Katar'ı ablukaya alan Arap ülkelerinin ileri sürdüğü 13 maddelik şart için tanınan süre bugün sona eriyor. Katar, bu maddelerin hiç birini kabul etmedi. Siz bu satırları okuduğunuzda dananın kuyruğu kopmuş olabilir.
"Arabın, Arabı hançerlediği" bu kaosta Türkiye, Katar'ın yanında!
Katar'a "diren Katar!" diyoruz.
Diyoruz ama krizi bitirecek barışçıl adımları atan bir Abi olarak değil de, bütün Arap ülkelerini karşımıza alan bir taraf olarak!
Daha önce de Mısır'da Mursi'ye 'diren' demiştik, sonrası malum. Mısır'ın içişlerine karışmakla suçlandık, Mursi ve ekibi hapiste. Mısır'ın hala Ankara'da büyükelçisi yok, bunun da ekonomiye vurduğu darbe cabası ve İhvan'ın terör örgütü olarak vasıflandırıldığı bir uluslararası cenderede her an yumruk yemeye hazır bekliyoruz.
Dolayısıyla Katar'a "diren" diyerek, asker göndererek, komşu Arap ülkelerinin husumetini üzerime çekip yeni bir Mısır krizini kapımızın önünde bulacağımızı söylemek için kâhin olmaya gerek yok. Arap ülkeleri, dün birlikte kana buladıkları Suriye iç savaşında bir anda Katar'ı satmış durumdalar.
Şerif Hüseyin ruhu bir anda dirildi.
Dubai'nin Şeyhi Raşid El Maktum, sosyal medyada yaptığı paylaşımda Katar'ı kastederek "Bir kurt sadece sürüden ayrılan koyunu yer" diyor ve Katar'ı yemeye hazır olduklarını vurguluyor.
Birleşik Arap Emirlikleri merkezli El İttihad gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Muhammed El Hammadi, El Arabiya için kaleme aldığı yazısında Katar'a yönelik 'kalıcı bir abluka' uygulanması gerektiğini yazdı.
Daha sert, daha radikal bir abluka!
El Hammadi, "Katar'ın, yeni gerçekliği ve oyunun yeni kurallarını anlamadığını" da ilave ediyor.
Yeni gerçeklik ifadesi önemli... Bu ifadeden iki anlam çıkartmak gerek:
Bir: Artık Suriye'de çeteleri destekleme dönemi bitti, Amerika'ya kayıtsız-şartsız destekle yola devam. Oyunun yeni kuralları, önceleri cihatçı gruplara verilen desteğin şimdi Kürt devleti için savaşan YPG'ye verilmesi için seferber olmak.
İki: Amerika bir taşla iki kuş vurmak istiyor. Bu yeni planının devamı olarak Arap ülkelerini bir birine düşürerek "Sakın ha, muhtemel İran savaşında beni satmayın, yoksa sizi mahvederim!" diye gözdağı veriyor.
Ben Katar'ın bu 'yeni gerçekliğe ve yeni kurallara' aykırı davranacağını sanmıyorum ama henüz yeni tabloyu idrak edebilmiş değil diye düşünüyorum.
İdrak ettiği an "İnanın ilk önce Türkiye'yi satacak!"
Tam da bu esnada Suudi gazeteci Abdülrahman El Raşid yazdığı köşesinde "Savaş oldukça açık. Katar, rejimleri zayıflatmak yahut devirmek yoluyla hedef alıyor. Bu eylemlere aynı yolla karşılık vermek kaçınılmaz."
Arap diktatörlerinin kiralık kalemleri savaş çığlıkları atmaya başladığı günlerde Türk askeri Katar'da!
Tehlike katar katar geliyor.
Pusuya düşmek üzereyiz vesselam!