Geçenlerde
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof.
Haydar Baş, İskilipli Atıf'ın asılmasının sebebinin vatana ihanet olduğunu söylemesi birilerinin uykusunu kaçırdı. Hemen bir grup ağza alınmadık hakaretlerle Sayın Baş'ın aleyhine konuşmaya başladı. Bu tiplerde müthiş bir korku ve panik var. Çünkü bir perde bir örtü aralanıyor ve örtünün altına saklanan nice İslam ve vatan düşmanı akrep ve çıyanlar ortaya çıkıyor.Gelin beraber şu İskilipli meselesini irdeleyelim ama önce geçenlerde Kabataş'ta yaşandığı söylenen bir olayı bir uydurma kuyruklu yalanı hatırlayalım.Kabataş'ta sözde başörtülü bir bayan saldırıya uğrar, saldıranlar 100 kişilik bir gruptur, buna engel olmak isteyen bir amca ve başı kapalı kızı da çok fena tartaklanır.İşte bu haberden sonra belli bir medya ki bunlar bugün Prof. Haydar Baş'a dil uzatan grup hemen yayına başlarlar dine büyük bir saldırı var din elden gidiyor diye?Peki, sözde saldırıyı yaptığı söylenenler kim? Ülkenin NATO üssü olmasını istemeyen haçlıya hayır diyen gençler.Bir anda tam bağımsızlık isteyen ve haçlıya karşı olan gençler din düşmanı, İslam düşmanı ilan edilirBu yayınlar günlerce sürer arkasından İstanbul valisi açıklama yapar oradaki mobeselerde böyle bir dayak olayına rastlanmamaktadır diye.Tartaklandığı söylenen amca ve kızından da haber bile yoktur ne şikâyet ne de hastaneye başvuru vardır ortada.Yazıma bu olayla başladım çünkü İskilipli meselesi de tam buna benziyor. İskilipli bir kitap yazıyor Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kitabın ismi Frenk Mukallitliği ve şapka, kitabın isminden de anlaşılacağı gibi, kitapta batı taklitçiliğinin dinimizde haram olduğu anlatılıyor doğru mu? Elbette doğru. Şimdi gelin çok basit bir soru soralım batıya benzemekten bu kadar kaçınan bir insan batıya bu kadar karşı olduğunu söyleyen bir insan acaba Kurtuluş Savaşı'nda ne yapar?Herhalde Sakarya veya Büyük Taarruz'a katılmıştır veya hiç olmazsa bu işgalci batıya karşı Müslüman'ın namusuna vatanına Kuran'ına göz diken batıya karşı en azından bir kurşun atmıştır, vazgeçtim bir taş atsın, vazgeçtim bir söz söylesin heyhat bu batı taklitçiliğine karşı eser yazdığı söylenen sözde büyük din âliminin o taraklarda pek bezi yok. Çünkü o dönemlerde tam tersini yapmakla İngiliz'i göğe çıkarmakla meşgul.Bu nasıl Müslüman haçlı vatanı işgal edecek o gidip İngiliz'in eteğini öpecek.Şimdi gerçekler1. İskilipli Alemdar gazetesi yazarlarındandır. Bu gazete Kurtuluş Savaşı boyunca mesela 14 Temmuz 1919'da Atatürk ve Kuvayı Milliye'nin hakkında kafir fetvaları yayınlamıştırİşte Alemdar gazetesinden bir manşet yazı:"İslam kilidinin anahtarını, İngiltere'nin güvenilir ellerine teslim etmekte İslam alemi için hiçbir tehlike yoktur." Allah Allah bu arkadaş İngiliz'in şapkasını giymeyi küfür addedecek ama namusumuzu İngiliz'e telim ettirecek2. İskilipli İslam Teali Cemiyeti'ni kurdu bu cemiyetin başkanlığını yaptı. Bu cemiyet nice fetvalar yayınladı. Atatürk ve Kuvayı Milliye kafir