logo
19 NİSAN 2024

Humpher Osmanlı'da neler yaptı?

13.09.2001 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın kalemindenDini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler

Humpher, Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul'da da iki yıl kalmış ve casusluk faaliyetlerinde bulunmuştur. Bu dönemi şu şekilde anlatmaktadır: "Büyük Britanya Devleti bir süreden beri sömürgelerini muhafaza edip büyük imparatorluğu ayakta tutmanın yollarını araştırmaktadır. Şu anda bu imparatorluk o kadar genişlemiştir ki denizlerinde, güneşin doğuşunu ve batışını seyretmek mümkündür. Bununla birlikte Britanya adası Hindistan, Çin, Ortadoğu ülkeleri ve diğer bölgelerdeki sayısız sömürgelerine kıyasla çok küçüktür. Diğer tarafta İngiliz egemenliği bütün bu topraklarda eşit değildir. Bazı ülkelerde yönetim dış görünüşü itibariyle yerel halkın elindedir. Ancak sömürgecilik politikası o bölgelerde de tam olarak uygulanmaktadır. Yine de bu ülkelerdeki sözde bağımsızlığın da tamamen ortadan kaldırılarak her bakımdan Britanya'ya bağımlı kılınmasına pek bir şey kalmamıştır. Binaenaleyh sömürgelerimizin idare şeklini yeniden gözden geçirmemiz gerekmektedir. Özellikle şu iki noktaya gereken önemi vermeliyiz:

SÖMÜRGELERDE İZLENECEK POLİTİKA

1. Bugün tam anlamıyla İngiliz İmparatorluğunun sömürgesi durumunda bulunan bölgelerde imparatorluğun nüfuzunu sağlamlaştıracak önlemler alınmalıdır.

2. Henüz tam anlamıyla Britanya egemenliğine girmemiş olan bölgelerin ele geçirilmesi için planlar yapılmalıdır. İngiliz Sömürgeler Bakanlığı, mezkur planların uygulanabilmesi için bu bölgelerden her birine ister tam sömürge olsun, ister yarı sömürge, casusluk yapmak ve gerekli bilgileri toplamak için heyetler göndermesi zaruretine işaret etmektedir.

Ben, Sömürgeler Bakanlığı'nda işe başladığım günden beri görevimi iyi bir şekilde îfâ etmiş olmam ve özellikle dış görünüş itibariyle bir ticaret şirketi olan ancak asıl görevi Hindistan topraklarını ele geçirmek için çeşitli yollar aramak ve casusluk olan 'Doğu Hint Şirketi'ndeki inceleme görevini başarıyla sürdürmem ve iyi hizmetler dolayısıyla bu bakanlıkta önemli bir mevkii elde etmiştim.

O dönemde İngiliz Hükümeti, Hindistan hakkında hiçbir endişe duymamakta idi. Çünkü bu yarımadada mevcut olan kültür, din ve ırk ayrılıkları yörede İngiliz sömürgesine karşı ayaklanma fırsatı tanımıyordu. Çin toprakları da bunun gibiydi. Birer ölü dinler olan Buda ve Konfüçyüs dinlerinin takipçileri tarafından İngiltere'yi hiçbir tehlike tehdit etmiyordu. Hindistan ve Çin halkının aralarındaki köklü anlaşmazlıklar nedeniyle özgürlük ve istiklal düşüncelerini taşımaları uzak bir ihtimaldi. Çünkü buralarda söz konusu olmayan tek şey özgürce yaşamayı düşünmekti. Britanya Devleti'nin bu iki bölge hakkında endişe duymaması gelecekteki endişeleri dikkate almasını engellememeliydi. O halde bu milletlerin isyanları hususunda meydana gelebilecek gelişmeleri engellemek için önlemler düşünülmüştü. Bu önlemler, uzun süreli planlar olarak bu topraklarda ayrılıkçılık, cehalet, fakirlik ve hastalığı yayma programları şeklinde düzenlenmişti. Bu bela ve bedbahtlıkları, bölge halklarına yüklerken Budizmin şu ünlü deyişini çalışmalarımıza örnek almıştık: 'Hastayı kendi haline bırak ve sabırlı ol, sonunda ilacı onca acılığına rağmen kabul edecektir'.

