Son aylarda neredeyse her gün bir veya bir kaç intihar haberiyle sarsılıyoruz. Sebepler o kadar çok ve bazen sıradan ki… Ekonomik sebeplerle, ailevi sorunlarla, iş yerindeki bir takım anlaşmazlıklarla, psikolojik bir travmayla, kadın-erkek ilişkilerinin doğurduğu meselelerle bir biri ardına intihar haberleri geliyor.
Sonuçta ortada bir ölüm var.
Hatta intihar eden kişinin bazen birkaç kişiyi öldürerek yol açtığı kitlesel ölümler.
Toplum bu ölümleri o kadar kanıksar hale geldi ki.
Tıpkı şehit haberlerinin sıradanlaşması gibi intihar haberleri de sıradanlaştı.
Oysa ortada bir ölüm var.
Ölüm.
Bütün soğukluğuyla, bütün çıplaklığıyla, bütün dramıyla ve kim bilir hangi dramatik öykünün yol açtığı ölüm.
Örnek mi?
Kocaeli'nde çocuğuna pantolon alamayan İsmail K. İntihar etti.
Borçları yüzünden bunalıma giren Adanalı işadamı Dilaver Şaşkın ise tabancayla alnına sıkarak intihar etti.
Eski erkek arkadaşı tarafından rahatsız edilen Antalyalı Zehra, evinin 4. katından atlayarak intihar etti.
Samsun Bafra'da 72 yaşındaki Alzheimer hastası Fehime Yörük intihar etti.
Oğlunu öldüren Emekli Albay Oktay Mürtezaoğlu, cezaevinde intihar etti.
Küçükçekmece'de 3 çocuk annesi Seher Özayyıldız, intihar etti.
Manisa'nın Akhisar ilçesinde bunalıma giren Osman G. göğsüne dayadığı av tüfeğiyle intihar etti.
Yukarıda aktardığım intihar olayları bir kaç yılda değil birkaç gün içinde, en uzunu bir ay içinde meydana gelen vakalar.
İntihar, toplumsal cinnetin bir tezahürdür.
Sonuçtur.
TÜİK'in verilerine göre 2014-2017 yılları arasında intihar eden kişi sayısının toplam 9 bin 479 kişi.
Ekonomik olsun, ailevi olsun, psikolojik olsun, şu olsun bu olsun, devletin görevi her gün dalga dalga ülkeyi kuşatan bu vahim tabloyu önleyecek tedbirleri devreye koymaktır.
Bunu bir milli güvenlik meselesi olarak telakki etmektir.
İntihar haberini yapan muhabiri gözaltına alarak, bu haberlerin duyulmasının önüne geçerek sorunu çözemezsiniz.
Türkiye'de kriz yoksa insanlar neden borcundan dolayı intihar ediyor?
Sağlık sektörü mükemmelse 72 yaşından Alzheimer hastası neden intihar ediyor?
Türkiye'de insanlar mutluysa bu kadar bozuk bir psikolojik tablo cinneti neyin eseri?
"İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın" felsefesinin kupkuru bir laf olmaktan çıkarılması için devletin topyekûn bir seferberliği girişmesi lazım.
Asıl 'akil adamların' devreye girmesi gereken vakti bu vakittir.
Sosyologlarla, psikologlarla, valiliklerle, kaymakamlıkla, din adamlarıyla, eğitim kurumlarıyla, ekonomik yardım kuruluşlarıyla devlet topyekûn bir seferberlik başlatmalıdır.
"Toplum neden intihar ediyor" sorusuna makul bir cevap vererek, "toplumu yaşatacak bir reçete" hazırlanmalıdır.
Sabırla bekliyoruz, bu reçete mutlaka ama mutlaka hazırlanmalı.