve yenilerinin yapılmasında milyar dolarlar veren sayın iktidar milletimizin tarım kesimini aç susuz harap bırakıyor. Ama bu millet bunların hesabını seçim sandığında soracağız, diyor." Çözüm BTP iktidarında"Mısır, buğday yetiştirenler, tütün ekenler, şeker pancarı dikenler, hayvancılıkla uğraşanlar, ormancılıkla hayatını geçirenler, işçim, memurum, bu iktidardan bir şey beklemeyin. 2,5 yılda size ne verdi? Hiç bir şey vermedi. Bundan sonra vermesi de mümkün değil. Onun için zaman hep beraber el ele verip BTP'yi iktidara getirme zamanıdır. Ki işçimizin, memurumuzun, orman kesiminin, tarım kesiminin, yediden yetmişe herkesin cebi dolsun, karnı doysun. BTP yediden yetmişe herkese elini uzatacaktır. Çocuklara doğum ikramiyesi, çocuk maaşı bağlanacak. Genç delikanlı evlenme kredisi alacak. Nikah şahitliğini Berlusconi değil bu milletin evladı Başbakan yapacak. Hanımlara emeklilik getireceğiz. Yaşlılar devletin garantisine alınacak. Devlet sizi her ay maaş vererek bakmak zorunda olacak. Tarım kesimine avans kredileri verilecek. Pazar problemi olmayacak. Devlet kapı kapı dolaşacak, pazar bulacaktır.  BTP iktidarı buna muktedir olacaktır." n
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Istakoza değil balinaya bakın
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
Karar Resmi Gazete'de yayımlandı
Mirasçılara İstiklal Madalyası
Istakoza değil balinaya bakın
Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz
Galibiyet Serdar Topraktepe yönetiminde geldi
Beşiktaş 5 maç sonra kazandı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede

Mardin ve Diyarbakır belediye meclislerindeki iddialarla ilgili mülkiye müfettişleri görevlendirildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye meclislerinin açılışında "İstiklal Marşı'nın okutulmadığına" ve "Türk bayrağının kaldırıldığına" ilişkin iddialarla ilgili mülkiye müfettişlerinin görevlendirildiğini bildirdi. Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı da, Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi açılışında "İstiklal Marşı'nın okutulmadığı" iddialarına ilişkin soruşturma başlattığını bildirdi.
20.04.2024 11:10:00
Anadolu Ajansı
Mardin ve Diyarbakır belediye meclislerindeki iddialarla ilgili mülkiye müfettişleri görevlendirildi
Mardin ve Diyarbakır belediye meclislerindeki iddialarla ilgili mülkiye müfettişleri görevlendirildi
Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Mardin Büyükşehir Belediye Meclisinin açılışında 'İstiklal Marşı'nın okutulmadığına', Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisinin açılışında ise 'Türk bayrağının kaldırıldığına' ilişkin iddialarla ilgili Mülkiye Müfettişlerimiz görevlendirilmiştir." ifadesini kullandı.



Başsavcılık soruşturma başlattı

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı, Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi açılışında "İstiklal Marşı'nın okutulmadığı" iddialarına ilişkin soruşturma başlattığını bildirdi.

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, "Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 13 Nisan 2024 tarihli toplantısında, İstiklal Marşı'mızın okutulmaması ve saygı duruşunda bulunulmaması olayı ile ilgili olarak, Cumhuriyet Başsavcılığımızca resen soruşturma başlatılmıştır." ifadelerine yer verildi.

AK Parti Mardin İl Başkanlığı'ndan açıklama: Biz okuduk

AK Parti Mardin İl Başkanlığınca, Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi açılışındaki iddialara ilişkin açıklama yapıldı.

AK Parti İl Başkanlığından yapılan açıklamada, DEM Parti'den Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Türk'ün başkanlığındaki ilk meclis toplantısının İstiklal Marşı ile başlanması beklenirken, direkt gündem maddelerine geçilmesi üzerine AK Parti Grubunun buna itiraz ettiği, İstiklal Marşı'nın okunması yönündeki taleplerini sundukları belirtildi.