"OSMANLI DA?ILMALI"

Biz diğer bir hastayla yani Osmanlı İmparatorluğu ile çıkarlarımızı garantiye alan birkaç anlaşma imzalamış olmamıza rağmen, Sömürgeler Bakanlığı uzmanları bu imparatorluğun bir asırdan önce dağılarak tamamen ortadan kalkacağını ileri sürüyorlardı. Aynı şekilde İran ile de bir dizi anlaşma imzalamıştık. Casuslarımız, memurlarımız, İran'da ve İslam ülkelerinde Osmanlıların nüfuzu altında görevlerini îfâ ediyorlardı. İngiliz Devleti'nin amaçları uğruna büyük başarılar elde etmelerine ve bu ülkelerde idarî fesadı, rüşvetçiliği yaymaları ve padişahlara zevkli bir yaşam temin etmek gibi çalışmalar yapmaları sonucunda bölge hükümetlerinin temellerini daha fazla sarsabilmelerine rağmen, ileride değineceğim nedenlerden dolayı Osmanlı ve İran Hükümetlerinin yıkılışının yararımıza olacağından pek emin değildik.

Bunun nedenlerini şöylece sıralayabiliriz:

1. İslam maneviyatının bu bölge halkı üzerinde oldukça etkili olması ve güç kazanmasıdır. Diyebiliriz ki inanç bakımından bir Müslüman bir Hıristiyan papazı ile rekabet edebilir. Bunlar hiçbir nedenle dinlerinden vazgeçmezler.

2. İslam dini tarihî geçmişine göre özgürce ve saygıdeğer bir yaşam dinidir. İslam'ın gerçek takipçileri hiçbir zaman esareti kabul etmez. Geçmişin gururu vücutlarını öyle bir kaplamış ki, bu güçsüz dönemlerinde bile ondan vazgeçmiyorlar. Biz İslam tarihini yorumlayarak Müslümanları uyaracak durumda değiliz. Eskiden var olan büyüklük ve övünmeler o zamanın şartları ve ihtiyaçlarının ürünü idi. Bugün artık şartlar değişmiştir. Eskiye dönmek artık mümkün değildir.

3. Biz her zaman Osmanlı ve İran Devletlerinin uyanıklığı, ileri görüşlülüğü ve tahriklerinden dolayı korku duyuyorduk. Her an bizim sömürgeci planlarımızı anlayabilirlerdi. O zaman da bütün planlar suya düşerdi. Bu iki hükümet son derece zayıflamış ve sadece hükümet merkezine hükmedebiliyorlardı. Oradan da ancak para ve silah temin edebilirlerdi. Her halükarda bu bile gelecekteki başarımızı tehlikeye düşürebilirdi.

4. İslam âlimleri de bizi endişelendiriyordu. El-Ezher müftüleri, İran'da ve Irak'ta Şii mercileri, sömürgeci hedeflerimiz önünde birer büyük engel teşkil ediyorlardı. Bu âlimlerin yeni medeniyet, ilim ve bugünkü durumlar hakkında en küçük bilgileri yoktu. Önem verdikleri tek konu Kur'an'ın vaad ettiği cennete hazırlanmaktı. O kadar mutaassıb idiler ki mevzilerinden bir adım bile gerilemek istemiyorlardı. Halkın büyük bir çoğunluğu padişah ve hükümdarlar bu âlimlerden korkuyorlardı. Sünniler, Şiiler kadar âlimlerinden korkmuyorlardı. İşte bu nedenledir ki Osmanlı İmparatorluğu'nda daima şeyhülislam ile padişah arasında dostâne ilişkiler olduğunu görüyoruz. Âlimlerin manevî gücü hükümdarların siyasî gücüne dayanmaktadır. Ama Şii memleketlerinde halk padişahlardan çok âlimlere ilgi gösteriyordu, âlimlerine görülmemiş bir sevgi besliyorlardı. Padişah ve hükümdarlara pek fazla ilgi ve itibar gösterilmiyordu. Her hâlükârda Şii ve Sünniler arasında âlimler ve padişahlara verilen bu değer farklılığı Sömürgeler Bakanlığı'nın ve İngiliz yöneticilerinin endişelerini azaltmıyordu.

