Cumhurbaşkanı olma hevesiyle yanıp kavrulan Başbakanımız, her halükarda "İsmet İnönü zamanında camiler ahır yapıldı, Beşiktaş'ta Geziciler camide içki içti" diye bas bas bağırırken ve söylediklerinin hiç birini tarihsel ve delilsel olarak somutlaştıramazken, Türkiye'de somut olarak çok önemli gelişmeler yaşanıyor. ERDOĞAN'IN TÜRKİYE'SİNDE, ERDOĞAN'IN BAŞBAKAN OLDUĞU ÜLKEDE CAMİLER KUNDAKLANIYOR, İMAMLAR TARTAKLANIYOR VE HÜKÜMET DERİN BİR SESSİZLİK İÇİNDE. Hep birlikte ve dehşetle izliyoruz; İstanbul'da bir grup Caferi düşmanı tekfirci eşkıya, Esenyurt'ta Muhammediye Camii'nin imamını önce tehdit ettiler, 'Burada ezan okumayacaksınız' dediler, sonra gece camiye saldırdılar, yaktılar, yıktılar. Kuran-ı Kerim'leri yerlere attılar. Birkaç günden beri IŞİD'in Irak'ta yerle bir ettiği cami ve türbelerin görüntülerini büyük bir acı içinde takip ederken, vahşet Türkiye'ye de sıçradı, IŞİD'in uzantıları "AKP'den aldıkları cesaretle" camileri kundaklamaya başladı. "Dinsiz, imansızlar Beşiktaş'ta camiye ayakkabı ile girdiler, içki içtiler" diye feveran edenlerin, Muhammediye Camii'ne yönelik saldırıyla ilgili açıklama yapmasını boşuna beklemeyin. Camiye saldıranlarla aynı cephenin içindeler zira. Aynı Allah'a, aynı Peygamber'e inanan, aynı inanç değerlerine sahip bu ülkenin Müslümanlarından bir bölümünü diğer bölümünün camisine, imamına saldırıp yakıp yıkma noktasına getiren zihniyet kimdir? Bu cami düşmanları bugüne kadar hiç bir hükümet döneminde bulamadıkları cesareti AKP döneminde buldular! AKP hükümeti ve Başbakan, toplumu ne hale getirdiğinin ve nasıl bir iç çatışma ortamına doğru adım adım gidildiğinin farkında mı? Bir grup Sünni Müslüman, Caferi'lerin camiine gidip "burada ezan okumayacaksınız" deme cesaretini hangi 'siyasi erkten' alıyor. Bir camiden okunan ezana bile düşman olan bir zihniyet bu ülkede nasıl filizlendi? Hem de 'şeriat' adına ortada gezen bir zihniyet. Mehmet Akif'in "Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli/ Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli" diyerek küffarın bu ülkede camiye ve ezana asla müdahale edemeyeceğini, mabetlerimize namahrem eli değmeyeceğini haykırdığı o efsane mısralar kan ağlıyor. AKP Türkiye'sinde mabetlerimize, ezanlarımıza, mihraplarımıza, minberlerimize kâfirin değil, Müslümanı eli değdi. "Suriye'de zalim Esad'ı devireceğiz, Emevi Camii'nde namaz kılacağız" diye çıktıkları fütühat yolununda, Ortadoğu'yu kana bulayan Emevi zihniyeti mensupları, bugün savaşı Türkiye'ye sıçrattı ve bu güzel ülkeyi Müslümanın cami kundakladığı, ezanın okunmaması için 'cihad'a! giriştiği, feci bir mezhep ve kardeş kavgasının arifesine doğru giden bir ülke haline getirdi. Bu camiler ama Caferi'nin ama Sünni'nin olsun, Ezan-ı Muhammedi'nin okunduğu bu mabetler bu ülke insanlarının ve "BU ÜLKE BAŞBAKANININ NAMUSUDUR." Bu saldırılar NAMUSA YÖNELİK SALDIRILARDIR. Bu ülkeyi, bir camideki Müslümanın diğer camideki Müslümanın camisine saldırır hale getirenler, birbirine düşman ettikleri 'cumhur'un başı olamazlar. Olmamalılar. Önce 'bu ülkenin namusuna sürülen' lekeyi temizlesinler. Gezi'deki masum eylemcilerin üzerine sürdükleri ve 'gerekeni yapın!' diye talimat verdikleri polisleri, cami kundaklayan şeriatçı saldırganların üzerine göndersinler. Göndersinler ve Akif'in kemiklerini sızlamaktan kurtarsınlar. Bu konuya devam edeceğiz.