Tuhaf bir maçtı Ankara'daki Ankaragücü-Beşiktaş karşılaşması. Enfes futbola, harika gollere, hakem hatası gölge düşürmemişti ama; maç sonu oyuncuların konuşması ve Cafer'in, inanılmaz derecede açık görülen düşüşünde verilmeyen penaltısı, eleştirileri yoğunlaştırmıştı...
Hakem Musa Eryılmaz'ın, onca eleştiriye rağmen notu 8 idi!.. Hayret ve şaşkınlık ifadelerini de beraberinde getiren bu notun sonucunu merakla bekliyorduk. Yazılı ve görsel basın unutmuştu. MHK'nın bu kararı geciktirmesini doğrusu bendeniz unutmamış; sabır çizgisini sınır ötesine taşıyarak oralarda tez bekler olmuştum. Bir yandan da düşünüyordum: Yahu 2 eski hakem olan maçın gözlemcileri nasıl olur da; birbirlerinden kopya çekmiş gibi aynı raporu sunar ve aynı notu verir? Halbuki MHK derki; maçı birbirlerinizden ayrı yerlerde izleyin. Raporlarınızı da vicdanınızın sesini dinleyerek başka başka yerlerde yazın. Ancak birde bakarız ki; bu 2 eski hakem Abdurrahman Arıcı ile Yusuf Yaylı "Hık demiş, burnundan düşmüş" misali raporu karbonlaşmış olarak sunmuşlar!...
Neredeyse bu olayı bende unutacaktım ki; MHK'dan çokca gecikmiş karar geldi!... Ankaragücü-Beşiktaş maçının iki gözlemcisinin bizlere sunduğu raporları inandırıcı bulmadık. TV görüntülerinden de görüldüğü üzere; bu maçın hakemi 8 iyi notunu hak etmemiştir ve notu 2 puan düşürülmüştür. Gözlemciler de 2'inci bir açıklamaya kadar kızağa (burası espiri tabii) çekilmiştir. "...MHK diliyle söyleyelim! Bir süre dinledirilmeye alınmışlardır...
Çok şükür gecikmiş bir karar da olsa yazmakta da fayda gördüm. Nerede benim yazılı-görsel medyam; hep kötüleri manşete taşırlar, iyi habere de iki satırlık yer yok mu? Karar gecikmiş de olsa!.. MHK'nın bu kararı, vicdan sahibi gözlemci hakemleri sanırım çoğaltacak, notları ve raporlarının yüreğinin sesini dinleyerek yazdıracaklardır.
İsterim ki bu kızağa çekmelerinin süresi uzun tutulsun...
Vicdan sahipli gözlemciler de arşa çıksın. Kazanan vicdan, kaybeden hicran olsun!... Devam MHK, kızak çekmelerin rast gelsin!..