Artık herkesin en iyi bildiği bir gerçek şu ki; "bu ülkede işler iyi gitmiyor". Üretici tüketici, alanı satanı, ücretlisi, işçisi, memuru, köylüsü şehirlisi hemen herkes halinden şikâyetçidir.Haksızlık etmeyelim bu ülkede az da olsa memnun olan bir kesim var. O da çarpık düzenin çarpıklıklarından ve boşluklarından istifade edebilen kurnazlar ve her zaman dümenini döndüren mutlu azınlık. Ülke uçurumun kenarına gelmiş bir vaziyetteyken "gemisini kurtaran kaptanlar" ve kartel medya keyifle manzarayı seyredip, "her şey yolunda" mesajları vermeye devam etmektedirler. Hele birde halk arasında etki ajanı konumunda bulunan bazıları yok mu? Vatandaşla adeta alay edercesine pembe tablolar çizip "aha oldu, aha olacak" teraneleriyle oyalama taktiklerine devam etmektedirler. Ama yağma yok, vatandaş söylenilen allı pullu sözlere kanmıyor artık. Vatandaş düz hesapla gerek kendi halini, gerek ülkenin durumunu tahlil edebilmektedir. Bir söylenen sözlere bakmaktadır. Birde yaşadıklarına, tespit ettiği manzara "işlerin iyi gitmediğidir." Döviz, faiz, borsa derken vatandaşın cebindeki paralar suyunu çektikçe, piyasanın küresel aktörlerinin işleri bayağı kolaylaştı. IMF eksenli ABD ve AB senaryolarıyla işgal süreci ekonomide aldı başını, sona doğru yaklaşmaktadır. Kim ne derse desin, ekonominin geleceği birkaç dış kaynaklı senaryoluk pamuk ipliğine bağlıdır. Birkaç suni kriz bile işi bitirme noktasına getirebilir. Yeni Mesaj Gazetesinde, Alperen Polat'ın yazısında belirttiği gibi; "Osmanlı'yı bitiren güçlerin uyguladıkları yöntemler değişmiyor. Tıpkı onların emellerine hizmet eden işbirlikçilerin değişmediği gibi. Ama unutulan bir şey var, bu millet bir yok oluşun ardından kurtuluş mücadelesiyle tekrar ayağa kalkmasını bilmiştir. Bugün de ayağa kalkmaması için hiçbir sebep yok!" Bu arada adı sanı büyük, millilikten, muhafazakârlıktan, vatanseverlikten, ulusalcılıktan yana kimseye toz kondurtmayan, sözüm ona ayrı ayrı cephelerde mücadele verdiğini iddia edenler, çözümün adresinde " milli ekonomi modelinin" sahibi olan, Prof. Dr. Haydar Baş Beyin etrafında bir an önce bütünleşmemenin vebalini tarih önünde ödemekte zorlanacaklarını unutmamalıdırlar.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024