Sıvı kaybı
kalbi zorlar
Bir örnekle anlatırsak bütün kış boyu yatan, oturan, yiyen, içen, düzgün kontrolleri yapılmayan insanlar yaz sıcağında, sağlıklı yaşam adına egzersiz yapmaya başlarlar. Plajlarda futbol, voleybol gibi etkinlikler yaparlar böylece aslında varolan ama kişi kendini rahat hissettiği için bilinmeyen kalp hastalıkları ortaya çıkar. Sıvı ve tuz kaybının yaratacağı sorunlarla aslında herkes karşı karşıyadır. Ancak kalp hastalıkları açısından yaz sıcaklarının yarattığı tuz-sıvı kaybı, kalp-damar sorunu, kalp yetmezliği, kalp krizi hikayesi olanlar için başka bir önemi vardır. Sıcağa bağlı tuz kaybıyla beraber tansiyon düşmeleri ve su kaybı olduğu için kalp-damar hastalarının kullandığı bazı ilaçların dozları da fazla gelmeye başlayabilir.
Herhangi bir risk grubunda mısınız?
Kalp-damar hastalığı açısından hastaları iki ayrı grupta inceleriz. Bu iki grup kabaca şikayeti olanlar ve olmayanlardır. Göğüs ağrısı ve benzeri şikayetleri olanlar vakit geçirmeden doktora başvurmalı ve gerekli muayene ve tetkiklerden geçirilmelidirler. Şikayeti olmayanlardan otuzbeş yaşın üstünde olanlar senede en az bir kere doktor kontrolünden geçmelidirler. Kalp hastalığı açısından risk grubundakilerin bu yıllık kontrollere daha fazla önem vermesi gerekir. Risk grubuna ellibeş yaş üstündeki erkekler, menapoza girmiş kadınlar, özellikle ailelerinde kalp hastalığı, kalp krizi öyküsü olanlar girer. Buna ilaveten, şeker hastalığı, tansiyon problemi, kolesterol problemi, kilo fazlası olan insanlar da risk grubundadır. Ayrıca bir kişi geçmişte beyin felci, bacaklarda damar tıkanması gibi, damar hastalığı problemleri yaşamışsa bunlarda da kalp damar hastalığı varlığı riski düşünülmelidir.
Nasıl tedbir alabiliriz?
Beslenmeye dikkat; Aşırı yağlı, midenin çok fazla çalışıp vücuda yük getirebileceği besinlerden kaçınmalıdır. Özellikle gündüz saatlerinde ağır yemeklerden uzak durulmalı ve hafif bol sıvı içeren taze sebze, meyveden zengin, fazla yağ yükü olmayan yiyecekler seçilmelidir.
Sıvı kaybına dikkat; Öncelikle sıvı kaybına dikkat etmeli. Sıvı kaybını artıracak şeylerden kaçınmalı. Çay ve kahve kullanımıda aşırıya kaçmamalıdır. Sıcak havalarda aşırı aktiviteden kaçınmak gerekir. Giysiler de mevsime uygun olmalıdır. Açık renkler, ince, pamuklu, bol, havadar, hafif giyecekler seçilmelidir. Bol sıvı alınmalı ve sıvı ihtiyacı gazlı, sodalı içecekler yerine su ve ayran gibi içeceklerle karşılanmalıdır. Güneş ışınlarının direkt olarak geldiği öğle saatlerinde dışarı çıkmaktan da kaçınmalıdır. Çıkılacaksa şapka kullanılmalı ve yukarda yazılan tavsiyelere uyulmalıdır.
Aslında bu kurallar sadece kalp hastaları değil herkes için geçerlidir.
Harekete dikkat; Sıcak havalarda spor yapılacaksa sabah erken veya akşam saatleri tercih edilmelidir. Sıvı replasmanına, sık ve yeterli oranlarda sıvı almaya çok dikkat edilmelidir.
Krizin belirtileri...
Kalp krizinin en önemli belirtisi göğüs ağrısıdır. Şiddetli bir ağrı değilse de göğüsün orta yerinde sıkıştırır tarzda veya baskı tarzında çok rahatsız edici bir his diye tanımlanabilir. Bu ağrı kişiden kişiye değişen subjektif bir tecrübedir. Göğüs ağrısı çeneye, sol kola doğru uzanabilir. Bazen sırta vurabilir. Beraberinde nefes darlığı çarpıntı hatta bayılma hissi gibi sıkıntılar da olabilir. Bu ağrı özellikle egzersizle geliyorsa kalbi düşündürür. Egzersizle başlayan bu his egzersiz yapmadan da gelmeye başlarsa kesin alarm demektir. Göğüs ağrısına bulantı-terleme gibi bulgular eşlik ediyorsa derhal bir sağlık merkezine başvurulmalıdır. Ancak her göğüs ağrısı kalbe bağlı değildir. Bu satırları okuyanlar haklı olarak korkacaktır. Yapılan istatistikler göğüs ağrılarıyla kliniklere başvuranların içinde yüzde otuzun da altında kalan bir oranda kalp hastalığı teşhisi konulduğunu gösteriyor.