Çok garip değil mi: Bugüne kadar Ergenekon Davası'na bakan hâkim ve savcılarla ilgili yüzlerce şikâyet olmasına rağmen hiç birini işleme koymayan HSYK, Deniz Feneri Davası'na bakan savcılar hakkında jet hızıyla inceleme başlattı.Çünkü Deniz Feneri Davası'nda her an "siyasi isimler" gündeme gelebilir. Bunun önü derhal kesilmeli. Ortada açık seçik belgelere rağmen yıllarca bir arpa boyu ilerlemeyen, savcıların elinin kolunun bağlandığı dava süreci bir anda hızlanınca, bu davayı durdurmak için bekleyen cephe de hızlandı.Öyle bir korku ve telaş hâkim ki, savcıların harekete geçmesinin üzerinden daha bir ay bile geçmeden HSYK'yı devreye soktular. İki müfettiş Demoklesin Kılıcı gibi savcıların başında dolaşıyor. İnceleme gerekçesi ise "usulsüz yazışma ve evrakta sahtekârlık!"Ergenekon Davası söz konusu olunca usulsüz yazışmaları, belgelerin basına servis edilmesini, soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmesini, "sehven üretilen!" delilleri görmezden gelen Adalet Bakanlığı, konu Deniz Feneri'ndeki "arkadaşlar" olunca bir anda aslan kesiliyor.Önceki gün de çarşaf çarşaf yeni belgeler yayınlandı.Deniz Feneri davasında "Büyük Amca" kod adlı kişiye ulaşılmış. Bu amcanın yanı sıra yardım paralarından 4,5 milyon euroyu, Türkiye'ye getiren eş, dayı, kız kardeş ve kayınbiraderin gözaltı olayında 18 ayrı teslimatın belgesi bulundu. Listede yardım paralarının hangi miktarda kime teslim edildiği ayrıntılarıyla var.Şimdi böyle bir davayı ve süreci sekteye uğratmak anlamına gelen HSYK incelemesinin siyasi olmadığına kim inanır?Bu ülkede "yargı reformu" denilen şeyin hikâye olduğu bir kez daha ispatlanmış olmaz mı?Bu bağlamda KPSS'de yaşanan büyük hırsızlığın soruşturması da öylesine yerli yerinde duruyor. 300'ü aşkın kişinin tüm soruları doğru cevapladığı, bunlardan en az 20'sinin aynı evde yaşadığı büyük hırsızlığın üzerinden bir yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen davada tık yok. Bazı davaların jet hızına ulaştığı bazı davaları ise neredeyse üzerinin örtülmeye çalışıldığı garip bir hukuk reformu süreci yaşıyoruz. Somali'de Türk filosuna komutanlık yapan bir general hakkında 5 yıl öncesine dayanan bir iddia ile ilgili tutuklama kararı verebiliyoruz ama bir kaç ay öncesine ait ve somut delillere dayayan "soru hırsızlığı" hakkında ucu cemaate dayanacak diye "fren basıyoruz."Yaşasın AKP adaleti!