Allah'ın yarattığı varlıklar içerisinde en üstünü, en güzeli insandır. Onu üstün ve güzel kılan vasıflar ise Allah'ın ona bahşettiği akıl ve irade kuvvetidir. Kuvvet diyorum çünkü bu iki haslet doğru ve yararlı kullanıldığı takdirde kişiyi kulluk kulvarında gideceği nihai durağa, istikamete selametle ulaştırırken, yanlış kullanıldığında insanın nefis, dünya, şeytan vesveseleri arasında bocalayıp durmasına, bazen nefsinin esiri olup, olması gerekenden farklı davranış sergilemesine, bazen dünyanın geçiciliğini unutup masivaya dalmasına, bazen de şeytanın vesveseleri ile kötülük problemi ile karşı karşıya kalmasına neden olur
Veda Hutbesinde bize yıllardır öğretilen, "Size iki emanet bırakıyorum; biri Kur'an diğeri benim sünnetimdir" bölümünü internet üzerinden Arapça metinlerini tek tek bütün sitelerden araştırdım. Baktım ki Türkçe metinde yukarıda zikrettiğim gibi Kur'an ve sünnet ibaresi yazarken Arapça metninden Veda Hutbesinin bu bölümü hutbeden çıkartılmıştı. Sadece bir sitede, "Size bir emanet bırakıyorum o da Allah'ın Kitabı Kur'an'dır" ifadesi mevcuttur. Hâlbuki Resûlullah (s.a.a), "Size iki ağır emanet bırakıyorum; biri Allah'ın Kitabı Kur'an diğeri benim Ehli Beyt'imdir" şeklinde iki emanet bırakmıştır bizlere.
Resûlullah (s.a.a), "Kim benim adıma yalan bir söz söylerse cehennemdeki yerini hazırlasın" buyuruyor. Sanırım doğruyu yazmamak, yalan da söylememek adına iki emanet ifadesini hutbenin Arapça metninden çıkarmışlar. Unuttukları bir nokta var, "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" buyurur Efendimiz (s.a.a).
Gadir-i Hum günü nazil olan Maide Suresi 67. ayet-i kerime ile Peygambere bir tebliğ görevi verildi. Ayet-i kerimede, "Ey peygamber Rabbinden sana indirileni tebliğ et eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur şüphesiz Allah kâfirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir" buyurmaktadır.
Sünni dünyada Hz. Ali Efendimizin halifeliği noktasında bu olayı Kırtas hadisesine bağlayıp, "Eğer Peygamber Hz. Ali'ye halife tayin edecek olsaydı Hz Ömer'in, 'Peygamber hasta ne dediğini bilmiyor' sözünü dinlemez, Peygamber muhakkak yazdırırdı" gibi anlayış söz konusu.
Bağlandığı yer aslında hakikaten kilit noktası. İlahiyat Fakültesi İslam Mezhepleri dersinde böyle bir tartışmamız olmuştu. Dersin hocasına, "Hayır hocam, Şiiler halifelik meselesini Kırtas hadisesine değil Gadir-i Hum'a bağlıyorlar. Zaten Peygamber'in vefatından 2 ay önce herkese ilan edilmiş, sonunda hastalığında yazmazsa bile bunu rivayet eden birçok sahabi ve Maide 67. ayet-i kerime var" deyince dersin sonuna kadar hocayı aldı bir kekeleme. Bilip de doğruyu konuşmadığını fark ettim.
Yine aynı derste, "Hz. Ali taraftarları Hz. Osman'ı öldürdü değil mi hocam?" diye sordular öğrenciler. "Hayır, Hz. Osman, liyakatsiz vali amca çocuklarının yönetiminden şikâyetçi olan gruplar tarafından öldürüldü" dedim. Tabii arkadaşlar birlik olup, "Bütün kitaplar da böyle yazıyor" dedi. Enteresan hoca da çıt yok.
(devam edecek…)
- Hac Arafat’tır -2- / 08.07.2022
- Hac Arafat’tır / 30.06.2022
- Hac Arafat’tır / 30.05.2022
- Baş hocamın anısına / 11.04.2022
- Gülistanda yetişen gençlik ‘İCMAL’ -4- / 06.02.2022
- Gülistanda yetişen gençlik, ‘İcmal’ -3- / 28.01.2022
- Gülistanda yetişen gençlik, ‘İcmal’ -2- / 25.01.2022
- Gülistanda yetişen gençlik, ‘İcmal’ / 24.01.2022
- İslam’da kadın hakları -5- / 09.12.2021