Ekonomi, iç ve dış politikada çizilmekte olan pembe tabloları ülke gerçeklerinin yalanladığını belirten BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, fırtına öncesi sessizliğin hayra yorulmaya çalışılmasına rağmen mızrağın çuvala sığmadığını söylediBağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın 2004 yılının ilk yarısını değerlendirirken çizdiği pembe tabloya ilişkin yaptığı açıklamada, masanın bu, yani vatandaş, üretici, tüketici tarafında yaşanan gerçeklerin Maliye Bakanı Unakıtan'la birlikte aynı tabloyu çizenleri yalanlamakta olduğunu söyledi.Pembe tablolar gerçek değil"Unakıtan'ın ekrana yansıyan tabloları ile halkın gerçekleri birbirine hiç uymuyor" diyen BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Vatandaş cephesinden bakıldığında üretim de yok tüketim de... Elde yok, ambarda yok, cepte yok, tencerede yok. İşsizlik çığ gibi büyüyor. Sosyal dengeler alt üst olmuş vaziyette. Suç ve suçluluk oranları katlanarak artıyor. Sıradan sıkıntılar, stresler cinnet noktasına gelmiş.
Ekonomide bırakın tek rakamlı enflasyon hesaplarını, normal vatandaşlar akşam evine dönebilmek için borç para bulmaya çalışıyor. Tahdit yasaları ile tarım, hayvancılık, ormancılık yok oldu. Sanayide üretim yok. Pazarda alışveriş tamamen durdu. Vatandaşın cebinde para yok. Özelleştirme adı altında ülke değerleri yok fiyatına satılıyor. Artık enflasyon oyunlarını bırakalım, ülke deflasyona gidiyor. İlim adamları, akademisyenler, ekonomistler ise ülkenin önünü açacak çözümü aramaları gerekirken, dibe vuran ekonomiyi iyi göstermeye çalışıyorlar. Siyasiler, aydınlar ve akademisyenler fırtına öncesi sessizliği hâlâ hayra yormaya çalışıyorlar. Ama hiç bir konuda artık mızrak çuvala sığmıyor."Adalete güven sarsılıyorSadece ekonomide değil diğer alanlarda da toplumu derinden sarsacak olayların yaşandığına dikkat çeken BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, bunun en bariz örneklerinden birinin yargıda yaşandığını ifade ederek şunları söyledi: "Yine bugün yargının düşürüldüğü durum da ortadadır. Verilen tahliye kararı Türk adaletine olan güveni sarsıyor. Halkın adalete olan güveni de sarsılırsa bu millet nereye güvenip, nereye sığınacak? AB adına yargıya müdahale edenler yarın bu yargıyı suçlu ilan ederlerse bu ülkenin hali nice olur?"
Dış politikadaki vahim tablo
İçte özetle durum bu olup, dış politikadaki gücümüzü, saygınlığımızı ve tutarlılığımızı merak edenlerin ise Irak'ta her gün Türklerin rehin alınmasına, bu yetmezse G-8 zirvesinde Başbakan sayın Erdoğan'ın zirve liderlerinin aksine bayraksız, marşsız ve kırmızı halısız karşılanışındaki ikinci sınıf ülke görüntüsüne bakmalarında fayda olduğunu belirten Prof. Dr. Haydar Baş, "Kendi marşlarının çalınıp, bayraklarının dalgalandığı yerde senin marşına ve bayrağına yer verilmiyorsa Sayın Başbakanın da orada işi olmamalı idi. Irak'ta askerimizin başına çuval geçiren zihniyet bugün davet ettiği zirvede belimizi kırarcasına bize biçtiği elbiseyi giydirmeye çalışıyor" dedi. Prof. Dr. Haydar Baş, "Gelinen bu noktada yapılanların milletin devletin milli menfaatleriyle bağdaşıp bağdaşmadığını acilen gözden geçirilmesi gerekmez mi?" diye sordu.
Ekonomide bırakın tek rakamlı enflasyon hesaplarını, normal vatandaşlar akşam evine dönebilmek için borç para bulmaya çalışıyor. Tahdit yasaları ile tarım, hayvancılık, ormancılık yok oldu. Sanayide üretim yok. Pazarda alışveriş tamamen durdu. Vatandaşın cebinde para yok. Özelleştirme adı altında ülke değerleri yok fiyatına satılıyor. Artık enflasyon oyunlarını bırakalım, ülke deflasyona gidiyor. İlim adamları, akademisyenler, ekonomistler ise ülkenin önünü açacak çözümü aramaları gerekirken, dibe vuran ekonomiyi iyi göstermeye çalışıyorlar. Siyasiler, aydınlar ve akademisyenler fırtına öncesi sessizliği hâlâ hayra yormaya çalışıyorlar. Ama hiç bir konuda artık mızrak çuvala sığmıyor."Adalete güven sarsılıyorSadece ekonomide değil diğer alanlarda da toplumu derinden sarsacak olayların yaşandığına dikkat çeken BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, bunun en bariz örneklerinden birinin yargıda yaşandığını ifade ederek şunları söyledi: "Yine bugün yargının düşürüldüğü durum da ortadadır. Verilen tahliye kararı Türk adaletine olan güveni sarsıyor. Halkın adalete olan güveni de sarsılırsa bu millet nereye güvenip, nereye sığınacak? AB adına yargıya müdahale edenler yarın bu yargıyı suçlu ilan ederlerse bu ülkenin hali nice olur?"
Dış politikadaki vahim tablo
İçte özetle durum bu olup, dış politikadaki gücümüzü, saygınlığımızı ve tutarlılığımızı merak edenlerin ise Irak'ta her gün Türklerin rehin alınmasına, bu yetmezse G-8 zirvesinde Başbakan sayın Erdoğan'ın zirve liderlerinin aksine bayraksız, marşsız ve kırmızı halısız karşılanışındaki ikinci sınıf ülke görüntüsüne bakmalarında fayda olduğunu belirten Prof. Dr. Haydar Baş, "Kendi marşlarının çalınıp, bayraklarının dalgalandığı yerde senin marşına ve bayrağına yer verilmiyorsa Sayın Başbakanın da orada işi olmamalı idi. Irak'ta askerimizin başına çuval geçiren zihniyet bugün davet ettiği zirvede belimizi kırarcasına bize biçtiği elbiseyi giydirmeye çalışıyor" dedi. Prof. Dr. Haydar Baş, "Gelinen bu noktada yapılanların milletin devletin milli menfaatleriyle bağdaşıp bağdaşmadığını acilen gözden geçirilmesi gerekmez mi?" diye sordu.