logo
29 MART 2024

Finansman kaynağımızı terk ediyoruz

08.12.2003 00:00:00
Devletin tedavüle sürdüğü kağıt paranın mübadele değeri ile üretim maliyeti arasındaki fark olarak tanımlanan "senyoraj", devletlerin en tabii finansman kaynağıdır. Dahası, senyoraj, bağımsızlık ve egemenliğin de vazgeçilmez şartıdır. Bu sebepten, milli devletleri yıkmaya çalışan küresel güçlerin ilk hedefi, para oyunlarıyla krize düşürdükleri devletlerin Merkez Bankalarını bağımsızlaştırmaktır.

Bir başka deyişle, senyoraj haklarını ellerinden almaktır. Küresel güçlerin yardımı olmadan krizden kurtulamayacağına inanan idareciler, bu dayatmaya boyun eğerler, söylenenleri aynen yerine getirirler. Böylece dışa bağımlılık kuvvetlenmiş ve pekişmiş olur.

Oyun kuralı belli. Önce krize düşür, sonra kurtarıcı olarak imdada koş. Ne yazık ki, Türkiye'de bu küresel oyunun içine düşürülmüş durumda. Türkiye'nin diğer ülkelerden farkı, aynı oyuna ikinci kez gelmesidir. Aslında Türkiye, bu filmi daha önce de seyretmişti. Koca bir cihan devletini para oyunlarıyla, senyoraj hakkımızı terk etmekle tarihe gömdüğümüzü unuttuk. Şimdi kalktık, aynı güçlerin aynı dayatmalarıyla Merkez Bankası'nı bağımsızlaştırdık. Osmanlı döneminde de aynısını yapmamış mıydık? Senyoraj hakkımızı İngiliz ve Fransız ortak sermayesine dayanan Osmanlı Bankası'na bırakmamış mıydık? Peki sonuç ne oldu? Birçok ekonomist sonucu şöyle özetler:

"Osmanlı senyoraj hakkını kullanmadığından yarı sömürge haline geldi ve yıkıldı".

Osmanlı Meclisi'nde bulunan gayrimüslim Boso Efendi, Osmanlı Bankası'nın bu acı halini şu alaycı üslubuyla anlatır: "Osmanlı Bankası ne kadar Osmanlı ise, ben de o kadar Osmanlıyım". Malum, Osmanlı döneminde, bugünkü Merkez Bankası'nın görevini Osmanlı Bankası yürütüyor. Osmanlı Bankası 1863 yılında bu amaçla kurulmuştu. Ama daha sonra yabancıların eline geçen banka, senyoraj hakkını kullanamaz hale düşürüldü.

İstiklal savaşı verilip Cumhuriyet kurulunca, geçmişin acı tecrübelerinden de yararlanılarak, ekonomide yeni arayışlara başlanıldı. Tam bağımsızlık için ekonomik bağımsızlığın kaçınılmaz olduğuna inanan Atatürk ve arkadaşları, Osmanlı Bankası'nın yerine tamamen Türk sermayesinden oluşan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nı kurdular. Bu bankanın kuruluşu hiç de kolay olmadı. Çünkü Osmanlı Bankası, imtiyaz süresi dolana kadar, Türkiye Cumhuriyeti adına kağıt para tedavül etme hakkını kullanmayı sürdürdü.

Ancak hükümet Osmanlı Bankası'nı bir anlaşmaya zorladı. Bu anlaşma ile banka, tedavülde bulunan ve miktarı belirlenen banknotların her zaman karşılıklarını altınla ödemeyi kabul etti. Sonradan bu anlaşmanın yasalara aykırı olduğu ileri sürüldü ve yeni bir anlaşma yapıldı. İşte bu anlaşma ile hükümet yeni bir banka kurma hakkını elde etti ve böylece Merkez Bankası kuruldu.

Görüldüğü gibi Merkez Bankası sıradan bir banka değildir. Ekonomik bağımsızlığı korumanın ve savunmanın bir aracıdır. Daha doğrusu, ekonomik bağımsızlığın kalesidir. Maalesef, bu kale, bugün Osmanlı Bankası'nın durumuna düşürülüyor, senyoraj hakkını kullanmaktan mahrum ediliyor. Senyoraj olarak iki şey kalıyor: Vergi ve borç. Bunlara zammı ilave edemiyoruz, çünkü KİT'ler yok pahasına satılıyor. Hiçbir şey üretmeyen devlet, neye zam yapacak ki?

Bütün bunlar, Atatürk'ün kapattığı borç kapısını açmak için yapıldı ve yapılıyor. Ne demişti Atatürk ve arkadaşları: "Artık yabancı mali kuruluşlardan borç alma kapısını tamamen kapattık". Çünkü onlar şunu çok iyi biliyorlar. Hiçbir borç karşılıksız değildir. Her borcun faizin dışında da başka bir karşılığı vardır.

O da hürriyetten ve bağımsızlıktan tavizdir. Bakınız, Atatürk bu durumu nasıl anlatıyor: "Büyük devletler şimdiye kadar bize şu veya bu sorunlarda gösterişli yardımlarda bulunuyor görünüyorlar. Halbuki ekonomik tutsaklıkla bizi felce uğratıyorlar. Bu tutsaklığa katlanan devlet ileri gelenleri hoşnuttu. Çünkü görünüşte azametli bir İstikbal sağlamışlardı. Fakat gerçekte ulusu manen yoksulluk çukuruna atmışlardı. Bunlar ekonomik mahkumiyeti kavrayamamış bedbahtlardır". Bu bedbahtlardan olmamak istiyorsak, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın dediği gibi senyoraj hakkımızı kullanmamız şarttır.
 
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.