Biz bu ülkeler ile aramızdaki anlaşmazlığı gidermek için defalarca müzakere masasına oturmuş her defasında da hiçbir sonuca varamamıştık. Casuslarımız ve siyasî danışmanlarımızın raporları ve mektupları da müzakerelerimiz gibi ümit verici olmuyordu. Bütün bunlara rağmen ümitsizliğe kapılmıyoruz. Zira sabırlıydık ve güçlü bir ruhi yapıya sahiptik".

Humpher sözlerine şöyle devam ediyor: "Hatırladığım kadarıyla bir gün Sömürgeler Bakanı Londra'nın en ileri gelen rahibi ve bazı din uzmanları ile -ki 20 kişiydiler- üç saat süren bir toplantı yapmış ve konuyu görüşmüştü. Sonuçta bir neticeye varılamadı. Londra'nın meşhur rahibi toplantıya katılanlara hitaben "yerinizde sağlam oturun ve sabırlı olun. Hıristiyanlık üç yüz yıllık eziyet ve zahmet ve İsa ile arkadaşlarının ölümünden sonra yayılabilmişti. İnşallah İsa gelecekte bize inayet buyurur ve bir üç yüz yıl sonra kafirleri dışarı atarız. İman silahına sarılmalı ve sabırlı olmalıyız. Hıristiyanlığı Müslümanlar arasında yayabileceğimiz her türlü araç ve gereçten yararlanmalıyız. Belki de sonuca asırlar sonra varırız, bir sakıncası var mı? Babalar oğulları için ekmiyorlar mı?"
İsviçre'de çıkan haber tartılma yarat mıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsviçre'de çıkan haber tartılma yarat mıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi

Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı

Mersin'de haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen şafak operasyonunda 78 kişi gözaltına alındı
19.04.2024 11:20:00
İhlas Haber Ajansı
Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı
Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı
Mersin'de haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen şafak operasyonunda 78 kişi gözaltına alındı.

İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, dolandırıcılık, yaralama, hakaret, hırsızlık ve tehdit gibi suçlardan haklarında yakalama kararı bulunan şahısların yakalanmasına yönelik Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği koordinesinde operasyon düzenlendi. İl genelinde 30 adrese düzenlenen şafak operasyonunda 78 kişi yakalanarak gözaltına alındı.

Gözaltına alınan şahıslarla ilgili işlemlerin sürdüğü bildirildi.

İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı
19.04.2024 10:29:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İstanbul-Tahran seferini yapan uçak Elazığ'a zorunlu iniş yaptı
İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-İran seferini yapan uçak, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Uçak yaklaşık 2 saat sonra tekrar havalandı.

İran'ın hava sahasını tüm uçuşlara geçici olarak kapatmasından dolayı İstanbul-Tahran seferini yapan Meraj Airlines uçağı, Elazığ Havalimanı'na zorunlu iniş yaptı. Bir süre havalimanında bekleyen yolcular, yaklaşık 2 saat sonra hava sahasının açılmasıyla birlikte yeniden Tahran'a havalandı.

Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu

Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 29 yıl önce terör örgütü PKK tarafından şehit edilen dönemin Belediye Başkanı Kemal Tekin'in oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde belediye başkanı seçildi. Tekin, babasının ilkeleri doğrultusunda Nazımiye halkına hizmet etmenin birinci amaçları olduğunu söyledi.
19.04.2024 10:02:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:17:27
İhlas Haber Ajansı
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 3 dönem belediye başkanlığı yapan Kemal Tekin, 7 Nisan 1995'te ilçedeki evinde terör örgütü PKK mensuplarının saldırısı sonucu şehit edilmişti.



