Başbakan Yardımcısı Şahin, "Gerek Türkiye'de, gerekse İstanbul'da meydana gelecek depreme hazırlıklı mıyız? Bunu cevaplandırmak oldukça zor. Ama pek hazırlıklı olduğumuzu söyleyemeyiz" diyerek, AKP iktidarının bu konuda 'elle dokunulabilir bir icraat yapmadığını' itiraf etti İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce düzenlenen "Beklenen Marmara depremi ve çevre kirliliği" konulu sempozyum, üniversitenin Ayazağa Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde başladı.Açılışta konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, "Türkiye'nin fiziki sermaye yatırımlarının toplamı 600 milyar dolar. Toplam zenginliğimiz 3 trilyon dolar. Bu zenginliğimizin yüzde 90'ı ciddi deprem riski altında. Son yüzyılda yaşadığımız depremler nedeniyle, her yıl ortalama milli gelirin yüzde 1'ini kaybediyoruz" diye konuştu.50 bin bina ortadan kaldırılmalıYine son 500 yıl içinde İstanbul'da da 3 büyük depremin olduğunu kaydeden Şahin, şunları söyledi:"Gerek Türkiye'de, gerekse İstanbul'da meydana gelecek depreme hazırlıklı mıyız? Bunu cevaplandırmak oldukça zor. Ama pek hazırlıklı olduğumuzu söyleyemeyiz. Marmara depreminde İstanbul'un kaderini, kentteki yapıların dirençleri belirleyecek. İstanbul'da yaklaşık 800 bin bina ve 3 milyon 300 bin bağımsız bölüm var. Siz bilim adamları olarak, İstanbul'u etkileyecek depremin taş üstünde taş bırakmayacak şiddette olmasını beklemiyorsunuz. Sizleri depremin şiddetinden çok, İstanbul'un düzensiz kent dokusu endişelendiriyor. İstanbul'da mevcut 800 bin bina arasına adeta ölümcül bombalar gibi yayılmış çoğu ruhsatsız 50 bin bina tespit edilip, ortadan kaldırılmalıdır."Çevre konusunda yapılması gerekenlerin önemine de işaret eden Mehmet Ali Şahin, "Dünyada deprem bekleyen pek çok şehir var. Bunlar içinde depreme en az hazırlıklı olan İstanbul. Ya depremin yasalarına uyacağız, ya da kendi kafamıza göre bu konuda hareket ederek, acı ve gözyaşından kurtulamayacağız" dedi.Altyapı rezaletAynı zamanda sempozyum koordinatörü de olan Prof. Dr. Görür de kenti depreme hazırlamak adına bugüne kadar önemli çalışmalar yapıldığını ancak bunların yeterli olmadığını söyledi. Depremin bir başka çehresi olan çevre üzerinde pek durulmadığını kaydeden Prof. Dr. Görür, "İstanbul'un altyapısı hallaç pamuğu gibi atıldı. Yüksek gerilim hattı, doğalgaz, su şebekesi yerin altına indirildi. Her gün yüz binlerce parlayıcı, zehirli, patlayıcı maddenin sirkülasyonu söz konusu. Bir deprem sonrası tüm bunların çevreye vereceği zararı düşünün" dedi.30 milyon risk altında İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan da ülke topraklarının yüzde 42'sinin birinci derece deprem bölgesinde bulunduğunu, 1. ve 2. derece deprem bölgesinde 30 milyon nüfusun yaşadığını anlattı.