n Sizin söylediklerinizden anlayabildiğimiz kadarıyla Amerikan medyasında yer alan "Türk askeri Kerkük'e müdahale edebilir. Kuzey Irak'a müdahale edebilir" meselesi de herhalde buradan geliyor değil mi?
Prof. Dr. Haydar Baş- Tevcih ettiğiniz sorunun özüne de baktığımız zaman Musul ve Kerkük'e Türkiye esasen müdahale etme demini kaçırdı. Seneler evvel kendisine hak olarak tanındığı dönemde kırmızı çizgilerini kendisi ihlal etti. Ondan sonra da oynanan oyunun projesine alet oldu. Kuzey Irak politikasında şu anda çok ciddi bir çöküşe doğru gitmektedir. Birtakım kitaplar senaryo olarak gündem edilmekte. Zaten sayın Başbakanımızın böyle bir niyeti olmadığı gibi ABD ile karşı karşıya gelecek cüreti ve cesareti de yoktur. Peki bütün bunlar niye tezgahlanıyor? Türkiye'nin bölünmesi için mutlaka bir savaşın içinde kendini bulması lazım da ondan tezgahlanıyor. Dikkat ederseniz bugüne kadar meşru olan müdahalelerini yapmadı. Saddam'ın döneminde 200 km kadar Irak'ın içerisine giriliyordu. ABD çıkarma yaptığı sırada eğer Türk Silahlı Kuvvetleri o coğrafyada en az 100 km içeride olsaydı, bugün ABD elini kolunu sallayarak bu derece rahat hareket edemeyecekti. O coğrafya teslim edildi. Girmemek üzere söz verildi, şimdi de kaşıtılıyor. "Kerkük'te şu oldu, bu oldu" deniliyor. Türk siyaseti o kadar oyuna geldi ki Türkmen Türkleri o bölgede seçime girmeyip protesto etmeleri gerekmesine rağmen Türk siyaseti "Niçin girmiyorsunuz? Hakkınızı seçimle elde etmek istemiyor musunuz?" diye ikna ile o bölgenin insanını maalesef oyuna da getirmiştir. Mesela Sünni Araplar orada güzel bir politika uyguladı. Aynı politikayı Türkmen Türkleri de uygulamış olsa idi çok daha güzel neticeye varılacaktı. En azından seçimlerin iptali için ciddi bir gerekçe ortaya çıkacaktı. Yani bu oyuna maalesef bu iktidar oradaki Türkmen Türklerini getirdi. Şimdi yeni yeni senaryolar ABD'de sahneye konuyor. Gelinen bu noktada Türkiye'yi savaşın içerisine çekme senaryolarının oluş nedeni kaybedilen hakları almak değil, Türkiye'yi bölüp parçalamak içindir. Eğer kaybedilen haklarda Türk siyasetinin iradesi olmuş olsaydı zaten iş bu noktaya gelmeyecekti. O bölgede bir gün olması gerekenler olacak. Ama onları bu siyaset yapamaz. Çünkü bu siyaset kimin mantığında, tezinde hareket ettiğini bir tane değil belki de yüz tane delille ortaya koydu. Bu siyaset bu yolun kaptanı değil. O bölgede Türkmen Türklerinin elbette hakları savunulacak, kendi hakları başkaları tarafından zayi edilemeyecek ama milletimiz sabretsin. Bunu inşaallah hep beraber el ele vererek göreceğiz, kısmet olursa yaşayacağız.
Prof. Dr. Haydar Baş- Tevcih ettiğiniz sorunun özüne de baktığımız zaman Musul ve Kerkük'e Türkiye esasen müdahale etme demini kaçırdı. Seneler evvel kendisine hak olarak tanındığı dönemde kırmızı çizgilerini kendisi ihlal etti. Ondan sonra da oynanan oyunun projesine alet oldu. Kuzey Irak politikasında şu anda çok ciddi bir çöküşe doğru gitmektedir. Birtakım kitaplar senaryo olarak gündem edilmekte. Zaten sayın Başbakanımızın böyle bir niyeti olmadığı gibi ABD ile karşı karşıya gelecek cüreti ve cesareti de yoktur. Peki bütün bunlar niye tezgahlanıyor? Türkiye'nin bölünmesi için mutlaka bir savaşın içinde kendini bulması lazım da ondan tezgahlanıyor. Dikkat ederseniz bugüne kadar meşru olan müdahalelerini yapmadı. Saddam'ın döneminde 200 km kadar Irak'ın içerisine giriliyordu. ABD çıkarma yaptığı sırada eğer Türk Silahlı Kuvvetleri o coğrafyada en az 100 km içeride olsaydı, bugün ABD elini kolunu sallayarak bu derece rahat hareket edemeyecekti. O coğrafya teslim edildi. Girmemek üzere söz verildi, şimdi de kaşıtılıyor. "Kerkük'te şu oldu, bu oldu" deniliyor. Türk siyaseti o kadar oyuna geldi ki Türkmen Türkleri o bölgede seçime girmeyip protesto etmeleri gerekmesine rağmen Türk siyaseti "Niçin girmiyorsunuz? Hakkınızı seçimle elde etmek istemiyor musunuz?" diye ikna ile o bölgenin insanını maalesef oyuna da getirmiştir. Mesela Sünni Araplar orada güzel bir politika uyguladı. Aynı politikayı Türkmen Türkleri de uygulamış olsa idi çok daha güzel neticeye varılacaktı. En azından seçimlerin iptali için ciddi bir gerekçe ortaya çıkacaktı. Yani bu oyuna maalesef bu iktidar oradaki Türkmen Türklerini getirdi. Şimdi yeni yeni senaryolar ABD'de sahneye konuyor. Gelinen bu noktada Türkiye'yi savaşın içerisine çekme senaryolarının oluş nedeni kaybedilen hakları almak değil, Türkiye'yi bölüp parçalamak içindir. Eğer kaybedilen haklarda Türk siyasetinin iradesi olmuş olsaydı zaten iş bu noktaya gelmeyecekti. O bölgede bir gün olması gerekenler olacak. Ama onları bu siyaset yapamaz. Çünkü bu siyaset kimin mantığında, tezinde hareket ettiğini bir tane değil belki de yüz tane delille ortaya koydu. Bu siyaset bu yolun kaptanı değil. O bölgede Türkmen Türklerinin elbette hakları savunulacak, kendi hakları başkaları tarafından zayi edilemeyecek ama milletimiz sabretsin. Bunu inşaallah hep beraber el ele vererek göreceğiz, kısmet olursa yaşayacağız.