Soçi'de imzalanan ve İdlib'in silahsızlandırılmasını amaçlayan anlaşmanın yankıları devam ediyor. Putin'le Erdoğan arasında imzalanan bu anlaşmayla alakalı bizim basın "Bu Türkiye açısından bir zaferdir" diyor ama Suriye ve İran medyası ve hatta geniş yelpazeli bir Ortadoğu medyası bunun aksini yazıyor.
Anlaşmanın Suriye ve Rusya açısından zafer olduğunu iddia eden hayli haber var Ortadoğu basınında.
Suriye'de yayımlanan önemli gazetelerden biri olan El Vatan gazetesi, konuyla ilgili haberinde İdlib meselesinin çözümü için imzalanan bu anlaşmanın şekil açısından da çok dikkate değer, içerik açısından da çok önemli olduğunu yazdı.
El Vatan gazetesi Putin ile Erdoğan arasında varılan anlaşma doğrultusunda Türkiye, İdlib'deki silahlı grupları doğrudan desteklemeye son verecek.
El Vatan gazetesinin haberine göre bu anlaşma ile "İdlib, devletin kucağına geri dönecek ve Washington'un hala gerçekleştirmeye çalıştığı Amerika-Batı saldırısını uzak tutma yolundaki ilk adım" olarak büyük bir başarı olarak görülüyor.
Yani Soçi'de öyle bir anlaşma imzaladık ki, Suriye bizden çok seviniyor.
Suriye basını, bu anlaşma ile "İdlib, devletin kontrolüne geri dönecek" diye seviniyor.
Bu yorumları destekleyen bir haber de İran basınında yer aldı.
İran'da yayımlanan Maşrık gazetesi de İdlib konusunda Rusya ile Türkiye arasında yapılan Soçi anlaşmasının tamamen Suriye devletinin lehine olduğunu yazdı.
* * *
Haberde Suriye'nin lehine olan hususları Yakın Doğu Haber Ajansı'nın haberinden aynen alıntılıyorum: "Silahtan arındırılmış bölge: İdlib çevresinde ve silahlı gruplarla teröristlerin bulunduğu Hama'nın, Halep'in ve Lazkiye'nin kırsalında 20 kilometre derinliğinde silahtan arındırılmış bölge kurulacak olması. Suriye devletinin öteden beri tüm silahlı gruplarla çatışmalarında her zaman elde etmeyi istediği bir şeydi. Yani silahsızlandırma ve silahlı terörist grupların çıkarılması sonrasında geri kalanlarla uzlaşmaya varılması fikri Suriye'yi ziyadesiyle sevindiriyor.
Ortak devriye: Türkiye ve Rusya askerleri Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan'ın ortak basın toplantısında belirttiği çatışmasızlık bölgelerinde devriye gezecekler.
Rusya ve Türkiye birliklerinin kontrolünün İdlib'in tüm bölgelerine yayılması, pratik olarak silahlı grupların bu bölgelerdeki hâkimiyetinin ortadan kalkması demektir.
Bu durum kısa vadede Rusya ve Türkiye askeri birliklerinin lehine olsa da istisnai bir durum olarak aynı zamanda Suriye devletinin de hedeflerinden birdir.
Gözlem noktaları: Anlaşma çerçevesinde, sınır hattında ve silahtan arındırılmış bölgelerde Rusya ve Türkiye tarafından sabit ve hareketli gözlem noktaları oluşturuluyor.
Bu durum bir yönüyle silahtan arındırılmış bölgelerin istikrarını pekiştirirken diğer yönüyle de bu bölgedeki ateşkesi ve huzuru da garanti ediyor. Bu da zaten Suriye ordusunun İdlib operasyonunu başlatarak gerçekleştirmek istediği bir hedefti. Temas hattı: İdlib bölgesinde 'ılımlı muhalifler' ile terörist grupların birbirinden ayrılması için bir temas hattının oluşturulması da bu anlaşmadaki hususlardan biridir.
Bu madde, Astana sürecinin en önemli ve en işlevsel faaliyetlerinden biri olarak nitelenebilir. Terörist grupların diğerlerinden ayrıştırılması, öteden beri Suriye'nin Rusya'nın ve İran'ın talep ettiği bir husustu.
Halep-Lazkiye ve Halep-Hama yollarının açılması: Bu madde de öncelikle Astana ittifakının bir sonucu olsa da askeri, stratejik, idari ve resmi yönüyle Suriye devleti için ciddi bir öneme sahip.
Bu söz konusu iki yolun açılması, silahtan arındırılmış bölgenin bu iki yolun çevresine kadar ulaştırılması ve aynı zamanda bu yolu kullananların can ve mal güvenliklerinin sağlanması anlamına geliyor.
Bir başka deyişle güvenlik ve huzur, Suriye devletinin varlığı ve gözetimi altında İdlib coğrafyasının büyük bir bölümüne geri dönmüş oluyor. Halep-Hama ve Halep-Lazkiye yollarında güvenliğin sağlanması, sadece Suriye devletine ve yasal kurumlarına özgü bir güvenlik ve idari adımdır." (20.09.2018, YDH)
Soçi Anlaşması'na bir de 'yukarıdaki maddeler' açısından bakınca Türkiye Suriye'de kesin bir barış için 'her şeyi yapmaya' hazır bir profil çiziyormuş gibi görünüyor.
Yani bu anlaşmada bizim bilmediğimiz epey ayrıntılar var gibi görünüyor.