Günde beş vakit ve diğer nafile olarak kıldığımız namazlarımızda Fatiha suresi içerisinde okuduğumuz ve aynı zamanda dua ettiğimiz şu ayeti kerime doğru yolun, istikametin önemini işaret eder. “Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.”(Fatiha suresi / Ayet 6–7)
Buradan anlaşılması gereken ve asıl olan, kişinin doğru istikamet üzere olmasıdır. Konuşulan sözün, yapılan işin bir kıymetinin olması, Yüce Yaratan katında değer bulması için o işin doğru olanının yapılması lazımdır.
Peygamber Efendimiz, maddi âlem olan bu dünyadan ayrıldıktan sonra her önüne gelen bir yol tahsis etmiş, özellikle de Ehl-i Beyt’e emanet edilen hilafetin her ne sebeple olursa olsun farklı kişilerce kullanılması neticesinde iş gittikçe çığırından çıkmış, özellikle de dinin ölçülerine bidat ve hurafeler sokulmuştur.
Zaman zaman çok şiddetli kavgalar olmuş, çok sayıda insan mazlum olmuş, çok kanlar dökülmüştür.
Bu güne gelinceye kadar da asıldan çok taklitler öne çıkmış, netice olarak da insanlar istikametlerini kaybetmiştir.
İstikametini kaybeden bu topluma istikametlerinin neden kaybolduğunu izah etmek ve gerçek ölçüleri hatırlatmak için Prof. Dr. Haydar Baş sürekli eserler ortaya koymaktadır.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamız özellikle Ehl-i Beyt Külliyatını yazmaya başladıktan sonra bazı çevrelerde bir telaştır gidiyor. Bu güne kadar milletin ayrığından ya da yanlışta olmasından nemalanan çevrelerin telaşını anlamakta güçlük çekmiyoruz. Çünkü Hak gelince batılın kendiliğinden yok olması gibi, güneş doğunca karanlıkların yerini aydınlığa terk etmesi gibi bir hal zuhur edecektir…
Bu kadar hayırlı bir işten sonra bazıları çamur atma sevdasında, bazıları da Onun bu konudaki görüşlerini fitne mantığıyla lekelemeye çalışmaktadırlar.
Hâlbuki birçok kimseler istikametini bulmanın ve gerçeklere kavuşmanın huzurunu yaşamaktadırlar.
Yaşanan bu hadiseleri özetleyecek olursak; Işıktan faydalananların ve ışığın kıymetini bilenlerin yanında bazen ışıktan rahatsız olan yarasaların da olabileceğini; baharda yağan rahmet yağmurundan bütün mahlûkatın faydalandı halde yılanların gözlerinin kör olabileceği de bilinmektedir. Bu da ilahi kaderin bir tecellisi olsa gerektir.
Kötüler ve kötülükler olmasa, iyiler ve iyilikler nasıl anlaşılsın ki!
Buradan anlaşılması gereken ve asıl olan, kişinin doğru istikamet üzere olmasıdır. Konuşulan sözün, yapılan işin bir kıymetinin olması, Yüce Yaratan katında değer bulması için o işin doğru olanının yapılması lazımdır.
Peygamber Efendimiz, maddi âlem olan bu dünyadan ayrıldıktan sonra her önüne gelen bir yol tahsis etmiş, özellikle de Ehl-i Beyt’e emanet edilen hilafetin her ne sebeple olursa olsun farklı kişilerce kullanılması neticesinde iş gittikçe çığırından çıkmış, özellikle de dinin ölçülerine bidat ve hurafeler sokulmuştur.
Zaman zaman çok şiddetli kavgalar olmuş, çok sayıda insan mazlum olmuş, çok kanlar dökülmüştür.
Bu güne gelinceye kadar da asıldan çok taklitler öne çıkmış, netice olarak da insanlar istikametlerini kaybetmiştir.
İstikametini kaybeden bu topluma istikametlerinin neden kaybolduğunu izah etmek ve gerçek ölçüleri hatırlatmak için Prof. Dr. Haydar Baş sürekli eserler ortaya koymaktadır.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamız özellikle Ehl-i Beyt Külliyatını yazmaya başladıktan sonra bazı çevrelerde bir telaştır gidiyor. Bu güne kadar milletin ayrığından ya da yanlışta olmasından nemalanan çevrelerin telaşını anlamakta güçlük çekmiyoruz. Çünkü Hak gelince batılın kendiliğinden yok olması gibi, güneş doğunca karanlıkların yerini aydınlığa terk etmesi gibi bir hal zuhur edecektir…
Bu kadar hayırlı bir işten sonra bazıları çamur atma sevdasında, bazıları da Onun bu konudaki görüşlerini fitne mantığıyla lekelemeye çalışmaktadırlar.
Hâlbuki birçok kimseler istikametini bulmanın ve gerçeklere kavuşmanın huzurunu yaşamaktadırlar.
Yaşanan bu hadiseleri özetleyecek olursak; Işıktan faydalananların ve ışığın kıymetini bilenlerin yanında bazen ışıktan rahatsız olan yarasaların da olabileceğini; baharda yağan rahmet yağmurundan bütün mahlûkatın faydalandı halde yılanların gözlerinin kör olabileceği de bilinmektedir. Bu da ilahi kaderin bir tecellisi olsa gerektir.
Kötüler ve kötülükler olmasa, iyiler ve iyilikler nasıl anlaşılsın ki!
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024