III. Gazze vuruşması

Allenbiy Komutasındaki İngiliz ordusu 40000 kişilik bir asker kadrosu ile, 31 Ekim 1917 günü Birüssebi-Gazze hattında savunma için mevzilenmeye çalışan 7 ve 8. Osmanlı ordularına karşı saldır başlatır. Bu saldırı sonucunda Osmanlı ordusu ağır kayıplara uğrar. Çünkü savunma imkânları yetersizdi. Bu başarılı harekâtın sonuncunda Allenbiy 1 Kasım günü Gazze hattına saldırı hazırlığında bulunur. General Allenbiy, 1-2 Kasım 1917 gece yarısı, Alman generali von Kress  komutasında mevzilenmeye çalışan 7-8. Osmanlı ordularına saldırıya geçerek tarihe III.cü GAZZE VURUŞMALARI olarak geçen savaşı başlatır. Gece boyunca yapılan kanlı vuruşmada ağır kayıplara uğrayarak direnen Türk ordunu General Von Kress yeni bir savunma hattı oluşturmak için geri çeker. General Allenbiy Osmanlı ordusunun yeniden mevzilenmesini önlemek için 2 Kasım sabahı da saldırıyı devam ettirir. Mevzilerinden çıkmış olan Türk Askeri yeni bir savunma yapamayarak dağılır. Sonuçta İngilizler ancak III. GAZZE VURUŞMASI sonucunda başarıya ulaşabilirler. General Allenbiy'in kazandığı 2 Kasım 1917 tarihli III. Gazze başarısı üzerine İngiltere Dışişleri Bakanı Balfur, bu zaferi kutlayarak ayni gün şu mesajı tüm dünyaya yayınlar: İNGİLTERE FİLİSTİNDE BİR YAHUDİ YURDU KURACAKTIR. Bu beyanname Padişah Abdülmecit döneminden beri başlayan OSMANLI- İNGİLİZ dostluğundaki KAVM-İ NECİP geleneğinden gelen düşünceyi hem Türkler, hem de Araplar arsında çok etkilemiş ve sarsmıştır. Bu konuyu çok yakın tarihli bir yazımda ayrıca işleyeceğim. III. Gazze yenilgisinde Halep'te bulunan Yıldırım Orduları Gurubu Komutanı, Başkomutan Falkenhayn durumu öğrenince hemen Kudüs'e gelir.5 Kasım 1917. 6 Kasım 1917 günü 7-8. orduların sevk ve idaresini ele alarak yeni askeri önlemler alır. Telüşşeria önünde yeni bir savunma hattı oluşturur. Falkenhayn bu çalışmaları sürdürürken İngiliz Generali Allenbiy yeni bir savunma hattının kurulmasını önlemek için ayni gün Osmanlı ordusuna topçu ateşi desteğinde bir yarma hareketine girişir. İki gün iki gece devam eden kanlı boğuşma da Türk ordusu ağır asker kaybına uğrar. Çünkü İngilizler hem sayıca hem de savaş gereçleri bakımından çok, çok üstündü. Bu nedenle Falkenhayn Her üç Semavi din için kutsal sayılan Kudüs'ü savunmak için Kudüs önünde yeni bir savunma hattı oluşturmak ister ve yenilgiyi kabullenerek çekilir. Bu savunmadaki amacı şudur: Türk Ordusu ağır asker kaybına uğradığı için yeni bir savunma yapacak durumda değildi. Fakat Kudüs önünde şehre zarar vermemek düşüncesini benimserse General Allenbiy ile görüşmeler yaparak zaman kazanmak ister. 8 Kasım 1917'de başlayan çekilme hareketi esnasında Allenbiy, İngiliz saldırılarını devam ettirir. Falkenhayn 21 Kasım 1917'de Nebi Şamil tepesi önünde yeniden savunma hattı oluşturur. İngilizler Topçu ateşi desteğinde saldırıya geçer. Topçu ateşleri ile tepedeki Nebi Şumil Türbesi yıkılır ve tahrip edilir. İngiliz Komutan bu işteki suçluluğunu örtmek ve ayni zamanda Türk Ordusu aleyhinde propaganda yapmak amacı ile Arap önderlerle anlaşarak Türklerin ve Almanların topçu ateşi ile