Keşke 12 yaşında olsaydım da spordaki zaferlerimizi o gözle görebilseydim.
Neden Avrupa Şampiyonu olamadık diye üzülseydim.
Çocuklarımız basketbolda kaybettiğimiz şampiyonluk için bunları düşünüyor. Onların ufkunda Avrupa Şampiyonalarında daima final heyecanı var, dünya kupalarında başarı umutları var.
Bu ne demek biliyor musunuz? Sporda dünyada biz de varız demek. Böyle olunca bu gençlerimizin ufukları, motivasyonları bu şekilde oluşuyor. Ve onlar gözlerini hep yarışmanın en önde olanında ve en görkemlilerinde gezdiriyorlar.
Onlar bu motivasyonla uluslararası arenada büyük bir ülkenin evlatları olarak yer aldıklarını biliyorlar.
Gençler bekliyorlar ki, bu başarılar siyasette, kültürde, sanatta da olsun. Bu motivasyon onlara sıkıntılar içinde yaşadığımız bu günlerde moral veriyor. Sadece moral vermekle kalmıyor, sporda içinde bulundukları noktanın neden diğer konularda oluşmadığı sorusunu düşüncelerinde dolaştırıyorlar.
Futbolda yenilgilere rağmen attığımız gollerle avunduğumuz günleri geride bıraktık. Bu hem basketbolda, hem de futbolda öyle kolay olmadı. Bu başarı için feragat gerekiyor, çalışma gerekiyor, mücadele gücü gerekiyor, ısrarla kovalamak gerekiyor. Gerek futbolda, gerek basketbolda bu özellikleri ısrarla kovalayan dürüst insanlar var oldukça, bunların sonuçlarını gördükçe, sayıları hergün artacak dürüst ve çalışkan insanlarla daha büyük ufuklara koşacağımız anlaşılıyor.
Artık ben yaptım oldu dönemleri geride kaldı. Şimdi bilimsellik, güncellik, çocuklarımızın ufkunu genişletti.
İki takımla şampiyonlar liginde bu sene mücadele edeceğimiz futbolda belki istemediğimiz sonuçlar ortaya çıkabilir. İnanın gençlerin bu zaferlerle oluşmuş yeni bakışları sporun her dalında alışkanlık haline getirmeye başladığımız yeni başarıların en büyük sebebi olacak.
Bu güven yüreğimize su serpiyor.