Rasulullah Efendimiz (sav) kalplerin tabibidir. Kalplerimiz hasta farkında mıyız? Bazen kibirleniriz, kimi zaman riyaya düşeriz, birbirimizin gıybetini yaparız, bunların hepsi kalbi hastalıklarımızdır.Rasulullah Efendimiz hali ve sözleriyle ashab-ı kirama örnek olmuştu. Onlardaki kalbi hastalıkları temizleyip sonra bazılarını cennet ile müjdelemişti. O'nun ahlakı Kur'an ahlakıydı. O en güzel örnek idi. O nefisleri tezkiye eden, temizleyen, ıslah eden bir mürebbi idi.Ashab-ı kiram hazeratı O'nu öyle çok seviyorlardı ki; O'nun yüce ahlakı ile ahlaklanmak istiyorlardı. Zaten Rasulullah'ı (sav) sevmek demek O'na uymak, O'na benzemeye çalışmak demektir. Nefslerimizin ıslahı için Rasulullah Efendimizin sözlerini ve hallerini bilmeye ve uygulamaya ihtiyacımız var. "O halde emrolunduğun gibi dosdoğru ol" (Hud, 112) Allah-ü Teala dosdoğru olanları şöyle müjdeler: "Şüphesiz 'Rabbimiz Allah'tır' deyip sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara 'Korkmayın, üzülmeyin, size va'dolunan cennetle sevinin' derler. 'Biz dünya hayatında da ahrette de sizin dostlarınızız. Gafur ve Rahim olan Allah'ın ikramı olarak, canlarınızın çektiği ve istediğiniz her şey sizindir." ( Fussilet, 30-32)."'Rabbimiz Allah'tır' deyip sonra dosdoğru yaşayanlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. Onlar cennet ehlidirler. Yapmakta olduklarına karşılık orada ebedi kalacaklardır." (Ahkaf; 13, 14).Rasulullah Efendimize uymak, O'nun ahlakı ile ahlaklanmak her iki cihan saadetimiz için gereklidir. Güzel ahlaklı olanlar bu dünyada da kazanır, ukbadada? "Rasulullah'ın alçak gönüllü oluşu içtendi. Çok cana yakın ve yumuşak idi. Kendisine yakın olanlarla görüştüğü gibi, kendisine yabancı olan insanlarla da görüşürdü. Yapmacık hareketlere kaçmadan, kendisini zorlamadan ashabı, efradı ve ailesiyle konuştuğu gibi düşmanlardan gelen heyetlerle de konuşur, hakkı açık olarak ortaya koyardı. Siması doğruluğuna şahitlik yaptığı gibi, bütün iş ve davranışları fıtratına uygun olarak tezahür ediyordu." ( Rahmetellil Alemin, Prof. Dr. Haydar Baş,c.2, s.47).Allah Rasulü, esas görevini "Ben ancak bir öğretmen olarak gönderildim" sözü ile açıklamıştır. Cuma Suresinin 2. ayetinde de bu görev şöyle açıklanır: Kitapsız kimseler arasından, kendilerine ayetleri okuyan, onları arıtan, onlara Kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen Odur. Onlar daha önce, şüphesiz apaçık bir sapıklık içinde idiler. Bu ayet Rasulullah'ın en önemli görevinin eğitim ve öğretim olduğunu ifade eder. Kitabı ve hikmeti öğretmek; nefs ve ruhları onlarla eğitmek? (Aynı eser, s.51).Rasulullah Efendimiz o devirdeki kalplerin tabibiydi hem de bütün çağlara gönderilmiş bir mürebbi, bir tabib, bir öğretmendir.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022