İhtiyaçlar sınırlıdır

"Dünyada ölümden başkası yalan" olsa da iyilikler ve güzellikler için çabalamak, gayret etmek, ter dökmek yalan değildir, aksine çok gerekli, elzem ve önemlidir. Çünkü bu deni alem iyiler sayesinde ayakta durmaktadır. "İnsanın ihtiyaçları sınırlıdır, kaynaklarınsa hemen hepsi sınırsızdır (Güneş, nükleer enerji, su ve rüzgar enerjileri gibi)." O zaman bu kavga, bu paylaşamamazlık nedendir? Hemen her gün minarelerden vefat edenlerin salalarını duyuyoruz, bu dünyadan bazen bir kefenle bazen de kefensiz gidiyoruz, o halde bu doymazlığımız nedendir?
Tasavvufta nefsimizin terbiye ve tezkiye edilmesinden bahsedilir, hakiki mutluluk nefs terbiye ve tezkiyesi, arınması ile mümkün olur, çünkü insanda tok gözlülük ve kanaat dediğimiz güzel haller meydana gelir, aslında en zengin insan kanaat ve tevekkül ehli olan insandır. Bir ayet-i kerimede okuyucunun ya da muhatabın dikkati çekilerek kalplerin ancak Allah'ın anılması, hatırlanması ile mutmain olacağı, huzur ve sükuna kavuşacağı belirtilir. Kur'an-ı Kerim, Allah'ın (c.c.) kelamıdır, tabii ki, en güzel ve en doğru sözdür. O halde biz inananlara düşen bu emri yerine getirmektir. Nasıl yerine getirmemiz gerektiğini de insan-ı kamillerden öğreniyoruz.
Yine Allah (c.c.) bir ayet-i kerimede "Beni anmak için namaz kıl" buyuruyor. Biz biliyoruz ki, namaz her şeyiyle bir zikirdir, ancak demek ki bizler kimi zaman Allah'ı anmadan namaz kılabiliyoruz, demek ki bizlere şuur, irade, uyanıklık, en önemlisi inanç lazım bunları da insan-ı kamillerden öğreniyoruz. İnsanın hayatta bir çok şeyi başarması bilinç, irade, inanç ve uyanıklıkla mümkündür, bir de çalışmak… Güzel huylara ulaşmak, onları kalıcı kılmak, iyi bir mümin olmak bu unsurları hayatımıza geçirmekle mümkün olmalı. Kısacası her güzel şey için emek harcamamız gerekiyor, sevgi ve hürmette olduğu gibi…
Prof. Dr. Haydar Baş Bey aradığımız mutmain olmuş nefsi şöyle anlatır "İslam ve Mevlana" adlı güzel eserin 127. sahifesinde: "İnsan çalışması, ibadeti, teslimiyeti ve kamil bir insanın himmeti ile bu makama gelir. Kamil bir zat ile ilgisi olmayanın nefsinin mutmain olması mümkün değildir. Zira bu makam nefsin karanlık aleminin idam edildiği vadidir. Bir başka ifade ile insanın kendini inkarıdır. Ve ya idamıdır. Onun için bir kamil olmadan bu hal mümkün değildir."