Tarih her zaman büyük dersler vermiştir. Bu dersleri alan alır, alamayan daima sınıfta kalır. AB'den ev ödevi alanların, ödevlerini eksiksiz yaptıkları ile övünenlerin, buna rağmen AB yolunda itilip kakılanların, kendi tarihlerine bakıp ders almaları gerekirken; sonuçta milletimizi uçurumdan aşağı, hem de tam bataklığın ortasına düşürme gayretlerini izah etmek mümkün değildir.Bence, izahını ve yorumunu yüce Türk milletinin yapması, ve de vakit geçirmeden tedbirini alması şarttır. Ne yazık ki devletimiz ABD'nin, onun adeta alt organı gibi işleyen AB'nin ve hepsinin silahı olan malum IMF tefecilerinin esiri olmuştur. Basit dünya meseleleri, hayati konulara dönüştürülerek toplumun guruplara ve de alt guruplara ayrışmasına çalışılmaktadır. Dünyanın hiçbir ülkesinde mevcut olmayan kıyafet düzenlemeleri, mantık ve akıldan yoksun kanunlar olarak karşımızdadır. Çağdaşlık adına, çağ dışı olan sınırlamalardır. Yaşanan bu asırda, elinizi vicdanınıza koyarak cevaplayın: Hangi topluluk, halkının giyimini anayasalarında kanunlaştırmıştır. Yabancıları bile bizim bu mantık dışı davranışlarımıza katanlar, onların bizi bölmek ve de alay etmek için katkılar yaptıklarını görmezliğe nasıl gelirler? Ülkemizde uygulanan mantık dışı kanunlara paralel olarak çeşitli yasaklamaları, oralarda yaşayan halkımıza uygulayarak geçmişin intikamını almakta olduklarını fark etmemek mümkün mü? Koca bir milletin son devletinin ipleri küresel güçlere, vasıfsız iktidarlar ile teslim edilmiş, devletimiz aciz bir kukla haline getirilmiştir. Tehlikeleri önceden haber verenlere aldıran olmadığından, sonuç bu gidişle vahimdir. Bir ülkenin bilgeleri vardır. Dinlenirse tedbirleri vardır. Dinlenmezse o ülkenin kaderi hakkında verilecek hüküm elbette yaşanacaktır. Önümüzdeki günlerde olacakları söylemeye dilim varmıyor. Gönlüm razı olmuyor. Ülke maceraya sürükleniyor. Yapılanlar ve yapılacaklar, Bush ve yerli yardımcılarının uğrunda baş koyduklarını açık açık ifade ettikleri Haçlı Seferi'nin hedefi olan BOP çerçevesi dahilindedir. 22 ülkenin "Boby"leştirilmesi projesidir. Bu konularda daha açık sözler söylenmiş ve söylenecektir. Bir millet, başka bir millet olamaz. Nasıl bir insan bir başkası olamazsa, milyonların uyuşması mümkün değildir. Sadece bazı konularda benzerlikler ortaya çıkar. Sonları genellikle benzer. Esaret, sömürülme, soy kırıma uğrama, entegrasyon, asimilasyon? Kendimizi korumanın yolunu bulmaz kendimizi güçlü tutmazsak biz bu çarkın içinde yok oluruz. Türk İslam topluluğu şimdiki gibi, Küreselleşme palavraları, dinler arası diyalog küfrü ile Hıristiyan toplumuna entegre olma yolunda çırpınmaya devam ederse, kendini asla bu kaderden kurtaramaz. Önce kendi olarak güçlü bir Milli Devlet'e ardından Sosyal Devlet'e ve tüm dünyanın duyduğu ve en güçlü devletlerin uygulamaya aldığı Milli Ekonomi Modeli'ni asrın dehası Prof. Dr. Haydar Baş beyin rehberliğinde kullanmaya başlamazsa, Afganistan'a, Irak'a benzemesi ve aynı kaderi yaşaması, kesindir. "BOP laboratuarı"nın bilimsel verilerine göre sonuç budur. Şimdi soruyorum; uyanacak ve ülkeyi uyandıracak mısınız? Yoksa aynen devam diyerek, milletimizin sürüklenmek istendiği makus talihinin bahtsızlığına ortak mı olacaksınız?!Zararın neresinden dönersen kârdır.Yaşamın her anında bir ders vardır.Denir ki bir musibet bin nasihate bedel,Bunu atalarımız akılsızlar için söylemiş,Aslında, bir nasihat ile bin musibet gider.Yeter ki nasihate kulak ver? Anla yeter!
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017