Kahramanmaraş; Kahramanmaraş son yıllarda büyük bir sanayi hamlesi gerçekleştirerek ismini özellikle tekstil sektöründe hem Türkiye'de hem de dünyada duyurmayı başarmıştır. Birbiri ardınca açılan fabrikalar ve kurulan KOBİ'ler ilin yeni profilini çizmiştir. Öyle ki Kahramanmaraş'tan yapılan ihracatta tekstil ve konfeksiyon sektörü %97lik payı oluşturmaktadır.
Kahramanmaraş yalnız tekstil sahasında değil diğer sanayi kollarında da zirveye tırmanmanın hesaplarını yaparken ekonomik krize yakalanmış. Sanayileşme trendini yakalayan diğer vilayetlerimiz gibi, burada da ciddi zayiat gerçekleşmiş.
Kahramanmaraş'ta yaptığımız incelemelerde gördük ki, tekstil, metal sanayi başta olmak üzere özellikle küçük ölçekli işletmeler kapatılmaya başlanmış; çalışanları ise işsizler ordusuna katılmışlar. Bir zamanlar işletme sahibi olan insanlar iş bulabilmek için, ayakta kalabilen işyerlerinin kapısını aşındırıyorlar. Asgari ücret 163 milyon olmasına rağmen çocuğuna süt; evine ekmek alabilmek için 50-60 milyon maaşa razı oluyorlar.
Birkaç sene öncesinde büyük yatırımlarla kurulan tekstil sanayiinde her geçen gün imalat durduğu için tesisler ya yok pahasına satılıyor ya da çürümeye terk ediliyor. Milletin kaybı, aynı zamanda devletin kaybı olarak gerçekleşiyor.
Hükümetin uyguladığı politikalarla, tarımda üretim tamamen durma noktasına gelmiş. Sonuçta hem tekstil hem de ilgili gıda kolları bundan olumsuz olarak etkilenmiş.
Buğday ofisleri ancak ihtiyacı kadar buğday alacağını ifade ettiğinden üretici arasında artık buğdayını satamayacaklarına dair kanaat yayılmış. Kahramanmaraşlı çiftçi Bulgaristan'ın, Balkan ülkelerinin yolunu tutmuş. Mazot ucuz, elektrik ucuz, maliyet ucuz diye emeğine yurt dışında pazar aramaya başlamış. Ve yatırımını komşu ülkelere kaydırmaya başlamış. Artık sanayicimiz ülkemizde yatırım yaptığı için adeta cezalandırıldığına inanıyor.
Perşembenin gelişi, çarşambadan bellidir. Yakın gelecekte ekmek kuyruklarını görmeye başlarsak şaşmamak gerekir. En basit sanayi mamulü için ithalat yapacağımız günler de yakın görülüyor. Netice olarak Kahramanmaraş'taki ekonomik manzara da içler acısı.
Haziranın bunaltıcı sıcağına rağmen, Bağımsız Türkiye Partisinin sosyal ve ekonomik problemlere bakışı ve çözüm yolları konulu panel bir meltem rüzgarı gibi Kahramanmaraşlıyı rahatlattı. Kadın, erkek; genç, yaşlı salonu hınca hınç dolmuştu. Kahramanmaraşlıya, sanayici ve işadamlarına başlarına gelen felaketlerin AB'nin yaptırımları sonucu olduğu, Gümrük Birliğine girişimizden dolayı olduğu, IMF'nin dayattığı paket programlardan kaynaklandığı ve ülkemizde global güçlerin oynadığı oyunlar ve bunların çözümleri anlatıldı.
Prof. Dr. Haydar Baş Beyin başbakanlığında milli ekonomik modelle üretimde maliyeti etkileyen hammadde, elektrik vs. fiyatlarının düşeceği, yıllık geliri 100 milyarın altında olandan vergi alınmayacağı ifade edildiğinde Kahramanmaraşlı rahat bir nefes aldı.
Kahramanmaraşlıya makinasını, toprağını satmaması yönünde tavsiyelerde bulunduk. Çünkü Bağımsız Türkiye Partisinin tek başına iktidar olacağı günler seçime kalan günler kadar yakındı.
Kahramanmaraş yalnız tekstil sahasında değil diğer sanayi kollarında da zirveye tırmanmanın hesaplarını yaparken ekonomik krize yakalanmış. Sanayileşme trendini yakalayan diğer vilayetlerimiz gibi, burada da ciddi zayiat gerçekleşmiş.
