Malum zatın 1998'de Papa'yı ziyareti ile başlayan, ondan sonra her geçen gün hız kazanan; "Dinler arası diyalog, Ilımlı İslam, İbrahimi Dinler?" gibi söylemler, yazılanlar çizilenler meğer ne için imiş anladınız mı? Abant toplantıları, diyalog iftarları, Urfa-Mardin toplantıları, papazların eline güvercinlerin tutuşturulması, canlı yayında ezan ile Çan sesini beraber yayınlamalar, Müslüman bir kadın ile bir papaza milyonların önünde nikah kıymalar?Bütün bunlar ne içinmiş anladınız mı? Dergilerinin kapağına Hz. İsa figürünü basıp "Bütün dünya onu bekliyor" tarzında manşet atan sözde Müslümanların neyi amaçladıklarını anladınız mı? Yine yazılı ve görsel medyaları aracılığı ile Hıristiyan aleminin önemli sembollerinden olan "Noel babayı" Anadolu erenlerinden biri olarak takdim edenlerin gerçek maksatlarını anlayabildiniz mi? Yukarıda bir kısmını saydığımız eylem ve söylemlerin her biri, haçlı işgal ordularında Müslümanlara karşı kılıç sallayan haçlı şövalyelerinin altında at olmaktan, atına nal olmaktan, nalına mıh olmaktan farksızdır. Eğer siz de bunlardan biri değilseniz ve zerre kadar iz'an ve idrakiniz varsa bütün bunların kime hizmet olduğunu anlamış olmanız lazım. 1998'de; "papalık konseyi misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz" diyerek papa'nın huzurunda arz-ı hürmet vaziyetlerinin ardından tam on iki yıl geçmiş. Geriye dönüp bu müddet içinde İslam coğrafyasında ve Anadolu'da neler olup-bittiğine bakmak gerekmez mi? Sadece Afganistan ve Irak'ta haçlı işgal orduları tarafından katledilen Müslüman sayısını, namusu kirletilen Müslüman kadın-kız sayısını, yetim ve öksüz bırakılan çocuk sayısını bilen var mı? Peki, Irak işgalinin mevcut iktidarın destek ve cesaretlendirmesi sayesinde gerçekleştiğini bilmeyen var mı? Peki, mevcut iktidarın koltuk değnekliğini, sözcülüğünü ve gözcülüğünü, diyalog ve ılımlı İslamcıların yaptığını bilmeyen var mı? Mevcut iktidarın cesaretlendirmesi ve desteği ile Irak'a giren conilerin iktidarın başı tarafından dualara mazhar olduklarını bilmeyen var mı? Peki diyalog ve ılımlı İslam'ın öncülünü yapan hocaefendinin yıllardır ocağının başında oturduğu işgalci başına, ırak'lı "direnişçileri" nasıl dize getireceği hususunda taktikler verdiğini bilmeyen var mı? Yedi seneden beri her gün ellişer-yüzer kişi olarak kitleler halinde yanı başımızda kardeşlerimiz katledilirken bu diyalog ve ılımlı İslam hapını yutan kitlelerden tek itiraz duyan var mı? Tam aksine, Iraklıların bütün bunları hak ettiği şeklinde bir fitnenin yaymaya çalıştıklarını bilmeyen var mı? Şimdi oturun, salim bir kafa ile, tenha bir vakitte, sayın Haydar Baş'ın; "diyalogun bir adım sonrası işgaldir" tespitini anlamaya çalışın. Demek ki, dinler arası diyalog ve ılımlı İslam adına yapılan tüm faaliyetler, kitleleri işgale hazırlamak faaliyeti imiş. İşgal ve istilalara karşı olabilecek dirençleri-direnişleri törpüleme, sulandırma gayretlerinin anahtar kavramları, diyalog ve ılımlı İslam imiş. Haçlı işgal ordularının altında at değilseniz,atlarının ayağında nal, nalları tutan mıh değilseniz bütün bu fırıldakların farkındasınız demektir. Herkese basiretler niyaz ediyoruz.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024