Sevgili 'Yeni Mesaj' gazetesi ailesi ve okurları sizlerle birlikte olmak büyük keyif... Haydaa şimdi bu hoca da nereden çıktı, demeyin. Zaten ben buradaydım. Allahın inayetiyle şimdi görünür oldum. Hemen ilk bakışta, peşinen ifade etmeliyim ki sizlerle aynı düşünce, duygu ve zemini paylaşmaktaydık, şimdi de açık, seçik paylaşıyoruz. Olan ne? Sadece yaşam diyagramımızda bir kesişmenin olması, bundan sonra birlikteyiz. Siz varsanız, bu aciz kalem var, yoksanız ummanlarda bir katre damla kadar hükmümüz olamaz. Sizler de çok iyi bilir ve değerlendirirsiniz ki, Türkiye meseleleri üzerine, okur-yazar birlikteliği ile kafa yormak, birlikte düşünmek son derece sevilen ve her zaman saygı duyulan işlerden belki de en önde gelenlerinden sadece biridir. Aslında saygı duyulan ortak akıl denilen şey de bundan farklı bir şey değildir. Bu bakış açısının olayların görülmeyen ya da tartışılmayan boyutlarına açıklık kazandırdığı konusunda sanırım sizler de benimle hemfikirsinizdir. İnsan hakları, demokrasi, cumhuriyet der dururuz. Hele ki, cumhuriyetin demokrasi ögesinden dem vururuz da, katılımcılığını pek dikkate almayız. Unutmayalım, cumhuriyetin önemli niteliklerinden birisi de katılımcı yurttaş kimliğinin dışa yansımasıdır. Katılımcılık elini, gerektiğinde vücudun tüm azalarını taşın altına koyma cesareti gösterebilmek, gerektiğinde de bu diyet eylemini gerçekleştirebilmek demektir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. İşte bu duygu ve düşüncelerle bundan sonra birlikte yeni ufuklara yelken açacağız, ama hiç kimsenin bizleri pupa yelken yapmasına müsaade etmeyeceğiz. Şimdi gel de söyleme... Eğri oturup doğru konuşalım, doğru değil mi? "Hak Adalet Para Verenin Hakkı" demekten başka bir şey geliyor mu, gelmiyor mu elden? Ülke sath-ı mailinde bir günde neler değişmiyor? Ama neyleyim ki durum, manzara-i umumiye de bu... Gözümde yıllarca önce görmüş olduğum bir kamyon yazısı da daha da belirgin hale geliyor. "Mevzu Derin"... Aslında vatandaşın kuyusu da derin... Nedeni çok açık, yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun, 1 Ekim 2011 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş olması. Duyduk duymadık demeyin, yasanın 120. maddesine göre artık hukuk ve aile mahkemelerindeki tüm masraflar peşin yatırılacak. Vah benim halkım, vay benim katık bulamayan sevgili yurttaşım, dava açmak bundan sonra sana haram. Sadece bu kadar mı? Yok ne gezer. Nakit ödenecek meblağ içerisinde tanık, bilirkişi ve keşif ücretleri de var. Haberi duyan bir dostum feryad-ı figan beni arıyordu. Bunu da öğrendikten sonra, neredeyse her şeyini satıp savıp bir yerlere kaçmaya kararlıydı... Kesinkes bu ülkede yaşamayı içine sindiremiyordu. Dur kendine gel dedik... Kısaca diyordu ki, AKP devr-i saadetinde (?) "Hak Adalet Para Verenin Hakkı"... Bir başkası daha da hazin "Ne Kadar Para O Kaa Köfte" der gibi "Ne Kadar Tanık O Kadar Ödeme." Şimdi soruyorum size: vatandaşın hak aramasını paralı hale getiren hükümete veryansın etmede haklı mı, değil mi? Sevgili okurlar, yorumlarınızı bekliyorum. Yorumlarınız ya da cevap arayan yorum - sorularınız olayları ortak irdelememizde bizlere güç katacağını ve de her şeyden önemlisi ortak akıl ile yeni ufuklar yakalayabileceğimizi peşinen söylemek istiyorum. İnanın sadece bu neden bile konuya ne kadar önem atfettiğimizi ortaya koymaktadır. Birlikteyiz ve güçlüyüz, saygıdeğer okurlar...
Prof. Dr. Esat Arslan / diğer yazıları
- Meclis Muhafız Taburu / 03.01.2012
- Durup, anlamak / 30.12.2011
- AUK'a bir öneri de benden / 27.12.2011
- İflas eden sıfır sorun politikası / 22.12.2011
- Tarihten ders almak ya da almamak / 16.12.2011
- Neden Vizyoner' / 13.12.2011
- Varlık Vergisi Kanunu'nun 69. Yılı / 06.12.2011
- Rû Be Rû / 02.12.2011
- Turpun Büyüğü Heybede / 29.11.2011
- Dersim 1937-38 / 26.11.2011
- Durup, anlamak / 30.12.2011
- AUK'a bir öneri de benden / 27.12.2011
- İflas eden sıfır sorun politikası / 22.12.2011
- Tarihten ders almak ya da almamak / 16.12.2011
- Neden Vizyoner' / 13.12.2011
- Varlık Vergisi Kanunu'nun 69. Yılı / 06.12.2011
- Rû Be Rû / 02.12.2011
- Turpun Büyüğü Heybede / 29.11.2011
- Dersim 1937-38 / 26.11.2011