TGDF Başkanı Kopuz, dünya nüfusunun artmasının 'iyi' haber olduğuna işaret ederek, "Dünyada ve bölgemizde gıda ve içecek talebi artarken, global ölçekte tarımsal emtia ve gıda fiyatlarının istikrarsız bir seyir izlemesi, gıda güvenliği ve güvenli gıdaya erişimle ilgili ciddi endişeleri beraberinde getiriyor" dedi
RECEP BAHAR - İZMİR
Tükiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, "Hükümetler, çiftçiler, gıda üreticileri ve tüketiciler olarak her alanda yeni bir yenilikçilik yaklaşımına ihtiyacımız olduğu ortadadır" dedi. İlk kez İzmir'de 21-23 Kasım tarihleri arasında düzenlenen; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in yanı sıra yaklaşık 800 gıda üreticisi şirket temsilcisi ile üniversitelerin gıdayla ilgili bölümlerinde akademik çalışma yapan öğretim üyelerinin katıldığı Türkiye Gıda Kongresi'nde konuşan Kopuz, gıda sektörünün tüm paydaşlarının ilk kez bu kongrede bir araya geldiğine işaret ederek, "Hepimiz iyi biliyoruz ki; geleceğe ilişkin kaygılarımızın kaynağında bugünkü problemler var" dedi. Kopuz, sektörün sorunlarını iklim değişikliği, son 2 yıldır yüksek seyreden gıda ve enerji fiyatları, tarımsal hammadde tedarikinde yaşanan problemlerr ve Avrupa Birliği ve ABD gibi gelişmiş ülkelerin yaşadığı finansal sıkıntılar olarak sıraladı.
Dünya nüfusunun artması iyi haberDünya nüfusunun 7 milyarı gördüğünü hatırlatan Kopuz, "Tahminlere göre artış hızı böyle devam ederse sadece 40 yıl sonra, yani 2050'de 9 milyara ulaşacak. Bunu iyi bir haber olarak kabul edebiliriz. Çünkü bu artış, daha fazla gıda ve içeceğe ihtiyaç duyacak olan milyarlarca yeni tüketici anlamına gelmektedir" tespitinde bulundu. Günümüzde gıda ve içecek sektörünün artan dünya nüfusunun ihtiyaçlarını; "inovasyona dayalı sürdürülebilir (gelecek nesillere zarar vermeden günümüzün ihtiyaçlarını karşılama) üretim modelleri" geliştirerek karşılamaya çalıştığını vurgulayan Kopuz, "Bu nedenledir ki; günümüz dünyasının ana gündemini 'sürdürülebilirlik' oluşturuyor" dedi.
Etrafımızda fırsatlar var ancak...Türkiye'nin Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetlerini kapsayan coğrafyanın tam ortasında yer aldığına işaret eden Kopuz, şunları söyledi: "Bu, 1 milyara yaklaşan bir nüfus demek. Ancak, bu avantajlı konumunun yanında endüstrimiz için sürdürülebilirlik temelinde bazı endişeler de söz konusu. Dünyada ve bölgemizde gıda ve içecek talebi artarken, global ölçekte tarımsal emtia ve gıda fiyatlarının istikrarsız bir seyir izlemesi, gıda güvenliği ve güvenli gıdaya erişimle ilgili ciddi endişeleri beraberinde getiriyor. Artık hükümetler, çiftçiler, gıda üreticileri ve tüketiciler olarak her alanda yeni bir yenilikçilik yaklaşımına ihtiyacımız olduğu ortadadır.Gıda ve içecek sektörünün 'sürdürülebilir geleceğine' dair kaygıları gidermek için; global düzeyde bilimsel ve bütüncül ortak bir yaklaşım ortaya koymaya, politika ve hukuki düzenlemeleri bilimsel verilere dayandırmaya sanayi, karar alıcılar, bilim dünyası, medya ve tüketiciler arasında etkili bir iletişim stratejisi benimsemeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var."
Açlığın nedeni eşitsizlikGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker de, kongrede yaptığı konuşmada, dünyadaki açlığın sebebinin eşitsizlik olduğunu söyledi. Bakan Eker, "Birileri gıda fiyatlarını speküle ediyorsa, 'daha fazla para kazanacağım' diyorsa, gıdasını ithalatla karşılayan ülkelerin faturası artar, hele Somali gibi o ülkelerin makroekonomik dengeleri iyi değilse, o ülkelerde ekonomik istikrarı bozan siyasi istikrarsızlık varsa, bir de arada kuraklıklar oluyorsa işte felaket orada ortaya çıkar. Afrika boynuzunda yaşadığımız sorunun özü budur'' dedi.
