Kırk beş gün az'Hele bekleyin

Hükümetin bir aymazlık, bir sorumsuzluk, bir vurdum duymazlık, bir umursamazlık, bir insandan saymazlık örneğine daha şahit oluyoruz.Sekiz sene boyunca yukarıdaki tanımlamalara girecek icraatlarını ancak hacimli bir kitaba sığdırabiliriz.Şu en son örneğine bakar mısınız?Malum TEKEL işçileri, tam kırk beş gündür  Ankara sokaklarını mesken eylemişler.Hangisine mikrofon uzatılsa iki gözü iki çeşme. Çocuklarını komşulara emanet ederek gelen annelerden, çocuklarının himayesini komşulara emanet ederek gelen babalara kadar kucak kucak dramlar?Dile kolay, üç gün değil, beş gün değil, on beş gün değil, tam kırk beş gün?Açık havada, on ikinci ayda ve birinci ayda hem de Ankara'da?Aradan geçen koskocaman kırk beş günün sonunda ülkenin Başbakanı lütfetmiş, sendika başkanı ile görüşmüş ve ilgili bakanlarına talimat vermiş, çalışıp rapor hazırlayacakmışlar ve de lütfedip kararını açıklayacakmış?Kırk beş gün az gelmiş, hele bekleyin muhabbeti?Hani sizin tüm kararlarınız, icraatlarınız  insan merkezli idi?Kırk beş gündür Ankara'nın merkezini mesken tutan o binlerce kadın,çoluk-çocuk acaba sayın Başbakanın hiç mi dikkatini çekmedi?Binlerce insan Anadolu'nun muhtelif şehirlerinden bu kış gününde acaba piknik yapmaya mı gelmişlerdi ki, sayın iktidar bir çare düşünmedi,bir çözüm üretmedi, ilgili bakanlarını harekete geçirmedi de o zavallıların sokakta kalma sürelerine günler ekledi?Bu nasıl sorumsuzluktur, bu ne kadar aymazlıktır, bu ne kadar insanların çilesinden uzaklarda kalmaktır?Geride kalan bu kırk beş günlük süre içinde eğer sayın Başbakan yandaş medyayı takip etti ise bu durumdan haberdar olmamış olabilir. Bu durumda birkaç gün daha süre istemesi normal görüle bilir!Ama, bu ülkenin Başbakanı başkentte oturmuyor mu, bu kalabalık haftalardır neyin nesi diye sormuyor mu?Demek ki şafak yeni attı, binlerce insanın çığlığı yeni duyuldu ve bakanlara görev verildi rapor hazırlayacaklar ve?Hele bekleyin, ne oldu sanki kar mı yağdı, bahara doğru gidersiniz köyülerinize?!..