İnsanoğlunun doğasında hayal kurmak vardır. Ve kimse kendi kafasında kurduğu hayallerden sorumlu tutulamaz. Hayaller insanın umut kaynağıdır. Hayaller insanın kendini tatmin etmesidir. Hangimiz hayal kurmadık ki? Sayın Başbakanın da her insan gibi hayal kurması hakkıdır. Hatta açıklamaya çalıştığı 2023 projesi gibi, Kanal İstanbul projesi gibi en çılgın, hatta çılgın üstü çılgın projeleri bile hayal etmesi hakkıdır. Çünkü insanların hayallerini sınırlayamazsınız. Ancak ne zaman ki hayaldeki proje düşünceden fiile geçirilmeye başlarsa, problemler o zaman başlar. Hele de hayal kuran, hayallerini gerçekleştirmeye kalkışan biri, ülkesinin ve bölgesinin kaderiyle oynayacak kudrete sahip yöneticilerden biri olursa, asıl tehlike o zaman başlar. Çünkü Onun kafasında kurduğu hayaller sadece kendini değil ülkesinde yaşayan bütün fertleri ilgilendirmektedir. İnsan kafasında kral olmak hayali kurar, başkanlık rejimi hayali kurar, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) hayali kurar, başka başka hayaller de kurar ama bu hayalleri hayata geçirmeye kalkıştığı zaman da yaşanan olaylarda görüldüğü gibi dünyanın bir anda kan gölüne dönmesine sebebiyet verebilmektedir. ABD ve İsrail'de bölgemizi kan gölüne döndürürken bir hayal uğruna, kafasındaki hayalleri fiile dönüştürmek için yola çıkmıştı ama gelinen nokta meydandadır. Dünyada huzur mu kaldı? Gelelim Sayın Başbakanın son zamanlarda açıkladıkları seçim vaatlerine ve çılgın projelerine? Bir ülkenin Başbakanı, idaresi altında bulunan her karış vatan toprağına eşit olarak sahip çıkmak zorundadır. Ama maalesef durum hiç de böyle değil. Bu ülkede hala açılıktan çocuklar ölmekte, işsizlik her geçen gün artmakta, gelir dağılımındaki adaletsizlik inanılmaz derecelere varmaktadır. Terörün en önde gelen sebebi o bölgenin insanının ihmalinin olduğu, devlet yatırımlarının hala o bölgeye aktarılmadığı, devlet bütçesinden ayrılan rakamların ve yatırımların çok az olduğu gayet açık bir gerçekken, sanki orada yaşayan vatandaşlara "gelecekte de size bir şey yok, siz avucunuzu yalayın", dercesine bir tavır sergilemek, sorumluluk bilincinde bulanan birine ne derce yakışmaktadır. Kendinize sorun değerli okurlarımız. Ülkemiz öyle bir bölgede bulunmakta ve ülkemizi öyle tehlikeler beklemektedir ki inanın yarınımızın garantisi kalmamaktadır. Vatandaş 2011 yılını nasıl geçirebileceğini kara düşünmektedir. Ama Sayın Başbakan bu gerçekleri görmeyip, hayallere kapılmaktadır.Bağışlayın ama Sayın Başbakan, gerçekleri vatandaşın gözünden bir parça uzaklaştırarak hayallerle avutmaya çalışmaktadır.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024