Kapitalizme dayalı ülke yönetimleri artık halka eziyetten başka bir şey vermiyor. Bütün dünyada insanlar isyan etmeye başladı. İspanya'da kendilerini 'öfkeliler' (indignados) olarak tanımlayan kişiler Avrupa'nın her yerinde örgütlendiler, Amerika'da "Wall Street'i işgal edin" hareketi haftalardır sürüyor hem de her gün sayıları çoğalarak sürüyor. Bu insanlar "Biz yüzde 99'uz" sloganlarıyla, ülkedeki en zengin yüzde 1'lik kesimi eleştiriyor. Yunanistan'da grevlerin ardı arkası kesilmiyor. Ülkenin her alanında gerçekleştirilen grevler artık günlük hayatı olumsuz yönde etkilemeye başladı. Avrupa'nın en büyük ekonomilerinden biri olan İtalya borç içerisinde yüzüyor. İspanya, Portekiz, İrlanda iflasın eşiğinde. Makedonya Avrupa'nın işsizlik oranı en yüksek olan ülkesi. Bulgaristan'ın en büyük geçim kaynağı rüşvet ve yolsuzluk. Fransa ve AlmanyaEuro'yu ayakta tutmak için tüm gücüyle uğraşıyor, batmakta olan ülkeleri kurtarmaya çalışmaktan en sonunda kendileri de zarar görmeye başladı. Euro bölgesi çatır çatır çatırdıyor? Hangi ülkeyi ele alsanız elinizde kalıyor. Bütün insanlar yokluk ve yoksullukla uğraşıyor. Kapitalizmin insanlara mutluluk getirmediğini artık herkes biliyor. Böyle bir ortamda sosyalizmi gündeme getirmeye çalışanlar olabilir. Hatta gündeme getirmeye çalışanlar da var. Fakat yaşanan bunca tecrübelerden sonra insanlar tekrar sosyalizme yönelmez, o günlere geri dönmezler. Bir de "sistem kendi içerisinde çözüm yolunu bulur, işler bir müddet sonra rayına girer" diyenler var. Böyle söyleyen kişilerin insanların sorunlarıyla hiç ilgilerinin olmadığı kanaatindeyim. Böyle insanlar genelde sistemle beslenen tuzu kuru insanlardır. Hayatları boyunca yoksulluk çekmemiş bu insanların zaten farklı bir şey söylemelerini nasıl bekleyebilirsiniz? Tabi ki, sistemi savunacaklardır. Çözümü olmayan kişiler pansuman tedbirlerle işi götürmeye çalışacaklardır. Fakat artık işler yürümüyor. İnsanlar sokaklara döküldü hem de dünyanın her yerinde. Şirketlerin değil ülkelerin iflasından bahsediyoruz artık. Açlıktan ölen insanlardan bahsediyoruz. Avrupa'da devletten aldığı sosyal yardımlarla geçinen insanların sayılarında rekor artışlar var. Türkiye bu iflas tablosunun dışında zannetmeyin sakın. Türkiye'deki cari açık oranı, iflasından bahsettiğimiz ülkelerde bile yok. Türk ekonomisi sanayiye, ziraata, üretime bağlı değil, Türk ekonomisi yabancı sermayeye bağlı yürümeye çalışıyor. Varın gerisini siz düşünün. Dünya'da mevcut bilinen sistemler artık tıkanmış durumda. İnsanların sorunlarına çözüm bulamıyor. Bırakın insanların sorunlarına çözüm bulmayı, sistem artık kendisini kurtaramıyor?Oysa ki Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan Milli Ekonomi Modeli çözüm üretemez hale gelen sistemler için çok güzel bir alternatif. Ayrıca Milli Ekonomi Modeli kapalı bir kutu da değil. Dünya çapında yüzlerce Profesöre sunulmuş ve hepsi tarafından mutlaka uygulanması gereken bir model olarak gösterilmiştir. Normal vatandaşlar bile bu sistemle ilgili bilgilere kolaylıkla ulaşabilir. Dünya'da onlarca devlet bu modelden alıntılar yapmaya çoktan başladılar bile. En alt gelir grubundaki insandan başlayarak yukarı doğru herkesi düşünen bu model, şuan dünyanın içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulmanın tek yolu. Eninde sonunda herkes Sayın Prof. Dr. Haydar Baş'tan ders almak için mutlaka kapısını çalacak. Başka çaresi yok.
Eyüp Kabil / diğer yazıları
- Kötü kopya / 06.07.2023
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022