Tasavvuf büyükleri buyurmuşlar ki; "İnsan-ı Kamil, hem Hakk'ın mukabili, hem halkın mukabilidir."Kamil insan Hakk'ı halka anlatabilen, sevdirebilen, gönülde Hak muhabbetini başlatan, sürdüren, arttıran kişidir. Peki bunu nasıl yapar?Onlar görüldüklerinde dahi Allah'ı (cc) hatırlatabilen insanlardır. Onların bir gönülde Hak muhabbetini başlatmaları bazen bir bakışlarıyla, bazen ağızlarından çıkan bir cümleyle, bazen de yazdıkları güzel eserleriyle olur. Gayr-ı ihtiyari dikkatleri çeker, gönülleri açarlar. Onlar Hakk'a bir ayna oldukları için hallerinden, kelimelerinden, mimiklerinden Hakk okunur-görülür. Belki onlar bunun için özel bir çaba sarfetmezler bile. Şimdi sevgili okuyucular, Resulullah Efendimizin (sav) vefatından bu yana nice kıymetleri ancak ilim sahipleri tarafından bilinen binlerce veli yetişmiş, nice ilim ve sohbet meclisleri kurulmuş, bu meclislerde Allah'ı (cc) tanımanın-bilmenin, gönül ilminin incelikleri okunmuş, nice gönüller şad olmuş, nice katı kalbler gülistana dönmüştür.Şimdi biz yirmibirinci asırda, hala o eski ilim meclislerinde açan güllerin rayihasından nasipdar olabiliyorsak, bunu silsilelerin yetiştirdiği İnsan-ı Kamillere borçluyuz. Kur'an-ı Kerim'in bazı ayetlerinde "umulur ki şükrederler" ibaresi var. Acaba biz-siz şükredenlerden miyiz? Çünkü bir başka ayette Allah (cc) "Yine de pek az şükrediyorsunuz" diyor. Gelin şükredelim, neye şükredelim biliyor musunuz? Bu günlerimizde de kamil insanlar ilim meclislerinde, sokakta veya pazarda bize ledün ilminden bir şeyler anlatıyorlar, gönülleri Hak Hak diye atıyorsa, hallerinden, yüzlerinden, sözlerinden Allah dostluğu akıyorsa işte gelin biz bunlara şükredelim. Sayamayacağımızı bildiğimiz Allah'ın (cc) her nimeti için şükredelim. İnsan-ı kamilin aynasında kendimizi seyrettiğimiz, gönüllerimizin güzelliklerini tanıdığımız, O'nun sayesinde hep iyiliklere, güzelliklere niyetlendiğimiz, O Kamil insanın varlığına gönül ferahlığı ile binlerce kez şükredelim. Güllerin dalları-yaprakları altında bir avuç toprak olsak, dökülen gül yapraklarının kokusu bize sinse, biz de güzel bir gül kokusuyla hem hal olsak ne mutlu oluruz. İşte bu yaratılmamızın gerçek sebeplerinden biri değil midir? İşte yine o hadis-i şerife sarılıyoruz (hepsine sarıldığımız gibi) "Kişi sevdiği ile beraberdir."Kamil bir insanı seversek, bizim de kemalat yolunda, hızlı bir yol almamız mümkün olacaktır. Çünkü insan sevdiğine çabucak benzemek-kavuşmak ister. Ariflerin bir sözü ile bitirelim; "Nefsin Hakk'ı kabul edip, O Hakk'ı bilmesi ve bulması gibi büyük bir keramet olamaz."
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022