Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini Türkiye'ye gelerek işleyen 15 kişilik time öldürme emrini veren kişinin, Suudi güvenlik yetkilisi Mahir Abdülaziz Mutreb'in ifadesiyle 'patronun' Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed bin Selman olduğu konusunda kimsenin şüphesi yok.
Peki, hiçbir şey olmamış gibi prens neden hala koltuğunda oturabiliyor? İşte burada karanlık ve kirli ilişkiler devreye giriyor.
Veliaht, Cemal Kaşıkçı'nın öldürüldüğü tarih olan 2 Ekim'den bu yana geçen süre zarfında yerle bir olan imajını yenilemeye çalıştı.
Önce cinayet için Türkiye'ye gelen 15 kişiyi ve onlara emri verdiği iddia edilen Suud'daki 3 kişiyi tutuklattı. Tutuklamalardan sonra Suud yönetiminden soruşturma sonunda suçluların mutlaka cezalarını çekeceği açıklaması geldi.
Kral Selman ve veliaht prens, öldürülen Cemal Kaşıkçı'nın ailesiyle 22 Ekim'de görüşerek üzüntülerini ve taziyelerini iletti.
Bu görüşmeden sonra Kaşıkçı ailesinin tüm üyeleri Suud'dan ayrılarak ABD'ye gitti. Son gelen bilgilere göre ABD'de kongre üyeleriyle görüşen
Kaşıkçı ailesi, Veliaht Prens Selman aleyhine dava açmaya hazırlanıyor.
Bu noktada şunu da hatırlatmakta fayda var; Pazartesi günü açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, Suudi yönetimince tutuklandığı duyurulan 18 kişinin tutuklu durumda olmadıklarına dair bilgiler olduğunu duyurdu.
Ayrıca Türkiye'nin gündemde tuttuğu ses kayıtları da veliahdın planlarını altüst etmiş durumda.
Buraya kadar sadece birkaç ayrıntısını paylaştığım gerçekler, Suud prensi için bu cinayetten aklanmanın pek de mümkün olmadığını gösteriyor. Zira hangi adımı atarlarsa atsınlar boşa çıkıyor, karanlık işlerinin üstünü bir türlü örtemiyorlar.
Prens Muhammed, gırtlağına kadar saplandığı bu karanlık çukurdan çıkamayıp, debelenmeye devam ettiği takdirde çok uzak olmayan bir gelecekte ABD'nin sonsuz olmayan desteğinin de sonu gelecek.
Krizin üstünü krizle kapatmak
Böylesi içinden çıkılmaz durumlarda bazen son çare olarak, krizin üstünü çok daha büyük başka bir krizle örtmek yoluna başvurulur. Bu bazen ülkelerin iç işlerinde olabildiği gibi, bazen de dış politikadaki sorunlarda başvurulan yöntemdir.
Suudi Arabistan sınırları dâhilinde iktidardakilerce hangi yanlış yapılırsa yapılsın içeride kimsenin sesini çıkaramayacağı gerçeği ortada olduğu için Suud yönetimi için asıl baş ağrıtan şey dışarıdan gelen tazyiktir.
Veliaht kafa çatlatıyor
Haberler, Prens Muhammed'in Kaşıkçı cinayetini unutturmak için bölgede nasıl büyük bir kriz çıkarabileceği üzerine kafa çatlattığını ortaya koyuyor.
İddiaya göre 'dikkatleri Kaşıkçı cinayetinden başka yöne çekmek' isteyen veliaht, İsrail ile Hamas arasında şiddetli bir savaş çıkması için tüm bağlantılarını devreye koydu. Prens Muhammed bin Selman, bu amaçla oluşturduğu üst düzey ekipten her 6 saatte bir rapor alarak süreci yakından takip ediyor.
Veliahdın planında göre; Filistin ile İsrail arasında çıkacak bir savaş, Suudi Arabistan'ın İsrail'i desteklemedeki rolünün, dolayısıyla da veliahdın ne kadar vazgeçilmez olduğunu ABD'nin görmesini sağlayacak.
İşte bu aşamada gözünü iyice karartmış olan Suud veliahtı, koltuğu kaybetmemek uğruna Filistin'i İsrail bombalarının önüne atmaktan bile çekinmeyecektir.
Son yaşananlar tesadüf değil
13 Kasım'da aralarında Hamas ve İslami Cihad Hareketi'nin de bulunduğu Filistinli gruplar Mısır'ın arabuluculuğunda İsrail'le ateşkes imzaladı. Ateşkesten bir gün sonra 14 Kasım'da ise İsrail siyaseti allak bullak oldu.
İsrail'de iktidardaki koalisyonun 6 ortağından biri olan İsrail Evimiz partisinin lideri ve İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lieberman, erken seçim çağrısı yaparak istifa etti.
Şimdi ülkede erken seçim çağrısı yapılıyor. Olası seçimlerden sonra yeniden şekillenecek İsrail hükümeti, Prens Muhammed'e istediği şeyi verebilir.
Bunlar tesadüf değil ve devamı da gelecek bence.
Suriye, Libya, İran ya da Irak gibi bölgelerde de beklenmedik krizler baş gösterebilir, her şeye hazır olmak gerekiyor.
Paylaştığı belgelerle Suudi veliahdın cinayet suçundan sıyrılmasının önüne geçen Türkiye de hedefe konulmuş olabilir. PKK ya da başka terör örgütleri, ülkemizi hedef alan bir saldırı zinciri başlatırlarsa bana göre Riyad olağan şüpheli durumunda.
Zira Prens Selman tahta oturmak için yapmayacağı şey yok.
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023