logo
26 NİSAN 2024

İran tehdidi savuşturdu

İran; ilk turu 14 Nisan'da İstanbul'da yapılan nükleer müzakerelerde akıllı taktikler uygulayarak ABD ve İsrail ikilisinin saldırı tehditlerini savuşturdu
01.05.2012 00:00:00
RECEP BAHAR - ANALİZ
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde veto hakkı bulunan 5 ülke (ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa) ve Almanya ile İran arasındaki müzakerelerin yaklaşık 15 ay sonra 14 Nisan'da İstanbul'da yapılması, ikinci tur görüşmelerin 23 Mayıs'ta Bağdat'ta yapılacak olması Batı ile İran arasındaki nükleer tansiyonu düşürdü. İstanbul'daki görüşmelerden sonra tarafların “ateşli söylemi” terkettiği gözleniyor.
Öte yandan, İran'ın Batı ile müzakerelere başlaması daha önce İran'a defaatle saldıracağını söyleyen İsrail tarafında da görüş ayrılıklarına yol açtı. İsrail'de siyasi liderler, istihbarat ve askerler arasında İran'a saldırmanın gerekliliği konusunda farklı düşünceler belirmeye başladı.  
İsrail İç Güvenlik İstihbarat Teşkilatı Şin Bet'in eski Başkanı Yuval Diskin, İran politikasını belirleme konusunda Başbakan Netanyahu'ya güvenilemeyeceğini ifade ederek, Netanyahu'nun düşüncelerinin ‘dini duygular'la kaplandığını söyledi. İsrail Genelkurmay Başkanı Benny Gantz da, İran'ın nükleer programının Netanyahu'nun iddia ettiği gibi yakın tehlike olmadığını ifade etti.
İsrail'in ses tonunu alçatmasında etken olan temel faktör ise ABD yönetiminin seçim yılında petrol  
fiyatlarını tırmandıracak bir çatışmayı önleme kararlılığı olduğu seslendiriliyor. Nitekim Washington'un aynı gerekçelerle Suriye'ye yönelik cephe açmaya yanaşmadığı da öne çıkarılan görüşler arasında yer alıyor. Obama yönetiminden bir etkili, İran'la ilişkiler konusunda “Hararetin düştüğünü sanıyorum” diyerek, durumu kendi açılarında ortaya koyuyor.  Daha önce Obama yönetiminin İran politikasını yöneten Dennis B. Ross, bu konuda şu değerlendirmeyi yapıyor: “Şu anda müzakerelere yoğunlaşılmış durumda. Bu güç kullanma tehdidinin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor fakat bu tehdit diplomasinin arkasına sinmiş durumda!” Bir başka ABD'li yetkili ise “Diplomasi ile baskı kombinasyonunun bize bir pencere açtığı dönemden geçmekteyiz” görüşünü seslendiriyor.