yıkıldığını 21 Kasım akşam haberlerinde İngiliz radyosu TEPEDEKİ NEB-İ UŞMİL TÜRBESİ, ALMAN TOPÇULARI TARAFINDAN TAHRİP EDİLMİŞTİR diye haber yapılır. Halbuki bu işte Türk ve Alman topçularının bu kutsal mezara karşı bir topa tutma ve tahrip etme olayı yoktur. Sadece Falkenhayn'ın tek hatası kente girerek savunma yapmasıdır. Eğer Kente girmeseydi İngilizler de bu tepeye ateş etmeyeceklerdi. Falkenhayn kutsal şehir Kudüs'ü de İngiliz topçusunun ateşini önlemek amacı ile de şehir içi savunması yapmak için savaşı şehir sokaklarına çeker. Tabii ki şehir tahribata uğramıştır. Falkenhayn komutasındaki Türk ordusu, imkânsızlıklar karşısında 23 Kasım 1917 tarihinde Gazze veYafa mıntıkasından geri çekilir. Amacı Türk kuvvetlerine yeni bir çeki düzen vermek ve Kudüs'ü korumak için yeni bir savunma hattı kurmaktı. Çünkü İngiliz ordusu kurduğu demiryolu ulaşımı sayesinde her gün gerek asker ve gerekse savaş araç ve gereçleri bakımından desteklendiği için Türk ordusuna karşı baskın çıkıyordu. Türk Ordusu ise ulaşım yetersizliği nedeni ile eksik asker kadrosunu takviye edememekte, askeri araç ve gereçleri zamanında temin edemiyordu. Bu durumda Osmanlı Devletinin eğitim yetersizliğinden kaynaklanıyordu. Bu nedenle Falkenhayn ordunun ihtiyaçlarını karşılamak ve Kudüs'ün savunmak için gereken hazırlıkları yapmak üzere geri çekilme emri verir. Bu konuda General Falkenhayn'ın cephe karargahından bir Alman yarbayı, Yıldırım Merkez karargahındaki bir Alman  binbaşısından şu isteklerde bulunur: İlkbaharda muvaffakiyetli harekat yapmak ihtiza ederse bunun için şimendiferlerde mühim bir ıslahat icrası lazımdır. Bu da ancak şimedöferin bütün işletme ve idaresinin Alman eline geçmesi lazımdır. Almanya'nın eşhas ve malzemece bu büyük miktardaki fedakarlığa katlanıp, katlanamayacağı meselesinin hin-i halinde Türkiye ile vakti sulha ait münasebet-i iktisadiyemizin şimdiden ihrazı için şimedöferlerin Alman eline geçirilmesine müsait olan böyle bir zamandan istifadenin lazım ve mümkün olduğu nazar-ı dikkate alınmalıdır. Bu günkü fırsat kaçırılırsa gerek askerlik, gerek iktisadi yemiz nokta-i nazarından bir daha tamiri mümkün olmayacak olan bir zarar hasıl olmuş olur? Falkenhayn'ın cephe Karargâhında Türk subayı olarak görev yapan Yarbay H.H. Emir Bu belgeyi ele geçirir. Hemen Harbiye Müsteşarlığı eden Levazımat-ı Umumiye-i Askeriye Reisi İsmail Hakkı Paşaya şunları telle bildirir: 1-Halep'ten cenuba giden şimendiferlerin işletme ve idaresi Almanların eline geçince bu eyaletimizde maddeten Alman eline geçmiş olacaktır. Almanları sulh ten sonra buralardan çıkarmak mümkün değildir. Şimdiki idare-i Askeriye vakt-i sulh için diğer bir nevi Alman idaresine tahavvül eder. Bu şimendiferlerle beraber ülke de siyaseten ve iktisaden Almanların elinde kalır? Şimendiferlerin Alman eline geçmesi bu havalide Osmanlı nüfuz-u Hükümetinin kırılması ve ebediyen gaip olması demektir. Bunu kabulde zannederim hiç kimse tereddüde düşmez?Bütün bunlar da bize yan bakan unsurun gözü önünde cereyan edecek ve bilakis Arap ahali şimendiferlerden temin-i istifade için Almanlara yanaşır?