Musul Konsolosluğu'ndan kaçırılıp esir edilen vatandaşlarımızın başına neler geldiğini, olayın hangi boyutta olduğunu, mahkemenin koyduğu yayın yasağı nedeniyle artık öğrenemeyeceksiniz. Zaten hükümetimizin çokbilmiş yetkilileri konsolosluk personelinin rehin olmadığını, misafir olarak tutulduğunu söylüyor.Hemen akabinde üç Haziran'da terör örgütü ilan ettikleri Nusra'yı önceki gün terör örgütü listesinden çıkardılar. IŞİD'e zaten hiç bir zaman terör örgütü demiyorlar.Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetenler "devletin" ağzıyla değil "teröristin" ağzıyla konuşuyorlar."Onlar" ne isterse ona göre hareket ediyorlar.Musul'dan başlayarak Irak'ı adım adım işgale giden ve yüzlerce Türk vatandaşını esir tutan IŞİD'in en büyük destekçilerinden biri ise Irak Eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Haşimi.Haşimi, bir zamanlar tepesinde bulunduğu ülkesinin vatandaşlarının kurşuna dizildiği görüntüler yayınlanırken, İstanbul Ataköy'de, Türkiye Cumhuriyeti devletinin paracıklarıyla keyif sürerken, adeta zevkten dört köşe olmuş bir halde "IŞİD'in Musul'u işgal etmesi ezilen insanların başkaldırışıdır" diyor.Irak'ta darbe yapmaya teşebbüsten, silahlı çetelere yardım etmekten yargılanan bu densiz adam, benim ülkemin vatandaşlarını esir alan bir çetenin yaptıklarını haklı çıkartacak beyanlarda bulunuyor.Nerede?İstanbul'da!Benden kesilen vergilerle keyif sürerek.Maliki hükümeti bu adamın silahlı çetelere destek olmaktan dolayı mahkeme önüne çıkması gerektiğini söylerken ne kadar haklı olduğunu, çeteleri alkışlamasından anlıyoruz.Daha başka şeyler de var anlamamız gereken:Musul'un tek mermi atılmadan IŞİD'e teslim edilmesinin mimarı olan Musul Valisi Nuceyfi'nin kardeşi Esil Nuceyfi de Nineva eyaletinin valisi. Aydınlık'ın haberine göre Esil Nuceyfi geçtiğimiz hafta Türkiye'ye gelmiş, Davutoğlu ve Haşimi ile bir araya buluşmuş.Bu buluşmadan sonra Irak'a dönen Nuceyfi, kardeşine gereken raporu vermiş ve "Musul'un hiç bir şekilde direnmeden, IŞİD'e karşı çıkmadan, asla bir saldırıda bulunulmadan teslim edilmesi" için genelge yayınlamış.Yani Musul'un teslim belgesi, Esil Nuceyfi'nin AKP kadrolarıyla görüşmesinden sonra gerçekleşmiş.Bu vahim iddiaya Dışişleri henüz bir cevap vermedi.Ama neresinden bakarsanız bakın, Başbakan'ın "Ortadoğu bataklık değildir" dediği bu coğrafyada, nasıl bir bataklığa hem de çıkamayacak şekilde battığımızın göstergesi bunlar.Yüzlerce Türk'ü esir alan, binlerce masum kişiyi katleden IŞİD'e "bravo" çeken bir darbeci-çeteciyi bizim paralarımızla ve devletin tahsis ettiği lüks villada ağırlayan bir hükümetin Irak politikasına güven duymak mümkün mü?Gazeteci Fehim Taştekin, bir kaç gün önce Musul'a yakın bölgelerde haber peşinde koşarken bir Irak askeri ona "hangi ülkedensin" diye soruyor.Taştekin "Türkiye" diye cevap verince Irak askeri yüzünü asarak "Bütün bu belaları başımıza siz açtınız" diyor.Buna benzer ifadeleri son Suriye seyahatimiz de biz de Suriyelilerden duymuştuk.Bugün Suriye'de de Lübnan'da da İran'da da aynı çığlık yükseliyor."Bütün bu felaketleri başımıza siz açtınız."Türlü entrikalarla Ümmeti Muhammedin başına bu felaketleri açanlar geceleri rahat uyuyorlar mı merak ediyorum.