Dinlerarası diyaloga karşı çıkmamızın temel sebebi, bizzat Vatikan kaynaklarında "diyalogun misyoner bir faaliyet olarak" tanımlamasından kaynaklanıyor.
Zaman içinde yapılan faaliyetler gösterdi ki, bu sürece katkıda bulunanlar bilerek veya bilmeyerek kılıf değiştirmiş "modern bir misyoner sürecin" tam göbeğinde oldular.
İslam'ın temel kaidelerini sulandırma, Kur'an'a tarihsel yaklaşım adı altında Kur'an'ın pek çok ayetinin bugün geçerli olmadığı savını ortaya atma, Ehl-i Kitap hakkındaki İslam'ın akaid hükümlerini "modernize!" etme hep bu süreçte gerçekleşti.
Diyalog diye diye, İslam'ın içi oyuldu.
Doğrusunu isterseniz bu konuda yazı yazmak istemiyorum artık. Çünkü bu ülkede yıllardan beri çırpına çırpına "durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak!" diye bağıran "vatansever dindarlara" rağmen hala istikametini önce "diyaloga" sonra Moda'daki Presbiteryan papaz Turgay Üçal'ın vaftiz törenlerine yönlendirenleri gördükçe "ne haliniz varsa görün" demiştim.
Ama bu haftaki Aksiyon dergisini görünce çok şaşırdım.
Çünkü diyalog sürecinin önderleri öyle bir noktaya varmıştı ki, şaşkınlığımdan adeta küçük dilimi yuttum.
Zaman gazetesinin dergi grubundan Aksiyon son sayısında "Noel Baba" adı ile maruf papaz Aziz Nikolas'ı "Anadolu ereni (yani evliyası!)" ilan etmişti.
Dergide Prof. Dr. Niyazi Öktem ile yapılan mülakat hem dinler tarihi hem Hıristiyanlık mitolojisi hem de İslami gerçekler açısından tam bir facia idi.
Bütün Hıristiyan dünyasının bir Hıristiyan azizi olarak kabul ettiği Hıristiyanlığın Anadolu'da yayılmasında büyük emeği geçen Aziz Nikolas Öktem'e göre "Anadolu ereni" idi.
Ve tabii Müslümandı.
Aksiyon'un ballandıra ballandıra aktardığı Niyazi Öktem'in görüşlerinden bir kısmı şöyleydi:
"İnancını gündeme getiren ve pagan insanlara bunları yaymaya çalışan kişiyi, İslam açısından aziz demesek de "eren" olarak kabul etmek gerekir. Aziz Nikolas da benim açımdan bir Anadolu erenidir."
Noel Baba yani Aziz Nikolas'ın şu vasıflarına dikkat çekiyor Niyazi Öktem:
"Aziz Nikolas'a baktığımızda tam bir Müslüman. Fakirlere, zayıflara ve gemicilere yardım ediyor. Boşuna Noel Baba imajı yaratılmış değil. Yani İslam'ın emri olan dürüstlük, kul hakkı yememe, zayıfın yanında yer alma erdemi onda var. 1995 yılında 6-7 Aralık Aziz Nikolas kutlamalarında ben Yasin-i Şerif okuttum."
Bu sözlerin neresini düzelteceksiniz ki?
"Tam bir Müslüman" olmanın ölçüsünü "fakirlere, zayıflara, gemicilere(!) yardım etmek" olarak kabullenen bir kişinin neresini düzelteceksiniz?
Hz. İsa'nın Allah'ın oğlu olduğuna inanan ama "fakirlere zayıflara, gemicilere" yardım eden bütün Hıristiyanlar "tam bir Müslüman mı olmuş oluyor"
Öktem'e ve Aksiyon dergisine göre.
Ömrünü Hıristiyanlığa adamış, Myra'da başpiskoposluğa getirilmiş, İznik Konsili'nde bütün insanların Allah'ın oğlu olduğunu savunan "Hıristiyan bir papaza" nasıl "Müslüman ve Anadolu ereni" payeleri verilebilir?
Anadolu'daki Aziz Nikolas'ı "Müslüman bir ermiş" olarak vasfetme cesaretini ancak "dinlerarası diyalogcular" gösterebilirlerdi.
Noel Baba'nın ruhuna Yasin-i Şerif okuyanların da "bu arkadaşların arasından çıkması" çok doğal.
Hıristiyanlığa ait olan kavram ve şahısları "İslami imiş" gibi göstermek, İslam'a ait kavram ve inanışları da Hıristiyani bir yoruma tâbi tutmak İslam itikadını sulandırmanın postmodern bir metodu olsa gerek.
Eski Fethullahçı, yeni Presbiteryan papaz Turgay Üçal'ın cemaatinin her geçen gün artmasının sebebi ne olsa gerek!