Kahramanmaraş'ta yaptığımız incelemelerde gördük ki, tekstil, metal sanayi başta olmak üzere özellikle küçük ölçekli işletmeler kapatılmaya başlanmış; çalışanları ise işsizler ordusuna katılmışlar. Bir zamanlar işletme sahibi olan insanlar iş bulabilmek için, ayakta kalabilen işyerlerinin kapısını aşındırıyorlar. Asgari ücret 163 milyon olmasına rağmen çocuğuna süt; evine ekmek alabilmek için 50-60 milyon maaşa razı oluyorlar.
Birkaç sene öncesinde büyük yatırımlarla kurulan tekstil sanayiinde her geçen gün imalat durduğu için tesisler ya yok pahasına satılıyor ya da çürümeye terk ediliyor. Milletin kaybı, aynı zamanda devletin kaybı olarak gerçekleşiyor.
Hükümetin uyguladığı politikalarla, tarımda üretim tamamen durma noktasına gelmiş. Sonuçta hem tekstil hem de ilgili gıda kolları bundan olumsuz olarak etkilenmiş.
Buğday ofisleri ancak ihtiyacı kadar buğday alacağını ifade ettiğinden üretici arasında artık buğdayını satamayacaklarına dair kanaat yayılmış. Kahramanmaraşlı çiftçi Bulgaristan'ın, Balkan ülkelerinin yolunu tutmuş. Mazot ucuz, elektrik ucuz, maliyet ucuz diye emeğine yurt dışında pazar aramaya başlamış. Ve yatırımını komşu ülkelere kaydırmaya başlamış. Artık sanayicimiz ülkemizde yatırım yaptığı için adeta cezalandırıldığına inanıyor.
Perşembenin gelişi, çarşambadan bellidir. Yakın gelecekte ekmek kuyruklarını görmeye başlarsak şaşmamak gerekir. En basit sanayi mamulü için ithalat yapacağımız günler de yakın görülüyor. Netice olarak Kahramanmaraş'taki ekonomik manzara da içler acısı.
Haziranın bunaltıcı sıcağına rağmen, Bağımsız Türkiye Partisinin sosyal ve ekonomik problemlere bakışı ve çözüm yolları konulu panel bir meltem rüzgarı gibi Kahramanmaraşlıyı rahatlattı. Kadın, erkek; genç, yaşlı salonu hınca hınç dolmuştu. Kahramanmaraşlıya, sanayici ve işadamlarına başlarına gelen felaketlerin AB'nin yaptırımları sonucu olduğu, Gümrük Birliğine girişimizden dolayı olduğu, IMF'nin dayattığı paket programlardan kaynaklandığı ve ülkemizde global güçlerin oynadığı oyunlar ve bunların çözümleri anlatıldı.
Prof. Dr. Haydar Baş Beyin başbakanlığında milli ekonomik modelle üretimde maliyeti etkileyen hammadde, elektrik vs. fiyatlarının düşeceği, yıllık geliri 100 milyarın altında olandan vergi alınmayacağı ifade edildiğinde Kahramanmaraşlı rahat bir nefes aldı.
Kahramanmaraşlıya makinasını, toprağını satmaması yönünde tavsiyelerde bulunduk. Çünkü Bağımsız Türkiye Partisinin tek başına iktidar olacağı günler seçime kalan günler kadar yakındı.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Geçmişten geleceğe 23 Nisan: Millî bayramlar ve kimlik inşası / 24.04.2024
- Haydar Baş ve Türkiye'nin dönüşüm yolculuğu / 20.04.2024
- Seçmen eğilimi niçin değişti? / 08.04.2024
- 41 maddede 'BTP'ye Evet' demenin gerekçeleri / 30.03.2024
- Yine ikilem yine istismar / 18.03.2024
- Ekonomik gerçekler ve beklentiler / 11.03.2024
- Partilerin mesajı ve seçmenin sınavı / 10.03.2024
- Vatandaşın çığlığına kim cevap verecek / 09.03.2024
- Yerel seçimlerde emeklilerin tercihi ne olacak? / 29.02.2024
- BTP, güçlü bir alternatif / 23.02.2024
- Haydar Baş ve Türkiye'nin dönüşüm yolculuğu / 20.04.2024
- Seçmen eğilimi niçin değişti? / 08.04.2024
- 41 maddede 'BTP'ye Evet' demenin gerekçeleri / 30.03.2024
- Yine ikilem yine istismar / 18.03.2024
- Ekonomik gerçekler ve beklentiler / 11.03.2024
- Partilerin mesajı ve seçmenin sınavı / 10.03.2024
- Vatandaşın çığlığına kim cevap verecek / 09.03.2024
- Yerel seçimlerde emeklilerin tercihi ne olacak? / 29.02.2024
- BTP, güçlü bir alternatif / 23.02.2024