Aradan geçen 29 yılın ardından oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde tüm rakiplerini geçerek CHP'den Nazımiye Belediye Başkanı seçildi.

Mazbatasını alarak göreve başlayan 41 yaşındaki Ali Emrah Tekin, son seçimlerde Nazımiyelilerin büyük çoğunluğunun kendisini tercih etmesinden mutluluk duyduğunu belirterek, 'Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tabi bu seçimlerin bizim açımızdan şöyle özel bir durumu var. Bir seçim olmasının ötesinde benim ve ailem için farklı bir anlam ifade ediyordu. Şöyle ki 29 yıl önce maalesef terör saldırısı sonucu yine Nazımiye Belediye Başkanlığı görevini yürüten babam şehit edilmişti. Dolaysıyla Nazımiyeli hemşehrilerimiz aradan geçen 29 yıla rağmen tekrar bu anlamda bizi destekleyerek yaşanan bu olaya verdikleri tepkiyi göstermiş oldular. Duygusal anlamda da bizim için önemli bir durumdu' dedi.



''29 yıl sonra bayrağı teslim aldık''

Babasından devraldığı görevi layıkıyla yürütmenin gayreti içinde olacağını belirten Tekin, 'Babam iyi bir insandı. Her zaman hemşehrilerinin iyiliği, güzelliği anlamında çalışmalar yürüttü. Dolasıyla biz 29 yıl sonra bu bayrağı teslim alarak aynı şekilde, babamın tavsiye verdiği şekilde bu yetkiyi hemşehrilerimizin yararına olacak şekilde kullanmaya devam edeceğiz' diye konuştu.



İlçenin küçük ve kısıtlı imkanlara sahip olduğuna vurgu yapan Başkan Tekin, 'Bugüne kadar bu kısıtlı kaynakların sebep olduğu borçlanma da söz konusu. Bunların bir şekilde çözülmesi için aday olduk. Bunların hepsinin aşılarak Nazımiyeli hemşehrilerimize daha kaliteli hizmet sunmak adına adaydık adaylığımız başkanlığa dönüştü. Dolayısıyla bütün enerjimizi bundan sonra bu anlamda harcamış olacağız. Hem kaymakamlığımız hem valiliğimizden destek alacağız inşallah. Onun dışında Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden halkçı belediyecilik anlayışı doğrultusunda destek almayı bekliyoruz, umuyoruz. İlçemiz için iki kıymetli değerimiz var. Biri rahmetli Kamer Genç biri de bir önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. Bu iki değeri var etmiş bir ilçeyiz. Genel başkanımız Özgür Özel'in de desteğiyle ilçemizi yeniden yaşanabilir, tersine göçü sağlayabilecek bir duruma getirmek istiyoruz. Bu anlamda partimizin büyük katkı sunacağını biliyoruz. Onun özgüveni içerisindeyiz' şeklinde konuştu.

Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu

Van'ın İpekyolu ilçesi kırsalında define avcılarının kazı yaptığı ihbarı üzerine olay yerine giden jandarma ve emniyet personeli, yere gömülü vaziyette mühimmat ele geçirdi.
19.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu
Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu
Edinilen bilgiye göre olay, İpekyolu ilçesine bağlı Kevenli Mahallesi kırsalında dün sabah saatlerinde gerçekleşti.

Kırsal alanda kazı yapan define avcılarının ihbarı vatandaşlar tarafından jandarma ekiplerine bildirildi.

Erek Dağı eteklerindeki alana giden jandarma ekipleri, yere gömülü vaziyete mühimmat tespit etti.

Jandarmanın ardından görevi emniyet ekipleri devraldı.

Bölgede güvenlik önlemi alan ekipler, içerisinde patlayıcı malzemenin de bulunduğu alanda çalışma başlattı.

Ekipler çalışmanın ardından kazı alanındaki mühimmatı ele geçirdi.

Bölgede kim ve kimlerin kazı yaptığı araştırılırken olaya ilişkin soruşturma sürüyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.