Her ne kadar bizim kültürümüzde olmasa da nereden ve nasıl Türk insanının ağzına dolaşmış bilmesek de olaylara karşı bilgisiz ve sorumsuz kalmanın adına “Fransız kalmak” denilmiş.
Biz de Fransa’da yapılan bu oylamaya bir başka açıdan bakalım dedik. Olaylar karşısında kim daha Fransız kalıyormuş bakalım!
Fransa Parlamentosunda oylanarak, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesinin suç sayılmasını öngören yasa teklifi kabul edildi.
Bu oylama öncesinde olsun, oylama sonrasında olsun Fransa’ya karşı bazı sözde tepkiler ortaya konuyormuş gibi görünse de “atı alan Üsküdar’ı geçti.”
Buna karşılık Hükümet ve Cumhurbaşkanlığından gelen açıklamalara göre de yakında Fransa’ya karşı uygulanacak yaptırımların açıklanacağı söyleniyor.
Şu benim ecdadım ne büyük insanlarmış meğer. Onların her sözleri altın değerinde sözler. Fransa’ya karşı nasıl bir tavır takınılacağını bizimkiler bekleye dursunlar, zaman biraz daha geçince de söyleyecek bir atasözümüz daha var onlara; “geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye.”
Fransa yoluna devam ediyor. Tarihimizi çarpıtıyor, hatta bu tasarının bütün Avrupa’da yasalaşması için adımlar atıyor; Ankara sabır tavsiye ediyor; batı hayranı yazarlar çizerler “ilişkileri zedelemeyelim aman dikkatli davranalım bunlarda geçer” diyor; tablo çok kötü ama her şeyde olduğu gibi yine olumlu hava estirilmeye çalışılıyor.
Anlaşılan odur ki; Hükümet Fransa’ya karşı dün ne kadar Fransız kaldıysa, bugün de Fransız kalmaya devam ediyor. Hükümetin Fransa’ya Fransız kalmasının bedelini maalesef millet ve devlet olarak biz ödüyoruz. Olmadık yere suçlanıyoruz. Ve görünen o ki Tarihimize kara bir leke sürülmeye çalışılıyor.
AKP hükümeti milli duruşunu çoktan kaybettiği için maalesef Fransa’ya karşı yapacağı çok fazla bir şeyin olduğunu da zannetmiyoruz.
İçinde Fransa’nın da bulunduğu AB ve ABD’ye teslimiyet tavrı sergileye sergileye onların düşmanlarını düşman, dostlarını dost edindiniz. Kendi dinimizden, kendi ırkımızdan milletlere karşı tavır sergilediniz. Onları da düşman edindiniz, Allah’ın düşmanlarını sözüm ona menfaat karşılığı dost edindiniz; bu sayede Allah’ın uyarılarına da kulak tıkadınız.
Ortaya koyduğunuz tavrın yanlışlığını işaret eden Yüce Allah’ın uyarılarıyla size bir hatırlatma yapalım; “Onlar müminleri bırakıp kâfirleri dost edinirler. Onların tarafında bir şeref ve kudret mi arıyorlar? Bilsinler ki şeref ve kudret tamamen Allah’a aittir.” (Nisâ: 139)
“Ey inananlar! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin! Allah’ın aleyhinize apaçık bir ferman vermesini mi istersiniz?” (Nisâ: 144)
Gerek tarihe baktığımızda, gerek yüce Kitabımıza baktığımızda, Hükümetin uyguladığı dış politika, omurgasız bir politikadır ve yanlıştır.
Son söz olarak bizi idare edenlere deriz ki; uygulanan politikalar ve gelinen nokta gösteriyor ki; sadece Fransa’ya değil, tarihinize karşı, dininize karşı da maalesef siz daha Fransız kalıyorsunuz.
Biz de Fransa’da yapılan bu oylamaya bir başka açıdan bakalım dedik. Olaylar karşısında kim daha Fransız kalıyormuş bakalım!
Fransa Parlamentosunda oylanarak, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesinin suç sayılmasını öngören yasa teklifi kabul edildi.
Bu oylama öncesinde olsun, oylama sonrasında olsun Fransa’ya karşı bazı sözde tepkiler ortaya konuyormuş gibi görünse de “atı alan Üsküdar’ı geçti.”
Buna karşılık Hükümet ve Cumhurbaşkanlığından gelen açıklamalara göre de yakında Fransa’ya karşı uygulanacak yaptırımların açıklanacağı söyleniyor.
Şu benim ecdadım ne büyük insanlarmış meğer. Onların her sözleri altın değerinde sözler. Fransa’ya karşı nasıl bir tavır takınılacağını bizimkiler bekleye dursunlar, zaman biraz daha geçince de söyleyecek bir atasözümüz daha var onlara; “geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye.”
Fransa yoluna devam ediyor. Tarihimizi çarpıtıyor, hatta bu tasarının bütün Avrupa’da yasalaşması için adımlar atıyor; Ankara sabır tavsiye ediyor; batı hayranı yazarlar çizerler “ilişkileri zedelemeyelim aman dikkatli davranalım bunlarda geçer” diyor; tablo çok kötü ama her şeyde olduğu gibi yine olumlu hava estirilmeye çalışılıyor.
Anlaşılan odur ki; Hükümet Fransa’ya karşı dün ne kadar Fransız kaldıysa, bugün de Fransız kalmaya devam ediyor. Hükümetin Fransa’ya Fransız kalmasının bedelini maalesef millet ve devlet olarak biz ödüyoruz. Olmadık yere suçlanıyoruz. Ve görünen o ki Tarihimize kara bir leke sürülmeye çalışılıyor.
AKP hükümeti milli duruşunu çoktan kaybettiği için maalesef Fransa’ya karşı yapacağı çok fazla bir şeyin olduğunu da zannetmiyoruz.
İçinde Fransa’nın da bulunduğu AB ve ABD’ye teslimiyet tavrı sergileye sergileye onların düşmanlarını düşman, dostlarını dost edindiniz. Kendi dinimizden, kendi ırkımızdan milletlere karşı tavır sergilediniz. Onları da düşman edindiniz, Allah’ın düşmanlarını sözüm ona menfaat karşılığı dost edindiniz; bu sayede Allah’ın uyarılarına da kulak tıkadınız.
Ortaya koyduğunuz tavrın yanlışlığını işaret eden Yüce Allah’ın uyarılarıyla size bir hatırlatma yapalım; “Onlar müminleri bırakıp kâfirleri dost edinirler. Onların tarafında bir şeref ve kudret mi arıyorlar? Bilsinler ki şeref ve kudret tamamen Allah’a aittir.” (Nisâ: 139)
“Ey inananlar! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin! Allah’ın aleyhinize apaçık bir ferman vermesini mi istersiniz?” (Nisâ: 144)
Gerek tarihe baktığımızda, gerek yüce Kitabımıza baktığımızda, Hükümetin uyguladığı dış politika, omurgasız bir politikadır ve yanlıştır.
Son söz olarak bizi idare edenlere deriz ki; uygulanan politikalar ve gelinen nokta gösteriyor ki; sadece Fransa’ya değil, tarihinize karşı, dininize karşı da maalesef siz daha Fransız kalıyorsunuz.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- ‘Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz!’ / 28.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024
- Çanakkale geçildi mi, geçilmedi mi? / 18.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024
- Çanakkale geçildi mi, geçilmedi mi? / 18.03.2024