Kasım'a kadar sükunet
Peki, ateşli ifadelerin terkedilmesi ve hararetin düşmesi ne kadar devam edecek? Kritik tarih ABD'de seçimlerin yapılacağı Kasım ayı... Washington, Kasım'a kadar mecburen diplomasiye bir şans tanıyacak. Bu istikamette ABD ile İsrail arasında ‘örtülü' bir anlaşma olduğu da dile getiriliyor. 6 Kasım'daki seçimlerin ardından ABD - İsrail ikilisi yeniden İran'a karşı ‘silaha başvurma' seçeneğini masaya getirebilir mi? Böyle bir ihtimalin hayata geçip geçmeyeceği Rusya ve Çin'in yanı sıra Türkiye'ye de bağlı. Rusya ve Çin, Suriye'ye yaptırımlar konusunda olduğu gibi ABD ve İsrail'in BM'den karar çıkarmasını engelleyebilir. Türkiye ise “ABD ve İsrail savaş uçaklarına topraklarını kullandırmama, İncirlik ve Kürecik üslerini devre dışı bırakma” kararı alabilir. İsrail uçaklarının Irak üzerinden İran'ı vurması, Irak'taki Şii Maliki hükümetinin net tavrı nedeniyle ihtimal dahilinde görülmüyor. İsrail'in İran'a hava saldırısı düzenleyebilmesi için ya Ürdün - çöl olan Batı  Irak - Kuzey Irak rotasını ya da Akdeniz - Türkiye güzergahını kullanması gerekiyor. Burada Ankara'nın İsrail'e izin verip vermeyeceği ise Mavi Marmara baskınında İsrail'in 9 Türk'ü katletmesine rağmen hala daha net değil! İranlı yetkililer de bu konuda Ankara'nın güven vermeyen ve ikircikli politikaları nedeniyle son zamanlarda Türkiye'ye yönelik sert eleştiriler yöneltiyor. ABD'de Obama işbaşında kalırsa, Irak'ta alınan ders nedeniyle İran'a saldırmaya istekli değil ve bunu programına da almamış... Obama'nın bu konuda Yahudi lobisine ne kadar teslim olacağını ise zaman gösterecek. İsrail de, ABD'deki Yahudi lobisi de İran'ın İsrail'in Ortadoğu'daki etkisini ve hakimiyetini sıfırlayacak nükleer silah edinmesini engelleme konusunda Washington'un önayak olmasını arzu ediyor. Böylece hem İsrail İran'ın füze saldırısına muhatap olmayacak, hem de ekonomisi olumsuz manada etkilenmeyecek, ilaveten küresel baskılarla boğuşmak zorunda da kalmayacak.  
İki hafta İstanbul'a önyargılarla gelen ABD heyeti, İran kurmaylarının esnek davranması ve  
beklenenin aksine meseleyi çözmeye açık olması mevcut ABD düşüncesinde İran hakkında bir dönüm noktası olarak algılanıyor. Gerçekte ise İstanbul'da bir sonuca varılmamıştı, sadece Bağdat  görüşmelerinin önü açılmıştı. ABD'lilere göre, 1 Temmuz'dan itibaren hayata geçirilecek daha sıkı müeyyideler (özellikle bankacılık alanında olan) İran tarafını müzakereleri ciddiye almaya sevketmiş. İranlılar da gelinen noktayı zafer olarak niteliyor. Dışişleri Bakanı Salihi, “Bağdat toplantısında daha fazla ilerleme bekliyorum” demesi dikkat çekiyor. Yine önde gelen İranlı din adamı Ayetullah Kazım Siddiki de, Tahran'daki Cuma hutbesinde, nükleer müzakerelerde mantıklı davranıldığını, sonucun herkes için iyi olacağını ifade etti.
Şimdi gözler 23 Mayıs'ta Bağdat'ta yapılacak görüşmelerde. ABD, bu görüşmede ayrıntılara girilmesini talep edecek, muhtemel bir anlaşmanın detaylarını müzakere etmeye çalışacak. 
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi

İstanbul'da çocuklar güven içinde spor yapacak

 
 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul, düzenlediği etkinliklerle bu hafta 23 Nisan’da çocukların mutluluğuna ortak olurken, Türkiye’de bir ilk olan Çocuk Korumu Programı’nı da güncelleyerek yayınladı. Program politika, rehber ve yönergelerden oluşuyor.
26.04.2024 00:46:00
HASAN PARLAK
İstanbul'da çocuklar güven içinde spor yapacak
İstanbul'da çocuklar güven içinde spor yapacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştirakı Spor İstanbul'un yayınlanan 2024 Çocuk Koruma Programı çerçevesindeki çalışmalar, uygulama rehberinin oluşturulması ve Çocuk Koruma Kurulu'nun kurulmasıyla daha güçlü bir yapıya kavuştu. "Güvenli Spor Hattı" üzerinde çocuklar hakkında bilgi toplayacak kurum içi iletişim ağının oluşturulmasında yazılımsal çalışmalar da sürüyor. Hat üzerinden elde edilecek bilgiler çocuk koruma kurulu tarafından değerlendirilecek. Bu bilgiler ortak bir havuzda toplanıp prosedürlere dönüştürülerek, yeniden sahaya aktarılacak.
10 kişinin yer alacağı Çocuk Koruma Kurulu, tesisler, akademi, hukuk, insan kaynakları ve bilgi teknolojileri departmanlarının uzman kadrolarının bilgi birikimlerini, güvenli spor çatısı altında çocukları korumak için birleştiriyor.

İstismara geçit yok

İBB Spor İstanbul Genel Müdürü İ. Renay Onur'un en önem verdiği çalışmalardan olan Çocuk Koruma Politikası, İstanbul Barosu ile işbirliği içinde yürütülüyor. Koruma programı, genel olarak her türlü fiziksel ve ruhsal istismarın önüne geçmeyi amaçlıyor. Program çerçevesinde spor yapan çocuktan eğitmen ve ebeveyne kadar, tüm tarafların hak ve sorumlulukları da ortaya konuluyor. 

Eğitmenler de eğitiliyor!

Çocuk Koruma Politikası'nın bazı önemli noktaları şöyle:
• İşe yeni başlayan her eğitmene çocuk koruma konusunda zorunlu eğitim veriliyor.
• Tüm işe alım sınavlarında, performans değerlendirmeile  oryantasyon sınavlarında çocuk koruma ve spor pedagojisi konularından sorular soruluyor.
• Oryantasyon kapsamında eğitmenler için 20 soruluk sınav hazırlanıyor.
• Yöneticiler için yapılan yükseltme sınavlarında çocuk koruma prosedürleri ve örnek vakalar hakkında sorular yöneltiliyor.
• Sahada çocuklar özelinde karşılaşılabilecek risk değerlendirme tabloları oluşturuluyor.
• Eğitim nişanları oluşturulurken, fair-play kapsamında spor kültürünü yaygınlaştırıcı çalışmalar da yürütülüyor.