diye, İngilizlere teslim olmak dinin emri diye.Neymiş Efendim bu fetvada onun imzası yokmuş peki bu fetva yayınlanırken bu derneğin başkanı kim? O değil mi peki sonra istifa mı etti aynen yola devam, derneğin başkanı olan o, fetvadan sonra göreve aynen devam eden yine o.3. Peki, İstiklal Mahkemesi kayıtlarına göre ne diye asıldı? Kayıtlar apaçık ortada vatana ihanetten asıldı, tekrar ediyorum vatana ihanetten asıldı.Bütün bu Yahudi-İngiliz senaryolarında hemen bir rüya da hikâyeye eklenir. Mesela iki asır sonra Hz. Pir Abülkadir Geylani beni irşat etti yalanları gibi? Oysa irşat hayatta olan bir insan tarafından yapılır utanmadan bir de Pir Efendimize iftira atarlar.Bu rüya uydurma anlayışı muharref Hıristiyan dünyasında da çok yaygındır.İskilipli hikâyesine geri dönelim. Neymiş efendim son gün savunma yapmamış çünkü Peygamberimiz onu yanına çağırmış.Şimdi yine sakin kafa ile düşünelim. Hz. Hüseyin (a.s) şehit olurken hiç mücadele etmeden mi canını feda etti yoksa elinde kılıçla mı? Yoksa İskilipliyi özleyen! yanına çağıran! Alemlerin Efendisi Hz. Hüseyin'i özlememişiydi?Dinimize göre bilerek ölüme giden yolda teslim olmanın hükmü ne? Bu dini Hz. Hüseyin Efendimiz anlamadı da İskilipli mi anladı, teslim oldu? Vay anam vay! Gördüğünü söyledikleri rüyayı dinin vahyin yerine koyma hastalığı maalesef bu kesimde çok yaygın.Said-i Nursi'nin Kuran'da geçen Said kelimesinin kendisine işaret etiğini rüyasında görmesi gibi?Benim ismim de Selim, Kuran'da da geçiyor. Ne yapacağız şimdi? Şu sapık kafaya bakın?İşte karanın ak yapıldığı bir dönemden geçiyoruz doğru ile yanlış yer değiştirmiş. Bunu yapanları Peygamber Efendimiz (sav) Deccallar olarak niteliyor.Büyük bir yürekle tam da dosdoğru bir şekilde Sayın Prof. Haydar Baş derin lobilerin bu millet üzerine kurduğu bütün yalan perdelerini tek tek aralıyor, milleti kardeş yapıyor ve bütün fitne tohumlarını ortaya çıkarıp ayıklıyor.Korkuyorlar, karanlıkta saklananlar korkuyorlar. Olaylar üzerine Sayın Baş güneş gibi doğuyor.Hani sık sık derler ya "hak geldi batıl zayi oldu" diye?İşte Sayın Baş geldi sahtekârlar deşifre oldu.Sayın Baş çözümü konuştukça, milletin birliğini konuştukça kardeşlikten bahsettikçe bunlar çatlıyor. Ama şunu çok iyi bilsinler: "Köpeklerin uluması güneşe erişmez."Bundan sonraki yazımda o hakaret yazıları yazan İngiliz ve ABD devşirmelerine değineceğim.Babamın cenazesi sebebi ile yazılarıma kısa bir süre ara vermiştim. Bu arada cenazeyi kendi cenazesi olarak kabul eden her şeyiyle bire bir ilgilenip katılan Prof. Haydar Baş Hocam'a şahsım ve ailem adına en derin şükranlarımı sunarım.Bu çıyan ve akreplerin görmedikleri şu: "Sayın Baş öyle yüz binler yetiştirdi ki bu vatanda, onların parayı sevdiğinden daha çok biz rabbimizi severiz.Onların İngiliz ve ABD'den korktuğundan daha çok biz rabbimizden korkarız.Onların haham ve papazları sevdiğinden daha çok biz bu Milleti severizListe böyle uzar gider.İyi ki varsın Sayın Hocam.Allah bu milleti sahipsiz bırakmadı?