RECEP BAHAR - İZMİR
Tükiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, "Hükümetler, çiftçiler, gıda üreticileri ve tüketiciler olarak her alanda yeni bir yenilikçilik yaklaşımına ihtiyacımız olduğu ortadadır" dedi. İlk kez İzmir'de 21-23 Kasım tarihleri arasında düzenlenen; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in yanı sıra yaklaşık 800 gıda üreticisi şirket temsilcisi ile üniversitelerin gıdayla ilgili bölümlerinde akademik çalışma yapan öğretim üyelerinin katıldığı Türkiye Gıda Kongresi'nde konuşan Kopuz, gıda sektörünün tüm paydaşlarının ilk kez bu kongrede bir araya geldiğine işaret ederek, "Hepimiz iyi biliyoruz ki; geleceğe ilişkin kaygılarımızın kaynağında bugünkü problemler var" dedi. Kopuz, sektörün sorunlarını iklim değişikliği, son 2 yıldır yüksek seyreden gıda ve enerji fiyatları, tarımsal hammadde tedarikinde yaşanan problemlerr ve Avrupa Birliği ve ABD gibi gelişmiş ülkelerin yaşadığı finansal sıkıntılar olarak sıraladı.
Dünya nüfusunun artması iyi haberDünya nüfusunun 7 milyarı gördüğünü hatırlatan Kopuz, "Tahminlere göre artış hızı böyle devam ederse sadece 40 yıl sonra, yani 2050'de 9 milyara ulaşacak. Bunu iyi bir haber olarak kabul edebiliriz. Çünkü bu artış, daha fazla gıda ve içeceğe ihtiyaç duyacak olan milyarlarca yeni tüketici anlamına gelmektedir" tespitinde bulundu. Günümüzde gıda ve içecek sektörünün artan dünya nüfusunun ihtiyaçlarını; "inovasyona dayalı sürdürülebilir (gelecek nesillere zarar vermeden günümüzün ihtiyaçlarını karşılama) üretim modelleri" geliştirerek karşılamaya çalıştığını vurgulayan Kopuz, "Bu nedenledir ki; günümüz dünyasının ana gündemini 'sürdürülebilirlik' oluşturuyor" dedi.
Etrafımızda fırsatlar var ancak...Türkiye'nin Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetlerini kapsayan coğrafyanın tam ortasında yer aldığına işaret eden Kopuz, şunları söyledi: "Bu, 1 milyara yaklaşan bir nüfus demek. Ancak, bu avantajlı konumunun yanında endüstrimiz için sürdürülebilirlik temelinde bazı endişeler de söz konusu. Dünyada ve bölgemizde gıda ve içecek talebi artarken, global ölçekte tarımsal emtia ve gıda fiyatlarının istikrarsız bir seyir izlemesi, gıda güvenliği ve güvenli gıdaya erişimle ilgili ciddi endişeleri beraberinde getiriyor. Artık hükümetler, çiftçiler, gıda üreticileri ve tüketiciler olarak her alanda yeni bir yenilikçilik yaklaşımına ihtiyacımız olduğu ortadadır.Gıda ve içecek sektörünün 'sürdürülebilir geleceğine' dair kaygıları gidermek için; global düzeyde bilimsel ve bütüncül ortak bir yaklaşım ortaya koymaya, politika ve hukuki düzenlemeleri bilimsel verilere dayandırmaya sanayi, karar alıcılar, bilim dünyası, medya ve tüketiciler arasında etkili bir iletişim stratejisi benimsemeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var."
Açlığın nedeni eşitsizlikGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker de, kongrede yaptığı konuşmada, dünyadaki açlığın sebebinin eşitsizlik olduğunu söyledi. Bakan Eker, "Birileri gıda fiyatlarını speküle ediyorsa, 'daha fazla para kazanacağım' diyorsa, gıdasını ithalatla karşılayan ülkelerin faturası artar, hele Somali gibi o ülkelerin makroekonomik dengeleri iyi değilse, o ülkelerde ekonomik istikrarı bozan siyasi istikrarsızlık varsa, bir de arada kuraklıklar oluyorsa işte felaket orada ortaya çıkar. Afrika boynuzunda yaşadığımız sorunun özü budur'' dedi.