Bu taleplerine DEM Parti Grubunun karşı çıktığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bu talebe DEM Parti Grubu tarafından 'Kapalı alanda olmaz' denilerek karşı çıkılmıştır. Yapılan istişareler sonucunda AK Parti Grubumuzda bulunan ilçe belediye başkanlarımız ve meclis üyelerimiz birlikte ayağa kalkarak İstiklal Marşı'nı okuyarak saygı duruşunda bulunmuşlardır. O esnada DEM'li üyeler İstiklal Marşı'nı okumayarak oturdukları yerden izlemekle yetinmişlerdir. Tüm bu olaylar cereyan ederken bazı sosyal medya mecralarında milletimizin bağımsızlık sembolü İstiklal Marşı'nın 'yapılan oy birliği neticesinde okunmaması yönünde karar kılındığı' gibi söylemlerin gerçeği yansıtmadığını belirtiyor ve bu yalan yanlış haberleri yayanları esefle kınıyoruz."

İstanbul Valisi Gül: Kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız

Gaziosmanpaşa'da meydana gelen toprak kaymasıyla ilgili açıklamada bulunan İstanbul Valisi Davut Gül, "Şuan itibariyle 30 ev boşaltıldı. Bugün ve yarın kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız. Her hangi bir can kaybımız ya da yaralımız yok' dedi.
20.04.2024 10:07:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul Valisi Gül: Kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız
İstanbul Valisi Gül: Kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız
Gaziosmanpaşa'da dün meydana gelen toprak kaymasında 30 bina tahliye edildi.

Tahliye edilen evlerde yaşayan 114 vatandaş, otellere ve akrabalarının yanlarına yerleştirildi. İstanbul Valisi Davut Gül, hasar alan binaların durumu hakkında bilgi almak için olay yerinde incelemelerde bulundu.



Bölgedeki incelemelerin ardından Vali Gül, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Toprak kaymasının meydana geldiği alan ise dron ile görüntülendi.

İncelemelerin ardından açıklama yapan İstanbul Valisi Davut Gül, 'Burası riskli alan olarak ilan edilmiş. Kentsel dönüşüm devam ediyor. Tek katlı evler var. Bu tek katlı evlerden 3 tanesi dün toprak kayması neticesinde zarar gördü. Diğer evler de gerek yağmurdan gerekse muhtemel toprak kaymalarından etkilenmesi için tedbir amacıyla boşaltıldı. Şuan itibariyle 30 ev boşaltıldı. Bu bölgedeki evlerin normalde de boşaltılması gerekiyor. Bunlar toplamda 114 kişiye denk geliyor. Vatandaşlar otellere ve akrabalarının yanlarına yerleştirildi. Evlerde yaşayanların kiracı ya da ev sahibi olup olmadığını belirlemeye çalışıyoruz. Bugün ve yarın kiracıları kiracı olarak, ev sahiplerini ev sahibi olarak kalıcı bir şekilde evlerine çıkartacağız. Her hangi bir can kaybımız yada yaralımız yok. Burada vatandaşlarımızın muhtemel bir can ve mal kaybıyla karşılaşmaması için, Çevre Şehircilik Bakanlığı'mızın koordinesinde valilik, kaymakamlık, belediye, Kızılay, AFAD gibi kurumlarla birlikte bir organizasyon yaptık. Toprak kayması inşaat çalışması yapılan yerdeki meyilli arazide. Şuana kadar bu bölgenin genelinde bir toprak kayması tespit etmedik. Burada daha önce tespit edilen riskli yapı olarak kayıtlarda olan, normalde taşınması ve yıkılması gereken, şimdiye kadarda hak sahipleri ile belediye arasında anlaşma olmadığı için taşınması geciken yapılar var. Normalde toprak kayması olmasa bile buradaki yapıların riskli olduğu için taşınıp yıkılması lazım' şeklinde konuştu.

İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi

CHP'li Afyonkarahisar Belediyesi, şehirdeki sığınmacıların ruhsatsız iş yerlerini mühürleme kararı aldı. Belediye Başkanı Burcu Köksal, zabıta ekiplerinin işlemlerini yerinde takip ederek dükkanları mühürledi. Bir de açıklama yapan Köksal, "Tüm mültecilerin iş yeri açmalarına engel olacağım, şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım." dedi.
20.04.2024 08:25:00
Haber Merkezi
İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi
İmamoğlu'nun kapıyı gösterdiği CHP'li Köksal, mültecilere ait kaçak işyerlerini mühürledi

Afyonkarahisar Belediyesi, şehirdeki mültecilerin ruhsatsız iş yerlerini mühürleme kararı aldı.

Seçimlerden önce 'Seçilirsem DEM Parti dışında tüm partilere kapın açık' dediği için İstanbul Büyükşehir Belediye Başjanı Ekrem İmamoğlu tarafından 'kendisine başka bir parti bulması' istenen Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, zabıta ekiplerinin uygulamasına katılarak ruhsatsız dükkanlara mühür taktı.

Sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yapan Köksal, şu fadeleri kullandı:

"Bugün Zabıta Ekiplerimizle birlikte şehrimizde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığı halde faaliyet gösteren sığınmacılara ait iş yerlerinin faaliyetlerine son verdik. Erenler Mahallesi'nde Spor Salonu, Cumhuriyet Mahallesi'nde tatlıcı; Dumlupınar, Sahipata ve Marulcu Mahallelerinde bakkal dükkanı olan iş yerlerini mühürledik. Söz verdiğim gibi Afyonkarahisar'da Suriyeli mülteciler olmak üzere tüm mültecilerin iş yeri açmalarına engel olacağım, şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım. Amasız, fakatsız, lakinsiz göndereceğiz Afyonkarahisar'dan…"


Kurtuluş Savaşı gazilerinin mirasçılarına da 'İstiklal Madalyası' verilecek

Kurtuluş Savaşı'nda hizmetleri tespit gazilerin mirasçısına 'İstiklal Madalyası' verilmesi hakkındaki Cumhurbaşkanı kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.
20.04.2024 08:06:00
İhlas Haber Ajansı
Kurtuluş Savaşı gazilerinin mirasçılarına da 'İstiklal Madalyası' verilecek
Kurtuluş Savaşı gazilerinin mirasçılarına da 'İstiklal Madalyası' verilecek
Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile birlikte 66 sayılı İstiklal Madalyası Kanunu gereğince Kurtuluş Savaşı'ndaki hizmetleri tespit edilen 4 gazinin mirasçılarına İstiklal Madalyası verilecek.

Karara göre, İstiklal Madalyası verilecek gaziler ile mirasçıları ise şu şekilde:

34'üncü Piyade Alayı, Tabur 1'de görev yapan, Posof'lu Memet oğlu 1317 (1901) doğumlu Er Rüstem Gökçe için oğlu Hayri Gökçe.

İzmir Jandarma Alayında görev yapan, Sarayönü doğumlu Mirza oğlu 1305 (1889) doğumlu Er Hizir Mirza için kızı Hatice Karçaaltıncaba.

Piyade Alay 62, Tabur 2, Bölük 3'te görev yapan, Sivas'lı Ali oğlu 1307 (1891) doğumlu Çavuş Osman Cesur için torunu Halit Cesur.

Nokta Sevk Efradı 1 Numaralı Mütenevvia Hastanesinde 19.03.1338 (1922)'de vefat eden, Çankırı doğumlu Emirahmet Oğullarından Osman oğlu 1297 (1881) doğumlu Er Mehmet için torunu Ertan Yurdakul.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.