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 25. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.
25.04.2024 14:23:00
İhlas Haber Ajansı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 25. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla sona erdi.

Yüksek Mahkeme'nin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için yapılan seçimin ilk 24 turunda hiçbir adayın 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 25. tur oylaması yapıldı.

24. turda en fazla oyu alan 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ve 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk'ün katılabildiği oylamada, Kerkez 136, Şentürk ise 131 oy aldı. Seçime katılım 322 olarak kayıtlara geçerken, 13 boş oy kullanıldı, 42 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 26. tur oylamayla devam edilecek. Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

'Uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyetine el konacak' iddiası yalanlandı

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), Kara Yolları Trafik Yönetmeliği'nde değişiklik yapıldığı iddialarını yalanlayarak, uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyet alamayacağı ve ehliyetini yenileyemeyeceği iddiasının manipülasyon içerdiğini bildirdi.
25.04.2024 13:48:00
İhlas Haber Ajansı
'Uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyetine el konacak' iddiası yalanlandı
'Uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyetine el konacak' iddiası yalanlandı
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yapılan açıklamada, sürücü adayları ve sürücülerde aranacak sağlık şartları ile muayenelerine dair usul ve esasların Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik kapsamında belirlendiğ hatırlatılarak, 'Yürürlükte olan yönetmeliğin 7. maddesi kapsamında ağır derecede veya orta derecede uyku apnesi olanlar ile birlikte gündüz uyuklama hali tespit edilen kişilerin tedavi görmeden sürücü belgesi alamayacakları, ancak uyku apnesinin kontrol altına alındığı veya tedavi edildiği doktor heyeti tarafından tespit edilen kişilere sürücü belgesi verilebileceği açıkça belirtilmiştir. Yönetmelikte güncel bir değişiklik söz konusu değildir' denildi.


Açıklamada, kamuoyunu manipüle etmeye yönelik paylaşımlara itibar edilmemesi gerektiği uyarısında bulunuldu.

Çorlu tren kazası davasında karar çıktı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davada 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezası verildi
25.04.2024 12:03:00 / Güncelleme: 25.04.2024 12:38:25
AA
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılanan 13 sanıktan 9'una, 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi.

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda görülen davanın 20. duruşması yapıldı.

Duruşmaya tutuksuz sanıklar dönemin Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım, dönemin Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, TCDD Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, dönemin Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, yol kontrolörü Burhan Ortancıl, dönemin Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, dönemin Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan, mühendisler Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya, kazada ölenlerin yakınları ve yaralananlar ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşma, mahkemeye sunulan belgelerin okunmasıyla başladı.

Daha sonra karar öncesi sanıklara son sözleri soruldu.

Sanıklardan Karasu ek iddianame ve mütalaa da görevini yapanın cezalandırılmak istendiğini ileri sürerek "Halkalı'dan Kapıkule'ye kadar olan hatla ilgili uyarıları ve denetimi yazışmalar ile bildirmiştim. Görevimi yerine getirdim. Beraatımı talep ediyorum." dedi.

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını ileri sürerek beraatlarını talep etti.

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından açıkladığı kararda "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan Karasu'ya 17 yıl 6 ay, Kurt'a 16 yıl 3 ay, Aslan'a 15 yıl, Polat'a 13 yıl 9 ay, Önder'e 10 yıl,  Meriçli, Parlak ve Başkaya'ya 9 yıl 2'şer ay, Aras'a ise 8 yıl 4 ay hapis verdi.

Heyet, sanıklardan Kaytan, Ortancıl, Yıldırım ve Çubuk'un ise beraat etmesine hükmetti.

Mahkeme ayrıca sanıklardan Aslan, Karasu, Kurt ve Polat'ın hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.

Tekirdağ'daki tren kazası

Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
Davanın iddianamesinde "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk'un "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
 
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporları ve değerlendirme neticesinde 9 Eylül 2022'de soruşturmanın genişletilmesine karar verilmiş, bu kapsamda aynı suçtan Nihat Aslan, Levent Meriçli, Mümin Karasu, Levent Kaytan, Nizamettin Aras, Burhan Ortancıl, Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
 
Dava kapsamında söz konusu dönem TCDD 1. Bölge Müdürlüğü'nde Bakım Servis Müdürü olan Mümin Karasu 10 Ekim 2022'de tutuklanmış, tutukluluğuna yapılan itiraz üzerine Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Kasım 2022'de hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmişti.
 
Davanın 17'nci duruşmasında Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki son görüşünde, tutuksuz 13 sanığın tamamının "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını, Karasu, Kurt ve Polat'ın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suç için öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacak olmasından tutuklanmalarını istemişti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.